Erzurum Güncel- Eski HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, HDP Kurultayı öncesinde eş başkanlık adaylığına ilişkin çarpıcı mesajlar paylaştı. Kaplan, "HDP kurultayında Demirtaş’ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin, benim naçizane önerim,herkes haddini bilecek" dedi. Hasip Kaplan'ın bu sözlerine Sırrı Süreyya Önder ve HDP'den tepki geldi. Hasip Kaplan, bu sabah siyaseti bıraktığını ve istifa ettiğini duyurdu.
HDP’nin eski Milletvekili Hasip Kaplan, attığı tweet'ler, sosyal medyanın gündemine oturdu. Kaplan, "Kurultay'da Demirtaş’ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin" diyerek tepkileri üzerine çekti. Kaplan'a partisi HDP'den cevap geldi.
"KINIYOR VE AYIPLIYORUZ"
HDP Genel Merkezi’nden, şubat ayında gerçekleştirilecek kongrede Türk bir genel başkan adayı istemediğini belirten eski Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın ifadeleriyle ilgili açıklama geldi. Partinin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Hasip Kaplan Twitter hesabından yapılan ırkçı, ayrımcı ve ötekileştirici paylaşımların HDP anlayışı ve politikaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Kınıyor ve ayıplıyoruz” dendi.
'HDP'DE EŞ GENEL BAŞKANLIK GÖZ DİKİLEN BİR YER DEĞİLDİR'
"Sırrı gitsin film çeksin" diyerek Kaplan'ın hedef aldığı HDP'li Önder de Odatv'ye konu hakkında açıklamalarda bulundu. Önder'in açıklamaları şöyle:
"HDP’de eş genel başkanlık ‘göz dikilen’ bir yer değildir. Hasip, düzen partileriyle bizi karıştırmış. Vekil olduğu zamanlarda da karıştırırdı.
'MİLLETVEKİLİYKEN DE FİLM ÇEKERKEN DE…'
Ben eş genel başkanlığa, aday ya da talip değilim. Kuruluşundan bu yana, yoldaşlarım bu onurlu göreve defalarca beni önerdiler. Ben de her seferinde benden daha yetkin, benden daha layık en az onlarca yoldaşımı önerdim. Bugün de böyle düşünüyorum. Bu partinin bir sıra neferiyim. Milletvekiliyken de film çekerken de bu ‘sıra neferi’ olma duygum hep devam edecektir.
'IRKÇILIK HASTALIKLI BİR DUYGUDUR, HASİP KAPLAN'DA GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ…'
İlkel milliyetçilik yani ırkçılık hastalıklı bir duygudur. Bazen Hasip örneğinde görüldüğü gibi insanı insanlığından eder. Bu siyasal çizgi Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Çerkez ve cümle Türkiye Halklarının evlatlarının Onur, Cesaret, Özgürlük İnancı ve eşsiz fedakarlıklarıyla bugüne gelmiştir. Rojava'da, Suruç'da, Şengal'de, Ankara Garı'nda Barış ve Özgürlük uğruna gözünü kırpmadan hayatını veren Türkler dahil bütün dünya halklarının çocukları için Hasip zihniyeti, ancak tükürülecek değersizliktedir. İçinde zerre utanma duygusu olan birisi onların aziz hatırasından biraz olsa utanır, utanmalıdır.
'BU SOYTARILIK HANGİ MAZARETLE AÇIKLANABİLİR?'
Binlerce kamu çalışanı, barış akademisyenleri, öğrenciler, sanatçılar, basın emekçileri zor zamanlarda Kürt halkıyla omuz omuza durmanın bedelini aşından, işinden, canından, özgürlüğünden mahrum edilmekle öderken ve bir tekinden bile bir ‘ah!’ işitilmemişken bu soytarılık hangi mazeretle açıklanabilir? Kürtlükle ve Kürt halkını gözetmekle olabilir mi?
'CİZRE, SUR, NUSAYBİN YANARKEN…'
Öyle olsaydı eğer, Cizre, Sur, Nusaybin yanıp kül olurken bir kez olsun ekmeğini yediği, suyunu içtiği, vekilliğini yaptığı bu yerlere gelip bir dayanışma göstermek gerekirdi. İktidara ve zalimlere karşı o günlerde gayet ‘tutumlu’ ve ‘sinik’ davranan birisi, sıra yoldaşlık yapanlara gelince böyle salyalar saçıyor. İbretliktir.
'SON NEFESİME KADAR BU HALKA BORÇLU OLDUĞUMU BİLİYORUM'
Kendi adıma Kürt halkından öğrendiklerim ve bu halkın bana kattıkları benim verdiğim emeğin kat be kat üstündedir. Bu itibarla ben bu halkın öğretmeni değil, öğrencisiyim. Ve hep böyle kalacağım. Son nefesime kadar bu halka borçlu olduğumu biliyorum. Bu sorumluluk ve borçluluk duygusu, hayatı ve mücadeleyi milletvekilliğinden ibaret sayanların anlayacağı bir hal değildir. Burada olan Türklerin tek bir sevdası vardır: İnsan kalmak! Kürtlerle yoldaşlık etmek hep ağır bedeller pahasınadır. Burası ‘abad’ olunacak bir yer değildir, bu kesin. Ama insan kalınacak bir yerdir bu da kesin.
'ZALİMLERE VE APTALLARA İNAT…'
Kongremizi, Eş genel Başkanlarımız Sayın Demirtaş ve Yüksekdağ'ın önerisiyle bir barış ve özgürlük hamlesine dönüştüreceğiz. Eş başkan seçerken Kürtlüğüne ya da Türklüğüne bakmayacağız. Fedakarlık ve kararlılığına bakarak, emek sahibi tüm bileşenlerimizin önerilerini gözeterek, birisi kadın iki yoldaşımıza bu onurlu sorumluluğu teslim edeceğiz. Geriye kalanlarımız bir eş başkan sorumluluğu ve gayretiyle demokrasi, barış ve özgürlük sürecine omuz verecektir. Olumlu yapıcı ve yol açıcı bütün öneriler ve değerlendirmeler başımız gözümüz üzeredir. Bu bize güç katacaktır ama kongreleri hiyerarşiden ibaret zanneden hiç kimsenin bu kongreyi zayıflatmasına ve itibarsızlaştırmasına izin vermeyeceğiz. Başta Baluken olmak üzere bütün partililerimizi özgürleştirmeden de görevimizi tamamlamış saymayacağız. Zalimlere ve aptallara inat bunu gerçekleştireceğimizi bütün dünya görecektir.",
HASİP KAPLAN HEM İSTİFA ETTİ HEM DE SİYASETİ BIRAKTI
Hasip Kaplan, sabah 07.00 civarı attığı tweet'le istifa ettiğini duyurdu. Hasip Kaplan, "HDP’de görevim yok, 2 dönem kuralına takıldım HDP’nin bu kurala takılmayan ayrıcalıklı vekilleri var, açıklamaya üzüldüm, ırkçılık mı? Disipline mi? vereceksiniz, gerek yok,siyasetten de, partiden istifa ediyorum. Kürt ulusal kongresine 1 Türk temsilci seçilirken yapmalıydım, bağışlayın" açıklaması yaptı.
Kaplan, Sırrı Süreyya Önder'e cevap vermeyeceğini belirterek, "HDP tüzüğünde 2 dönem kuralı var, Ben avukatlığa döndüm, SSÖ ayrıcalıklı değil, dönemi doldu. Siyasetten çekilip film çekeceğim demişti, Ona uslubuyla cevap vermeyeceğim, halka havale ediyorum" dedi.