Erzurum Güncel- Çocuklarının her yaptığını adeta bir helikopter gibi takip eden, çocuklarının her adımını kontrol eden ebeveynlerin helikopter ebeveyn olarak tanımlandığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, helikopter ebeveynlerin çocuğun eğitim, sağlık, sosyal ve mesleki gelişiminde bir olumsuzluk olabileceği gerekçesiyle inisiyatifi ellerine aldığını ve çocuğun kendi başına kalmasına müsaade etmediklerini söyledi. Uzmanı Dr. Orhan Karaca, “Helikopter ebeveynlerin bu davranışları yapma gerekçeleri çocuklarını sevmeleri ve onlar için kaygılanmalarıdır. Genel tutumları çocuğun kendi hayatını yapılandırmasının yolunu açmak yerine, O’na bir hayat biçme ve bu hedefi tutturmaya çalışmaktır. Bu hedefe ulaşmak için olumsuzluklarla karşılaşan çocuğu yalnız bırakmak yerine “ipleri eline alıp, problemi çözmeyi” yeğlerler. Bu durum mükemmeliyetçi ebeveynlerde daha sık görülür.” şeklinde konuştu.ANNE BABALAR NEDEN HELİKOPTER EBEVEYN OLURLARUzmanı Dr. Orhan Karaca, ailelerin çıkış noktalarının ideal çocuk oluşturma eğilimi olduğunu belirtti. Karaca, “Sevdiği, maddi-manevî yatırım yaptığı, neslini devam ettirecek çocuğunun hiçbir olumsuzlukla karşılaşmamasıdır. Bu düşünceyi, önceden kendi yaptığı hataları çocuğunun yapmasını istememe, çocuklar ve ebeveynler arası rekabet, küçük yaşlardan itibaren başlayan sınavların çokluğu, başarıya odaklanma pekiştiren bir rol oynar. Ebeveynler kontrolcülükleri sonrası çocuğun hayatında ortaya çıkan kendileri açısından olumlu değişmeleri ya da kendileri açısından atlatılmış riskleri gördüklerinde bu tutumlarının ne kadar doğru olduğunu görürler. “Devir kötü, kontrolü bırakırsak çocuğun hayatı kötü yönde seyreder”, “çocuk büyüsün işi ve evi olsun o zaman kendi düzenini kurar” düşünceleri ebeveynin kendi hatalı tutumuyla yüzleşmesini engelleyebilir. İlerleyen yıllarda kontrolcülüğü bırakmayı düşünen ebeveynlerin unuttuğu nokta kontrolü bıraktıklarında çocuklarının kendi hayatlarını yönetemeyebilecekleridir.” dedi.BÖYLE EBEVEYNLERE SAHİP ÇOCUKLARI NELER BEKLİYORUzmanı Dr. Orhan Karaca , “Mükemmeliyetçiliğin ve aşırı beklentinin getirdiği baskı sonucunda çocuklarda kızgınlık, duygusal çökme, kendine güvensizlik, ebeveynle çatışma, ebeveyne teslimiyet ve sözünden çıkmama, kendi başına hareket etmekten ve risk almaktan korkma tutumları görülebilir. İlerleyen yıllarda bu çocuklarda kaygı bozukluğu, depresyon gibi hastalıkların görülme ihtimali artabilir. Çocuğun kendilik algısının gelişmesine yardımcı olmak için rehberlik, istişare ve sorumluluk verme en doğru tutumdur. Zira çocuk annesi ve babasından ayrıldığı bireyselleştiği bir dönemde hayatını devam ettirebilecek kapasiteye ancak böyle ulaşabilir.” dedi.