Erzurum Güncel- Zonguldak'ta çalıştığı bankanın Ereğli şubesine tayin olan gişe görevlisi, iş yerinin değiştirilmesiyle esaslı değişiklik yapıldığını öne sürüp istifa etti. Doğruca Zonguldak 3. İş Mahkemesi'nin yolunu tutan gişe görevlisi, bankanın Zonguldak merkez ilçesinde görev yapmakta iken, hiçbir gerekçe gösterilmeden bir başka şubede görevlendirilmesine karar verildiğini, yapılan değişikliğin objektif şartlara uygun olmadığını öne sürdü.
Görevlendirme yapılan şubede eleman ihtiyacı veya mevcut şubede eleman fazlalılığı da bulunmadığını, bu sebeple çalışma şartlarındaki esaslı değişikliği kabul etmeyerek iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını istedi. Mahkemede savunma yap0an davalı banka avukatı ise, iş sözleşmesinde, personel yönetmeliği esaslarında yer alan düzenlemeler ile işverene nakil yetkisi tanındığını, bu düzenlemeler karşısında nakil işleminin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı taraf avukatları temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi.
Emsâl bir karara imza atan 22. Hukuk Dairesi, işçinin haklı olduğuna hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Sözleşmedeki nakil yetkisi, işverene görevin makul sınırları aşar nitelikte bir yetki tanındığı anlamında yorumlanamaz. Ayrıca işverene tanınan nakil yetkisi sınırsız bir yetki olmayıp, bu yetkinin objektif olarak ve dürüstlük kuralına uygun kullanılması gerekir. Somut olayda, davacı önceki iş yerine yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki başka bir şubeye nakledilmiştir. İşveren nakil gerekçesini ispatlayamadığı gibi, nakil yetkisini objektif olarak kullandığını da ortaya koyamamıştır. Davacı bakımından, bu naklin çalışma şartlarında esaslı değişiklik olduğu ve işverence yukarıda ifade edilen ilkelere uygun davranılmadığı açıktır. Hâl böyle olunca iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından 24. maddesine göre, haklı sebeple feshedildiği kabul edilmelidir. Bu itibarla, mahkemece kıdem tazminatı yönünden davanın kabulü gerekirken, davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."
Süleyman Aydın