Feyzioğlu'ndan Adli Yıl Açılış Töreni'nde önemli açıklamalar

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, 2019-2020 Adli Yıl Açılışı dolayısıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Türkiye Barolar Birliği hiçbir siyasi partinin muhalifi veya destekçisi değildir." ifadelerini kullandı.

Erzurum Güncel- 20 Temmuz'da başlayan adli tatil bugün itibari ile sona eriyor. Yeni adli yıl için Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde açılış töreni düzenleniyor...

TBB Başkanı Feyzioğlu'nun açıklamaları...

Törende konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Mesleğini icra ederken şehit olan meslektaşlarıma, vatan mücadelesinde şehit olan tüm güvenlik güçlerimize, terör eylemlerinde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımız rahmet diliyorum. Kurtuluşa ve kuruluşa ortak olmuş herkese saygı ve şükranlarımızı ifade ediyorum. Vatan söz konusuysa gerisi teferruattır dediğimiz için buradayız. bugün buradayız çünkü vatandaşlarımızın bizden beklentileri var. Avukatların yargıya ilişkin sorunları ve beklentileri var. Avukatın sorunu, vatandaşın sorunu, çözümler de ortak. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve adalet bakanımızın çok büyük destekleriyle, ilgili her kesimin büyük yardımlarıyla sorularımızın önemli kısmına çözüm vardır. Türkiye Barolar Birliği hiçbir siyasi partinin muhalifi veya destekçisi değildir. Dünyaya baktığı pek katı ideolojik gözlüklerle bizlere kendi ideolojilerine uygun roller biçmek isteyenleri bir kez daha düşünmeye davet etmek zorundayız. Biz tarafsızız. Sadece hukukun ve anayasamızın ikinci maddesinde tanımlanmış olan Cumhuriyetimizin yanındayız" dedi.

Metin Feyzioğlu'ndan adli yıl açılışında çözüm önerilerini de anlattı.

1 "Ülkemizin kayan yarası toplumsal şiddetle, ve kadına çocuğa yönelik şiddetle hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu konu partiler üstüdür. Çözüm üretmek zorundayız."

2 "Hukuk alanındaki mesleklere giriş sınavı biran önce getirilmelidir"

3 "Yeni hukuk fakültesi açılması uygulamasına mevcutlar arzu ettiğimiz kaliteye ulaşıncaya kadar son verilmesi gerekir"

4 "Hakim ve savcı yardımcılığı müessesesi mutlaka getirilmelidir"

5 "Kamuya personel alımlarından mülakat uygulamasına bir disiplin getirilmesini öneriyoruz"

6 "Bugün verilen hükümlerin yaklaşık yüzde 90'ı istinaf aşamasında kesinleşiyor. Yargıtay'ımız içtihat mahkemesi olma özelliğinden çıkmak üzere. bu sebeple daha büyük yüzde de hükmün Yargıtay'ın huzuruna gelmesini sağlayacak kanuni düzenlemenin getirilmesi şarttır. "

7 "Düşünce özgürlüğü ile her suç tipinin Yargıtay denetiminden geçmesini de doğru buluyoruz. "

8 "Tutuklanmanın peşin ceza gibi uygulanmasına sebebiyet veren katalog suçlar kanundan çıkarılmalıdır."

9 "Vatandaşlarımızın avukatlık hizmetlerinden kaynaklanan büyük bir yükü KDV'dir bunun indirilmesi gerekmektedir."

10 "Kamuda çalışan avukatların özlük hakları artık düzeltilmelidir. "

11 "Stajyer avukatlara avukat yanında ücretli ve sigortalı çalışma imkanını getirmek istiyoruz ve getirilecektir. "

  1. Uyuşmazlıkların önceden doğmasını önleyecek koruyucu avukatlık hizmetlerini geliştirmeliyiz. "

  2. İş uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculukta işçinin yanında avukat olmadan tek başına, savunmasız müzakereye katılmasını adalet ve sosyal devlet ilkesi karşısında yanlış buluyoruz. Talep eden her işçiye avukat görevlendirilmesini talep ediyoruz.

"Yargı Reformu Strateji Belgesi doğru bir belgedir. Kalıcı çözümlere odaklanmıştır. En çoğulcu katılımla hazırlanmıştır. Bu çoğulculukla hazırlanmış başka belge ben görmedim."

"Ülkemiz 15 Temmuz darbe girişimiyle iç savaşa sürüklenmek istendi. Basit bir darbe girişimi değildi bu. Türkiye'yi iç savaş sürükleyecek ve milletçe direndiğimiz ne varsa tek tek başımıza musallat edecek darbe girişimini milletçe tek yumruk olarak önledik. HSK'nin yapısının, kuvvetler ayrılığını tam olarak sağlayacak şekilde Meclis'imizde uzlaşma ile yeniden düzenlenmesini öneriyoruz. HSK üyelerinin yarısını meclisimiz yüksek bir uzlaşma seviyesiyle belirlesin."

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in açıklamaları...

“Bundan önceki adli yıl açılış konuşmalarında olduğu gibi adalet sistemine ilişkin Yargıtay’ın kurumsal görüşlerini şeffaf biçimde sizlerle paylaşacağım. Anayasanın 9.maddesi uyarınca her türlü egemenliğin kaynağının yüce Türk milletinden doğrudan aldığımız yargı yetkisini kullanıyoruz. Bu sebeple 5. ve son adli yıl açılışını yaparken bu süreçte neleri başarıp neleri başaramadığımızı açıklamak istiyorum.

Hukuk ihtiyacı düzen fikrine dayanır. Bir hukuk düzeni kurmak güçlülerin zayıfları istismar etmesine mani olmaktır.”

“Yargının kullandığı kamusal gücün tartışmaya açık bir kişi tarafından kullanılmasını kimse istemeyecektir. Bu sebeple yüksek mesleki ve kişisel yeteneklere sahip yargı mensuplarının varlığına bağlıdır. Yargının, yasama ve yürütme organı başta, tüm güç odakları karşısında bağımsız olması, hukuk devletinin değişmez ilkesidir."

“Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle birlikte parlamenter sistemden farklı bir kuvvetler ayrılığı gündeme gelmiştir. Yargının tarafsızlık özelliği güçlendirilmiş, yargının denetleme ve denge görevi kuvvetlendirilmiştir”

"Yargı Reformu Stratejisi'nde öngörülen 9 amacın gerçekleştirilmesi, adalet sistemimizin daha da güçlenmesine katkı sağlayacak."

"Hakimlerin coğrafi teminatının olması, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi açısından olumlu bir adımdır."

"ADLİ YIL AÇILIŞLARININ ŞEFFAF VE DEMOKRATİK ŞEKİLDE YAPILMASI ÖNEMLİDİR"

"Adli yıl açılışlarının halkın huzurunda, tüm tarafların katılımıyla şeffaf ve demokratik şekilde yapılması önemlidir."

"Bağımsız yargı cumhuriyetimizi ve devletimizi ayakta tutan temellerden birisidir. Gerek yurt içinden gerek yurt dışından üst düzey siyasi kişiliklerin devam den soruşturmalara haklı gerekçeleri olsa bile belli yönde karar vermeleri için mahkemelere çağrıda bulunmaları veya açıklama yapmaları, adil yargılama hakkını güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesindeki bağımsız ve tarafsız mahkeme maddesiyle bağdaşmamaktadır"

"FETÖ soruşturmaları kapsamında eski yüksek yargı üyesi 178 kişi hakkında fezleke düzenlenmiş, bunlardan 175'i hakkında dava açılmıştır."

"AB'NİN RAPORU DEĞERSİZ BİR KAĞIT PARÇASIDIR"

"AB'nin raporu değersiz bir kağıt parçasıdır. AB Türk yargı etiğini de görmezden gelmektedir. Uluslararası alanda Türk yargısına yönelik bir karalama kampanyasının parçası olan AB'nin raporundaki ifadeler AB'nin Türk yargısı ve kamuoyu önünde itibar kaybetmesine yol açmıştır"

"Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 yılı Küresel Rakabetçilik Raporu'nda Türkiye'deki yargı bağımsızlığı 111.sırada gösterilmiştir. Söz konusu idam cezalarının günlük yaşamın bir parçası haline geldiği Mısır 29.sıra, Cemal Kaşıkçı cinayetini dünyanın gözü önünde örtbas etmeye çalışan Suudi Arabistan ise 24. sırada gösterilmiştir. Sadece bu iki örnek dahi raporu hazırlayanların hukuk anlayışlarının ve Türk yargısı hakkındaki uluslararası alanda nasıl kirli ve çirkin propaganda yürütüldüğünü göstermeye yeterlidir"

Genel Haberleri

ÇÖP araba! Tıka basa çöp dolu
Mehmet Cengiz Diyanet'ten de çıktı. Milyonlarca lira alacak