Erzurum Güncel- Başbakan Erdoğan, yeni bir Oslo görüşmesinde masanın karşısında kim olacak sorusunu şöyle yanıtladı: İmralı’nın ya da Kandil’in tesiri ne olur bilemem. Avrupa’nın şu anda bir temsili var, paranın kaynağı orası.” Başbakan PKK’da karar vericilerin çok fazla olmasının çözümü engellediğini de söyledi.Başbakan Erdoğan dün akşam da atv haberde soruları yanıtladı. Erdoğan terörün sona erdirilmesi çalışmalarıyla ilgili soruları şöyle yanıtladı:- SÜRECİ BAŞLATTIM: Bu konuda biz hükümet olarak bu görüşmeleri, yapılması gerekenlerle yaparız. Bir Milli İstihbarat Teşkilatı bu noktada görüşmeleri yapmakla görevli olan teşkilattır, bu teşkilat sadece terör örgütleri ile bu görüşmeyi yapmaz ağını uluslararası alanlarda da kullanır. Bütün engellemelere rağmen bu süreci başlattım ve bu sürecin faydaları da olmuştur ama maalesef Oslo görüşmelerinde özellikle samimiyetsiz bir yaklaşım görünce olayı bitirmek durumunda kaldık. Bununla ilgili olarak bir Habur süreci bizim samimi yaklaşımımızın karşılığını almadığı bir süreç olmuştur. Biz özellikle BDP’ye buraya bir yığma vesaire yapmayın dedik. Burada biz kapıyı ailesine dönmek isteyenlere açıyoruz ve herhangi bir suçu olmayan varsa herkes ailesinin yanına dönecek ama bu ne oldu herzaman alıştığımız kendilerinin miting dediği şeye dönüştü.- HER AN OLABİLİR: Şu anda bir zaman meselesidir bu görüşmeler her an olabilir Oslo olmaz da başka biryer olur eğer olması gerekiyorsa olur, bu adımları atarız. CHP geldi bize çözüm konusunda adımlar atalım birşeyler yapalım dediler fakat sonradan birşey çıkmadı. Şuanda BDP ile ben görüşme konusunda eski görüşümde değilim, o zaman açıklama yaptığımda samimiydim ama bunu bitirdiler.- SİLAH BIRAKILMALI: (“Çok büyük bir rastlantı 8 Ekim Pazartesi günü Stockholm’de terörle mücadele yada sorunu olan gerillalar ve ülke temsilcileri masaya oturacaklar ve çözüm olmadan masadan kalkmayacaklarını taahhüt ettiler. Bu şekilde masada kimi bulacağız karşı taraftan?” sorusu üzerine) Burada bildiğiniz gibi KCK boyutu var, siyasi kanat yurtdışında, KCK başı dağda, terör örgütü başı ada da böyle bir yapı var. Yurtdışına baktığımız zaman onlarla bizim teröristlerle benzer yanı nedir bunu iyi incelemek lazım. Çıkıp bazen Srilanka’da ki gibi bir mücadele deniliyor bunlar bizi yanıltmasın, bunlar bizim isabetli adım atmamızı engelleyebilir, eğer bu işte çözüm olacaksa bir defa terör örgütünün silah bırakması lazım, silah bırakılmadığı sürece burada bir anlaşmanın sağlanması mümkün değil.- OLUMLU ŞEYLER OLDU: Operasyonlar zaten silahlar bırakıldığı zaman sıfırlanacaktır, onlar da durup dururken operasyon yapmaya meraklı değil ki. Bence bu adımın o boyutu çok önemli, bu görüşmelerde zaman zaman olumlu şeyler olmadı mı? Oldu, şehit cenazelerinde belli süreçlerde azalma oldu, seçimlere gidişte bazı sıkıntıların dışında daha olumlu zeminde gidilebildi. Bu daha ileri noktalara taşınabilir ama şu anda İmralı’nın ya da Kandil’in tesiri ne olur bilemem. Avrupa’nın şu anda bir temsili var, paranın kaynağı orası.- KARAR VERİCİ FAZLA: (Oslo’da ki nihai amaç neydi? sorusu üzerine): Nihai amaç bu olayı bitirmekti. Strasburg’daki gibi ‘bu işi bitirmeden çıkmayacağız’ kararlılığı yoktu çünkü bunlarda karar verici çok fazla.- BİZDEN KAYNAKLANMADI: Siyasi kanatla müzakereyi bitirmek bizden kaynaklanmıyor, teröristle, parlamentoda ki milletvekilleri sarmaş dolaş olunca bunun ülkedeki yansıması nasıl olur? Şimdi biz aynı zamanda ülkeyi yönetiyoruz ama siyasetçiyiz, bunun halkımın üzerindeki genel izlenimi nedir, bunu ölçmek durumundayız. Yüzde 90 civarında araştırmalarda bu konuyla ilgili tepki geliyor, şimdi biz siyasette müzakere diyoruz onlar inadına gidiyor dağdaki ile öpüşüyor, ‘merhaba dedik’ diyorlar. Nasıl bir merhabaysa bu artık, madem sen siyasetini yapacaksın gel onu yap ne işin var onlarla.- SİYASİ UZANTI: Benim bakanlarım bunların eşbakaşkanları ile defalarca görüştüler, bütün bunları yapmamıza rağmen siyasi uzantılarının hiçbir fonksiyonu yok. Ben görüşmeden kaçmam ama ellerinde kullanabilecekleri şuanda ne bir kozları var nede yetkileri var. Siyasi uzantılarının bundan dolayı bağırıp çağırmaktan başka bir davranışları kalmıyor. Siyasi uzantının hiçbir fonksiyonu yok olay herhalde yine İmralı’ya gidebilir.‘Gidip gelmeyi ben yaşamadım’Başbakan Erdoğan, darbelerle ilgili “Süleyman Demirel’in bir söylemi vardı Uganda’da darbe olacağını istihbaratımız hemen haber verirdi diye bu şekilde bilgiler gelmiyor muydu size?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: Ben fötr şapka hiç kullanmadım bunu bilemiyorum. Biz bu noktada gayet iyiyiz istihbaratımız hergeçen stargazete.com gün dahada güçleniyor. Bizim istihbaratımızın şuanda çalışması anlıktır, müsteşarım herhangi bir olay olduğunda anlık olarak aktarır. 2003’te darbeyi Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın darbeyi önlediklerine ilişkin açıklamalar olduğunu hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, “ Birilerinin darbeyi önleme yetkisi olduysa biz bundan müteşekkir oluruz. 2007 yılında yapılmak isteneni kimin engellediği ortada.” dedi. Başbakan Erdoğan ordunun asker sayısını azaltmayı düşündüklerini bu konuda çalışmaların da sürdüğünü dile getirdi.Öcalan’a ev hapsi vebalini alamayızBAŞBAKAN Erdoğan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a ev hapsi gibi beklentilerin bulunduğunu ifade edilmesi üzerine şunları söyledi: “Kusura bakmasınlar. Biz ısmarlama hukuk düzenlemesini yapamayız. Yani bu işin kararı verilmiştir, adımı atılmıştır. Zaten zamanında siparişle biliyorsunuz idamla yargılanması gerekirken ve burada onunla ilgili kararlar bu istikamette verildiği halde gönderilirken farklı gönderildiği için, şarta bağlı gönderildiği için ondan sonra da şimdi cezaevinde. Şimdi de ne deniyor ’ev hapsi.’ O zamanki hükümet onu yerine getirmiştir ama biz böyle bir vebalın altına asla giremeyiz. Kimden gelirse gelsin.”