Erzurum Güncel - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzurum'da "Yerel Yönetimler Danışma Meclisi Toplantısı"na katıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7'inci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanmasına destek verdi. Akdağ, "Elbette 90 yaşında yargılanan biri, 30 yaşında yargılanan birinin konulduğu yere konmayacaktır." dedi. Kış Sporları Festivali'ne katılmak üzere dün Erzurum'a gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bugün partisinin il teşkilatı tarafından Palandöken Dağı'nda bulunan Xanadu Otel'de düzenlenen "Yerel Yönetimler Danışma Meclisi Toplantısı"na katıldı.Bakan Akdağ, AK Parti Sinop Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Erzurum Palandöken Kayak Merkezindeki Xanado Oteli'nde düzenlenen Yerel Yönetimler Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Belediye başkanları, meclis üyeleri ve partililerin bulunduğu toplantıda konuşan Recep Akdağ, 7'inci Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında açılan davayı değerlendirdi. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Elbette 90 yaşında biri yargılanıpta, 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere herhalde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir" dedi. Bakan Akdağ, Palandöken Kayak Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen 'Yerel Yönetimler Danışma Meclisi' toplantısında katıldı. Divan başkanlığı yapan AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, toplantıda yaptığı konuşmada, Erzurum'un tarih boyunca devlete hizmet eden önemli şahsiyetleri yetiştirdiğini söyledi. Ersoy, Sağlık Bakanı Akdağ'ın ülkede önemli hizmetlerde bulunan bir devlet adamı olduğunu ifade ederek, "Son dönemde gerçekten öyle bir güzel bir iş yaptınız, içinizden öyle bir vatan evladıçıkardınız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ımıza öyle bir yol arkadaşı verdiniz ki 10 yıldır o çalışıyor millet hem ona hem Erdoğan'a hem de AK kadrolar içerisinde yer alan hepimize dua ediyor" dedi. Sağlık Bakanı Akdağ ise toplantıda yaptığı konuşmada, önceki hafta temas ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Erzurum'da hava sıcaklığının eksi 33 derece olduğunu anımsatarak, yetkililere fakir vatandaşların evlerini ziyaret etmelerini, soğuktan etkilenip etkilenmedikleri yönünde tespitte bulunmaları yönünde talimat verdiğini söyledi. Bakan Akdağ, "İnsanın yüzünü ısıran bir ayaz vardı. Acaba Erzurum'da o gece bir yoksul evinde titreyen bir kimse var mıydı? Eğer varsa biz görevimizi yapamıyoruzdemektir. Ben Sağlık Bakanı olarak hükümetin bir mensubu olarak yapamıyorum demektir. İlin valisi görevini yeterince yerine getirememiştir demektir. İlin belediye başkanı görevini yeterince yerine getirememiş demektir. 15 evi ziyaret ettiler. Bende biraz endişe ettim. Sonra rapor geldi. Allah'a şükürler olsun içinde insanların titreştiği bir tek ev bile çıkmadı. Bunlar yoksul evler. Ama şu çıktı. Kömürleri tükenmek üzere olan 2 ev çıktı. Şubat'ın sonuna kadar kömürleri tükeniyormuş. İşte bunun içinBaşbakanımız bütün yöneticilere hepimize şunu söylüyor. 'Siz fakir fukaranın evine gideceksiniz, onların size gelmesini beklemeyeceksiniz'. Peki bunu yapabilir miyiz? Bunu yapabileceğimizi gördük" şeklinde konuştu. Ambulans hizmetleri konusunda zaman zaman eleştirilerin olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çok nadiren de olsa ambulans hizmeti verilirken, bir hasta taşınırken hatalı ve eksik bir iş yapılıyor. İnanın benim bakanlığımda o meseleden dolayı bir fırtına kopuyor. Yani bir ilde, bir görevli ya da bazı görevliler hata yapmışlar. İnsanla iş yapıyorsunuz. Yılda aşağı yukarı 2 milyon kişiyi taşıdığımıza göre bir günde ambulanslarla 6 bin kişiyi taşıyoruz. Ambulansla 6 bin kişiyi taşıdığınız bir ülke. Biz gelmeden bu rakam birgün de bin kişiydi. 6 bin kişiyi taşıdığınız bir sistemde herhangi bir yerdebir yönetici bir görevli bir hata yapmış olabilir. Siz de şöyle düşünebilirsiniz. 'Burada bir eksik var. Bu kaçınılmazdır. Bunun çokta üstüne gitmeyelim. Ne varmış ya?'. Hayır, biz böyle düşünemeyiz." "REFERANDUMA KARŞI ÇIKANLAR HESABI SORULAMAZ DEMİŞLERDİ AMA BUGÜN HESABI SORULUYOR"Akdağ, konuşmasında 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanması ve anayasa değişikliği konularına da değindi. "Bir referandum oldu. Kim varsa topunu, tüfeğini toplayan geldiler. İşte AK Parti'nin karşısına dikildiler. Sonrada milletimiz gereğini yaptı, hesabı kesti" diyen Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçen bir hemşehrimizin bir yazısını okudum, üzüldüm. O dönemlerde bu işin çilesi çekmiş, hapis yatmış bir büyüğümüz. Diyor ki 'Ben doğru karşılamıyorum 90 yaşında bir kişinin yargılanmasını, o günleri unutmak lazım'. Yanlış bir yaklaşım. Elbette 90 yaşında biri yargılanıp ta 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere herhalde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir. Burada biz bir kişiyi yargılamıyoruz. Biz anayasayı değiştirerek hukukun, yargının, bir kişi ya da üç-beş kişiyiyargılamasının önünü açmadık. Biz diktatörlüğün, zulmün, baskının, demokrasinin katledilmesinin hesabı sorulur dedik. Şimdi bunun hesabı soruluyor. Referanduma karşı çıkanlar hesabı sorulamaz da demişlerdi, hatırlayın. Ama bugün hesabı soruluyor. Tabii ki sorulacak." ÖZHASEKİ: "BİZİM ŞİKAYET ETTİĞİMİZ KİŞİYİ KILIÇDAROĞLU YOLSUZLUK OLARAK NİTELEDİ"Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki de yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili yolsuzluk olduğu yönünde iddialarına hatırlatarak, şunları söyledi: "Geçici işçi bir çocuk, birkaç kişiyi dolandırmış, 'size taksi ruhsatı vereceğim' diye. Hepsi kendi adamları. Bunlarda ayağa sıkan tayfa. Bilinen tayfa. Bizim bildiğimiz bir adam değil, işe benim aldığım bir adam değil. Bunu duyunca teftiş kuruluna emir verdim. Tespitler yaptılar. Tarafları dinlediler. 'Bu çocuk suçlu başkanım' dediler. Savcılık aramaya başladığı çocuğu, çocuk da kaçtı. Bir ay sonra şimdi Ergenekon'dan içeride yatanların birisinin iş yerinde yakalandı. Geldi. Yargılamalar 2 yıl kadarsürdü. İki yıl sonra evrakta sahtekarlık, dolandırıcılık suçundan ceza aldı. Temyiz safhası bitti ve kesinleşti. Adamcağız içeride yatıyor. Fakat aradan 5 sene geçti. Bir gün bizim muhterem Kılıçdaroğlu elinde bir dosyayla mecliste zuhur etti. İlk genel başkanlığı, meclis konuşması, bütçe görüşmesi ve kendini de göstermek istiyor bir dosya sallıyor, Kayseri yolsuzlukları. Hey güzel Allah'ım." Kendilerinin şikayet ettiği kişiyi Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk olarak nitelediğini dile getirgın benim bakanlığımda o meseleden dolayı bir fen Özhaseki, "Bizim şikayet ettiğimiz, yakalattığımız, suçu tespit edilmiş, Yargıtaydan bile onaylanmış, işi bitmiş bir olayı tam tersinden çevirerek anlatmaya başladı. Arkasından baktı tongaya bastığını anladı. Kayseri İl Başkanı gitmiş anlatmış olayı, 'eyvah tongaya bastık' diye yüzüne söylemiş. Kılıçdaroğlu, 'AK Partililer kötü, AK Partililer hırsızlık yapar, AKPartililer kollanıyor, hükümet onlara baskın yapmıyor, müfettiş göndermiyor, Bak rüşvet defterini gönderdim 2 müfettiş bile gitmedi' diyor. El insaf. O dediği neyse emin olun savcılar 10 ay incelemişti 'bir şey yok' diye karar vermişti. Daha sonra 3 savcı daha görevlendirdiler onun 2 müfettiş bile yok dediği yerde 11 ay uğraştılar. Dediler ki 'hakikaten bir şey yok' Dosya kapanmıştı" ifadelerini kullandı. "BEN CUMHURİYET TARİHİNDE BÖYLE YALAN SÖYLEYEN BİR GENEL BAŞKAN GÖRMEDİM"Kılıçdaroğlu'nun televizyon kanallarında konuya ilişkin iddiayı sürdürdüğünü anımsatan Özhaseki, "Hala iki gün önce televizyonlarda yine aynı şeyleri söylüyordu. Bundan bir-iki ay önceydi. Uğur Dündar'ın programıydı. Kayseri'de rüşveti yakaladım. Hepimiz dikkat kesildik. 'Bak şimdi Uğur Bey' diyor 'bir benzinliğe 9 katlı ruhsat verilir mi ev ruhsatı. Verilmez. Bir belediye bunu veriyorsa niye verir? Rüşvet alır da verir. Bak işte burada restoran var, 9 katlı bina var, düğün salonu var, benzinliğe verilmişkardeşim bu' diyor. Türkiye'nin en büyük skandalı. Elinde kötü bir karanlık resim. Durmadan resmi gösteriyor. Ertesi gün dediği yere gittik. Ne 9 katlı bina var. Ne restoran var, ne kafeterya var. Yok, yok, yok. Resmi akşam benzinliğe doğru çekmişler. 200 metre geride bir bina var. Binanın silueti benzinliğin üzerine düşmüş. Ya bir tane değil ki söylediği yalan. Ben Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle yalan söyleyen bir genel başkan görmedim. Adam sabah akşam söylüyor. Hiç yüzü kızarmıyor. Pıtır, pıtır,pıtır yalanı devam ettiriyor" şeklinde konuştu.KÜÇÜKLER'DEN YEREL YÖNETİM MESAJIErzurum'un Türkiye'nin ve dünyanın önemli marka şehirlerinden birisi haline geldiğini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, “Yerel yönetimlerin en önemli meselesi şehri imar etmek, insanların gönüllerini fetih etmektir” dedi.Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, toplantının açılışında yaptığı konuşmada 8 yıllık sürede yapılan hizmetlere değindi. Geçmiş dönemden kalan içme suyu, katı atık, otopark ve çevreci projelerini tamamladıklarını ifade eden Başkan Küçükler, Erzurum'da kentsel dönüşümü başlattıklarını ifade etti.Yerel yönetimlerin en önemli meselesi şehri imar etmek, insanların gönüllerini fetih etmek olduğunu kaydeden Küçükler, “Erzurum Türkiye'nin ve dünyanın önemli marka şehirlerinden birisi haline geliyor. Tarihi Erzurum kalesinin çevresini kültür ve tarih yolu olarak açacağız. Kolayına kaçıp uydu kentler yapmak yerine şehrin merkezini yeniden modern bir şekilde imar etmeye başladık. Bu amaçla 10 bin gecekonduyu yıktık. Erzurum ülkenin cazibe ve kültür merkezi olacak. Büyükşehir Belediyesi olarak temel hedefimiz vatandaş yaşanabilir modern güzel bir Erzurum bırakmak." dedi.AK Parti Erzurum İl Başkanı Murat Kılıç ise hükümet olarak yerel yönetimlere büyük önem verdiklerini dile getirdi.Kılıç, "Türkiye 2004 yılına kadar belediyelerin icraatlarıyla değil yaptıkları usulsüz işlerle anıldı, çünkü böyle bir belediyecilik anlayışı vardı yakın zamana kadar. AK Parti İktidarı ile belediyeleri fazla işçi yükünden kurtardık. Belediyeler artık işçi alacak kadar özgür değil. Fazla işçiden şikayetçi olan belediyeler yatırım ve hizmet yapamaz, çalışanının ücretini ödeyemez hale gelmişti. Artık belediyeler hizmet üretip, kentsel dönüşümü gerçekleştirmeye başladı. Bu da ancak hükümetimizin yerel yönetimlere verdiği önemle gerçekleşebildi.” dedi.