Erzurum Güncel-Öztürk, gribal enfeksiyona neden olan A (H3N2) virüsü nedeniyle Kahramanmaraş’ta da sağlık kuruluşlarına müracaat eden hasta sayısında büyük artış yaşandığını kaydetti. Her geçen yıl bir önceki yılı arar hale geldiklerini dile getiren Öztürk, “Çünkü her seferde aynı şeyi söylüyoruz. ‘Bu yıl gripler çok uzun sürüyor, hastalıklar dirençli’ diye. Bunun aslında temel sıkıntısını oluşturan biziz. Maalesef hastalarımız verilen tedavileri çok ciddi bir şekilde uygulamıyor. Ya da kendi başlarına gereksiz yere antibiyotik kullanıyorlar. Bunlar da maalesef virüslerin direnç geliştirmesine ve verdiğimiz ilaçların onları öldürmesine engel oluyor” dedi.Mevsimlerin değişmesi ve sarkmasının da virüslerin kendi jenerasyonlarını geliştirip mutasyona uğramasında önemli faktör oluşturduğunu ifade eden Öztürk, “Burada temel yapılması gereken şey. Bir kere bu damlacık yolla bulaştığı için insanların kapalı yerlerde çok fazla kalmaması, hasta olan arkadaşlara, sağlıklı olan kişilerin çok fazla temas etmemesi, öpüşme ve tokalaşma gibi hareketlerin bu mevsimde mümkün olduğunca asgariye indirilmesi ve insanların beslenmelerine dikkat etmesi gerekiyor. Vücut direncini artıracak gıdaların, yiyeceklerin alınması, narenciye gibi C vitamini içeren meyvelerin tüketilmesi bu hastalıktan korunmak açısından oldukça etkili. Özellikle risk grubu hastalarda, yani tansiyon hastaları, şeker hastaları ya da bağırsak sistemleriyle ilgili sıkıntıları olan hastaların erken dönemde grip aşısı yaptırarak en azından bu hastalıktan çok ciddi sıkıntı yaşamamalarında fayda var. Ama temel sıkıntı şu; hastalarımızın mümkün olduğunca istirahat etmeleri gerekiyor. Sıvı alımlarına dikkat etmeleri gerekiyor ve bir doktor gözetiminden mutlaka geçmeleri gerekiyor” diye konuştu."VİRÜSLER VE BİLİM ADAMLARI SÜREKLİ SAVAŞ HALİNDE"Virüs alt gruplarının her geçen yıl kendisini daha da geliştirdiğine dikkat çeken Öztürk, bilim adamları ve virüslerin sürekli savaş içerisinde olduğunu dile getirdi. Bu savaş sırasında virüslerin her yıl ilaç ve tedavilere kendilerini daha da geliştirerek çıktığını işaret eden Öztürk, şunları kaydetti:“İşte bu mutasyondur. Biz de sıkıntı yaratan en önemli şey de o. Çünkü hangi virüsün şusunun, alt grubunun, hangi aileden, hangisinin ne yapacağını çok fazla kestirme şansımız yok. Ama burada temel sıkıntı şu. Virüslerle, mikroplarla şu anda bilim adamları, sürekli bir savaş halindeyiz. Onlar galip geliyor, biz galip geliyoruz ama bizim elimizdeki silahlar belli. Maalesef biz bu silahları çok hunharca kullanıyoruz. Gerek hekim camiası olarak bizlerin, gerekse hastalarımızın bilinçsiz tedavi, yetersiz tedavi, düzensiz tedavi ve verilen tedaviye uymaması gibi durumları maalesef virüslerin de, mikroorganizmaların da mutasyona uğrayıp verilen tedavilere direnç geliştirmesini sağlıyor. Onun için bu sene karşı karşıya olduğumuz virüs de böyle bir virüs. Maalesef diğer virüslerden edinilmiş, kazanılmış bazı bilgileri alarak, bizim vereceğimiz tedavilere karşı direnç geliştirmiş oluyorlar.”