Erzurum Güncel- Davutoğlu Ayasofya kararına ilişkin, "Danıştay hukuki bir karar, saygıyla karşılamak lazım. Özlemle beklenen on yılların meselesi kapanmış görünüyor." dedi. Davutoğlu ayrıca Ayasofya içindeki düzenlemelere de değinerek "Hristiyanların da manevi haz alabileceği şekilde mekan düzenlemesi doğru olur." ifadelerini kullandı.
Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Habertürk ekranlarında Gazeteci Fatih Altaylı'nın sunumuyla yayınlanan Teke Tek programına konuk oldu. Davutoğlu programda Ayasofya kararını değerlendirdi. İşte ikili arasında geçen o konuşma:
FATİH ALTAYLI: En güncel konudan başlayacağım; Ayasofya. Yıllardan beri muhafazakar camianın en önemli arzularından biriydi tekrardan ibadete açılması. Aslına bakarsanız teknik olarak açıktı, bir bölümünde ibadet yapılıyordu. Önemli bir bölümü müze olarak kullanılıyordu. Şimdi müze olmaktan çıkarılıp cami olarak hizmet görmek üzere karar alındı. Siz Danıştay'ın kararı, bunun yaratacağı uluslararası sorunar var ise veya yok ise nasıl değerlendiriyorsunuz?
"HASSAS BİR KONU"
AHMET DAVUTOĞLU: Hassas bir konu. Ayasofya'nın önünde en büyük mitinglerden biri olmuştur biliyorsunuz, Halide Edip yapmıştı. İstiklal sembolüydü. Bizim için özgürlük meselesiydi. İnanç meselesi olarak hep hassas bir konu olarak kaldı. Müze olmasını savunanların, buna karşı çıkanların görüşleri var.
"SAYGIYLA KARŞILAMAK LAZIM"
Danıştay hukuki bir karar, saygıyla karşılamak lazım. Özlemle beklenen on yılların meselesi kapanmış görünüyor. Başka bir konu açıldı şimdi. Bahsettiğimiz Ayasofya insanlık mirasıdır. Hristiyanlar için Allah'ın mescidi olarak yapılmıştır. 15 günlük bir süre var. Bu kültürel mirası estetik bakımdan en güzel şekilde donatmak önemli.
"BUNLARI KORUMAK BİZE DÜŞER"
Ayasofya müze olmadan önce çok kıymetli halılar vardı. Şimdi orası metruk bir zemin. Ayasofya'nın diğer mekan unsurlarına kadar bir estetik düzenleme yapılması lazım. Gerçekten Mimar Sinan'ın katkılarıyla süregelmiş bir mekandan bahsediyoruz. Buna ikonalar dahil olmak üzere bunları korumak bize düşer.
"HRİSTİYANLARIN DA MANEVİ HAZ ALABİLECEĞİ ŞEKİLDE DÜZENLENMESİ DOĞRU OLUR"
Hristiyanların da manevi haz alabileceği şekilde mekan düzenlemesi doğru olur. Entelektüel hıristiyanları Sultanahmet Camii büyüler. 15 gün kısa bir süre. Halılardan aydınlatmaya kadar en iyi şekilde tanzim edilmesi lazım. Burada mahçup olmamak lazım.
"MUHALEFET DE OLGUN BİR TAVIR SERGİLEDİ"
Muhalefet de olgun bir tavır sergiledi, CHP de olgun bir tavır sergiledi. Müzeciler cami yanlıları gibi bir toplumsal ayrışmayı açmadan iç siyaset gündemine taşımamak lazım. Nihayet uluslararası boyutu. Burada da hiçbir şekilde hamasi havaya girmeden, bu argümanları sağlam zemine oturtadak, İslam-Hıristiyanlık çatışmasına dönüştürmeden, kesinlikle din çatışması haline gelmemesi hususu önemli. Sayın Cumhurbaşkanının daha önce ifadelerde yer alan yurtdışında camilerimizle ilgili İslamafobik dalganın oluşmasına izin vermemesi lazım. Gelmeden İspanya'yı aradım. Mescid-i Aksa işgal edilen bir toprak. İsrail orada egemenli hakkı kullanması uluslararası hukukta meşru değil. Kurtuba Camii 1241'e kadar camidir. Bir mucizevi mekândır, aynen Ayasofya gibi. O dönemde en iyi aydınlatma dönemi uygulanmıştır. Daha sonra içine son derece çirkin bir katedral oturtulmuştur. Bizim Ayasofya'yı koruduğumuz gibi İspanyollar korumamıştır. Bugün telefon ettim özellikle İspanya'daki tanıdıklarıma. Kurtuba'da her gün ayen yapıldığını söyledi. Bir Batılının dönüp de Kurtuba hala katedral olarak kullanılıyorsa, Ayasofya'nın teolojik açıdan şu farkımız var, İslam dini kendisinden önce bütün mekânları cami kabul edilmiştir. Hz. Süleyman mabedi sinagog değil mescittir.
"BİZ BU İNSANLIK MİRASINA SAHİP ÇIKTIK"
Ayasofya'yı İsevilik döneminden gelen bir mekan olarak bir süreklilik içinde bütün birikimine saygı gösterdik, temel özelliklerine hiç dokunmadan. Dünyada herkesin şunu görmesi lazım; biz bu insanlık mirasına sahip çıktık. Şimdi de sahip çıkıyoruz.
ALTAYLI: Çatlak sesler çıkmaya başladı. Papa, Yunanistan, Rusya ortodokslar açısından konuya yaklaşabilir. Kolay atlatabilecek miyiz?
DAVUTOĞLU: Burada iş bize düşüyor. Sükunetle, estetikle ve bilgiyle mukabelede bulunmak lazım. Fatih Sultan Mehmet bunu asırlarca sürecek şekilde ikonoları, ki bir dönem kırılmıştı. Burada bizim sabırla, anlatarak, uzmanları konuşturarak kesinlikle Doğu-Batı, İslam-Hıristiyan çatışması gibi yansıtılmaması lazım. İçeride kitle konsodülasyonu için iktidar bunu kullanırsa yanlış yapar. Suhuletle, sükunetle müze kararı nasıl alınmışsa şimdi de cami kararı alındı. Hıristiyanlara nasıl Sultanahmet, Süleymaniye açık. Şimdi bir de bedava. Herkes girebilir. İkonaların, mozaiklerin, fresklerin bulunduğu yerde caminin büyük kubbe alanı içinde değil. Kubbe alanında olanlarla ilgili teknolojik olarak tedbir alınabilir. Ziyaretlere açık olduğu vurgulanırsa suhuletle aşılabilir. Türkiye içinde siyasal kutuplaşmanın parçası haline getirmek, başka gündemleri unutturmak için Ayasofya'yı gündem yapılıp, seçim olarak görülürse herşeyden önce Fatih'in emanetine de saygısızlık olur. Ayasofya ile ilgili atılıma biz de hayırlı olsun dedik. Devlet vakarıyla, insanlık birikimi adına konuşarak korumak, konuşmak şu anda en doğru yoldur.
Şu anda karşı taraftan birtakım tepkiler gelse bile o tepkileri kullanmamak lazım. Birçok kaygı da burdan kaynaklanıyor. İdari bir kararla kaldırdık demek daha doğruydu. Daha önce Cumhurbaşkanlığı'na davanın reddine dair 2016 yazı gündeme gelmemiş olurdu. Burada çelişkili tutumlar. Daha önce sayın Cumhurbaşkanının yaptığı çelişkili açıklamalar, elimizi zayıflatan açıklamalar.
ALTAYLI: Danıştay kararıyla yapılması elimizi güçlü tutmak için mi?
DAVUTOĞLU: Bu inandırıcı olmaz. Muhataplarınız sizin hasmınız bile olsa samimi olmak gerekiyor. Yapıyormuş gibi, bir argüman geliştiriyormuş gibi yapıp minareye kılıf uydurmak gibi bir şey yaparsanız saygıyı yitirirsiniz. Şimdi Kur'an-ın öğütü budur bize, güzel sözle anlatacağız, siyaseti kullanmayacağız. Bunu yapmak devlet irfanının bir gereği. Doğru adım atılmış, bunu savunmak, doğru üslupla savunmak gerekir.