Erzurum Güncel- Üniversite yerleşkesinde geniş bir alana kurulan, hem poliklinik hem de acil servis hizmeti sunan hastanede inek, koyun, keçi gibi çiftlik hayvanlarının yanı sıra kedi, köpek ve kafes hayvanlarına teşhis konulup tedavileri yapılıyor.
Hayvanlar kapının önünde sedyeyle karşılanıyor
Ameliyat sonrası hasta bakım ünitelerinin de yer aldığı merkezde, hasta hayvanların tanısı için gelişmiş laboratuvarlarda biyokimyasal, mikrobiyolojik, virolojik, patolojik ve parasitolojik analizler de gerçekleştirilebiliyor.
Hayvan hastanesinde, sağlık durumu kötü olan hayvanlar kapının önünde sedyeyle karşılanarak, içeri taşınıyor.
Hasta kaydından hemen sonra duruma göre hayvanlara ilk müdahale yapılıyor, tahlilleri alınıyor ve tomografi, radyoloji ile ekokardiyografi gibi cihazlardan yararlanarak hastalık durumu tespit ediliyor.
Hayvanlarının başından ayrılmıyorlar
Tedavi süreci boyunca hayvanlarının başından bir an olsun ayrılmayan vatandaşlar onlara çocukları gibi şefkat gösteriyor, serum takılan veya yatışı yapılan hayvanlarının tedavilerini yakından takip ediyor.
24 saat acil klinik hizmeti
Erzurum Hayvan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanenin 2017 yılının Şubat ayından itibaren tam teşekküllü hastane olarak ruhsatını aldığını söyledi.
Hastanenin acil kliniğiyle de 24 saat hizmet veren bir kurum olduğunu ifade eden Okumuş, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar 6 bin hasta hayvana hizmet verdik. Doğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Karadenizkıyısındaki Trabzon, Artvin, Rize, Gümüşhane ve Bayburt'tan da hastalarımız oluyor. Bingöl, Elazığ, Muş ve hatta Malatya'dan da hastalarımız buraya şifa bulmak amacıyla geliyorlar. Ben ve arkadaşlarımız, olabildiğinin en iyisiyle vatandaşlarımıza özellikle çiftlik hayvanları başta olmak üzere hizmet veriyoruz. Bu arada da sevindiren gelişme, çiftlik hayvanlarının sayısı kadar, neredeyse eşit sayıda pet hayvanı da buraya şifa bulmaya getiriliyor."
"Ülke hayvancılığına hizmet verecek hekimler de yetiştiriyoruz"
Okumuş, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı koordinasyonundaki idari kadronun hastaneye çok büyük özen gösterdiğini belirterek, ellerinden gelenin en iyisiyle hizmet verdiklerini dile getirdi.
Amaçlarının, yüksek sayıda olduğu söylenilen buzağı kayıplarının önlenmesi için çalışmak olduğunu aktaran Okumuş, "Öğrencilerimizin hasta başında uygulamalı eğitim görmesi ve 24 saat ülke hayvancılığına sağlık anlamında hizmet veren hekimlerin yetiştirilmesi de çok önemli. Vatandaşlar, 'böyle bir tesisin burada olduğunu bilmiyorduk, bundan sonra hep buraya geleceğiz' diyorlar. Vatandaşların bu sözünü, istedikleri ölçüde şifa bulduklarına yorumluyorum." diye konuştu.
"Buzağıyı çocuklarından daha çok seviyorlar"
İnsanların çok uzak mesafelerden hayvanlarını tedavi ettirmeye getirdiğini anlatan Okumuş, bu sorunu çözmek için "Haybulans" diye adlandırdıkları hayvan ambulansı projelerini de yakında hizmete sunacaklarını kaydetti.
İnsanların hayvanlarına çocukları gibi sahip çıktığına işaret eden Okumuş, şunları söyledi:
"Bir köpek sahibinin verdiği reaksiyon, 'ona gelmesin, bana gelsin' şeklindeydi. Vatandaşımız gerçekten ekmek kazanmak için bu işi yapıyor ama bunu canla başla ve sevgiyle yapıyor. Elindeki materyalin her şeyden önce bir canlı olduğunu görüyor. Biz burada çok şeye şahit oluyoruz. Gerçekten de 'kendi çocuğumu, yoksa buzağısı mı' diye sorduğumuzda 'Allah çocuklarımıza uzun ömür versin ama buzağı' şeklinde dönüşler alıyoruz.
Biz bu hizmetlerin tam ve eksiksiz yapılabilmesi için açıkçası hayvan sağlık sigortasını, öncelikli çiftlik hayvanları olmak üzere tüm pet hayvanlarını kapsayacak şekilde poliçe olarak vatandaşlara sunulmasını böylece hem hizmet kalitemizi yükselteceğimizi hem de hastalıklara çok daha önce kısa sürede müdahale etme şansı bulacağımız için hayvancılığın ülke ekonomisine daha büyük katkıda bulunabileceğine inanıyoruz.
Okumuş, konunun çok önemli olduğunu ve hayvan sağlık sigortasının çok acil devreye alınmasının ülkenin yararına olacağını sözlerine ekledi.