Erzurum Güncel- ERZURUM'da görülen FETÖ davasında yargı yapılanmasının gizli tanığı 'Defne', "Cemaat içi bilgi iletişimi ve talimat notlarının iletişimi sohbet gruplarında küçük kağıtlara yazmak suretiyle olur. Bu kağıtların imhası; küçük parçalara dönüştürerek yırtma, yakma veya çamaşır suyunda yok etme şeklindedir" dedi.
Erzurum Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Osman Nesuh Yıldız, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016 günü tutuklandı. Meslekten 29 Kasım günü ihraç edilen eski Savcı Yıldız hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alınan gizli tanık Defne şunları söyledi:
"Okulu finalde bitiremedim, bir dersten bütünlemeye kaldım. Bütünlemeye hazırlanırken HSYK Tetkik Hakimliği yapan Osman Nesuh Yıldız 'hakimlik sınavına gireceksen Ankara'da bizim evimiz var' dedi. 2003 yılı Ağustos ayında Ankara'ya gittim, beni birisi karşıladı, Dikmen'de Atatürk Sitesindeki bir eve götürdü."
ÖRGÜTÜN İLETİŞİM YÖNTEMLERİ
Cemaat içerisindeki iletişim kurallarını tek tek anlatan gizli tanık 'Defne' örgütün yargı yapılanmasını deşifre etti. 'Defne', cemaat içerisinde iletişim kurallarının net olarak belirlendiğine vurgu yaptı. Defne, özel veya mahrem olarak belirlenen görüşmelerde, cemaatin kesin kuralı gereği, takma isimlerin kullanıldığına dikkat çekti. Gizli tanık Defne şu bilgileri aktardı:
"İletişim; ya ankesörlü telefonlar aracılığı ile ya özel olarak tahsis edilen sahte kimlikler ile alınmış cep telefonları ile ya da daha önceden kesin olarak yapılan ayarlamalar aracılığı ile selam iletme usulü ile yapılır. Bu itibarla, üyelerin birbirlerini tanımalarının önüne geçmesi sağlanır. Her bir görev nedeniyle farklı müstear (takma) isimler kullanılabilir. Daha önce müstear bir isim kullanarak birisi ile tanışılmış ancak bu tanışıklık bir soruna sebebiyet verecek ise, kesin bir dille bu durumun yalanlanması ya da sorun oluşturmazsa bile toplantı harici bir araya gelmelerde daha önceki tanışıklığın konuşulmaması, birbirlerini tanımazlıktan gelmeleri tavsiye edilir. Cemaat talimatı gereği, cemaat işi nedeniyle şehir dışına çıkmalarda şahsi cep telefonunu kesinlikle alınmaz ve kullanılmaz. Zira aksi durum HTS kayıtları vb. yöntemlerle üyenin takibini kolaylaştırır. Eğer ki yakın mesafeye gidilmiş veya bir şekilde görüşmeye telefon getirilmiş ise ya telefon araba içerisinde bırakılır veya telefonun bataryası ile sim kartı yerinden çıkarılarak, gidilen evin girişine bırakılır. Belirtilen kurallara aykırı hareket edenler ya uyarılır ya da bu kişilere bir daha özel ve mahrem olarak adlandırılan görevler verilmez."
'TALİMAT NOTLARI KÜÇÜK KAĞITLARA YAZILIR'
Esas itibariyle cemaat üyelerinin bütün toplantılarında bir araya gelmelerinin bu temel usullere tabi olduğunu belirten gizli tanık Defne ifadesini şöyle sürdürdü:
"Cemaat içi bilgi iletişimi ve talimat notlarının iletişimi sohbet gruplarında küçük kağıtlara yazmak suretiyle olur. Grup abisi tarafından üyelere iletilen notların bu üyelerce not alınmasına izin verilmez. Bu notlar ilgililerine ulaştırıldıktan sonra imha edilir. Bu kağıtların imhası küçük parçalara dönüştürerek yırtma, yakma veya çamaşır suyunda yok etme şeklindedir. Özel olarak hazırlanmış basılı not ve kağıtlar ve CD'ler bandrolsüzdür. Bunlar muhataplarına okunduktan veya izlendikten sonra ya aynı usulde imha edilir, ya çöpe atılır veya kağıt imha makinası kullanılarak yok edilir."
Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM, (DHA)