Erzurum Güncel- Bozdağ, 'Benim hissiyatım, fevkalade büyük bir yanlış yapmıştır, herkesin kalbindeki saygınlığında da önemli bir irtifa kaybetmiştir. Son açıklamadan dolayı da gördük ki; esasında uzlaşma olsaymış Sayın Cumhurbaşkanımızın tasfiye sürecinde bu tasfiyecilerin ortak adayı olacağını kabul edebileceğini itiraf etti.' dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, bugün bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylıkla ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Bozdağ, ''Dinleyince çok üzüldüm. Benim hissiyatım, fevkalade büyük bir yanlış yapmıştır, herkesin kalbindeki saygınlığında da önemli bir irtifa kaybetmiştir" ifadelerini kullandı. Bozdağ, şunları söyledi:
"Ben Sayın Gül’ü uzun bir zamandır AK Parti içerisinde siyaset yapmamız nedeniyle tanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızla, Genel Başkanımız beraber AK Parti kurulduktan sonra AK Parti'nin ilk grup başkanıdır Sayın Gül. AK Parti Meclis'te hükümet kuracak çoğunluğu elde ettikten sonra ilk başbakanıdır. Arkasından AK Parti'nin kendi içinden seçtiği ilk cumhurbaşkanıdır. Herkes o gün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi'nin kendi, 'Cumhurbaşkanı olacağım' demesini beklerken o, “'Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşim' diyerek onun elini kaldırdı. Ve dünyada bir faninin diğer bir faniye vermesi herkesin kabul ettiği en zor olan insanın dünyada gelebileceği maddi en yüksek mevkiiyi kendine değil, ona teklif etti ve cumhurbaşkanı oldu."
O dönem CHP'nin Genel Başkanı'nın Deniz Baykal olduğunu ve Cumhuriyet mitinglerinin düzenlendiğini ifade eden Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"İşte eşi başörtülü cumhurbaşkanı olamazsın, muhafazakar mütedeyyin cumhurbaşkanı olamaz, yani hakaretler sayıyorlar. Ama biz ısrar ettik, Meclisi topladık, sonra 367 uydurdular. Meclisi kilitlediler. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdılar. 367 utanç kararı alındı. 27 Nisan e-bildirisi oldu ve daha sonra da Abdullah Bey cumhurbaşkanı seçilince, CHP'liler eşi başörtülü diye Çankaya'daki toplantılara, resepsiyonlara katılmama kararı aldılar, onu boykot ettiler. Şimdi birinin yaptığı bu, birinin yaptığı da bu. Ben tabii bu yaşananlardan sonra açıklamayı dinleyince, çok çok ama çok üzüldüm. Neden üzüldüm, çünkü kardeşim Abdullah deyip onu cumhurbaşkanı yapan birine karşı ona düşmanlık edenler ve orada yarışanlar, eğer geniş bir mutabakat sağlamış olsaydı ben Tayyip Erdoğan'ın tasfiye sürecinde onların ortak adayı olabilirdim anlamına gelecek bir açıklama. Tabii beni AK Partili olan herkesi gerçekten çok çok üzmüştür. Herkes de bundan dolayı rahatsız olmuştur."
"TASFİYECİLERİN ORTAK ADAYI OLABİLECEĞİNİ İTİRAF ETTİ"
Abdullah Gül'ün, adaylık için adının konuşulmaya başladığında tavrını koyması gerektiğini belirten Bozdağ, "Benim beklediğim şey şu: bırakın Tayyip Bey'e karşı cumhurbaşkanı adayı olmayı, daha adının ilk tartışıldığı, yazıldığı, çizildiği şeylerde Sayın Gül demeliydi ki; bende hangi eksikliği gördünüz de, hangi yanlışlığı gördünüz de siz benim adımı bana kardeşim deyip beni cumhurbaşkanlığı makamına getiren AK Parti'nin lideri ve Türkiye'nin cumhurbaşkanı benim yol arkadaşım kardeşim Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına yazabiliyorsunuz' diye. Esasında bu tartışmaların daha ilk başladığında tavır koyup bunu kapatması lazımdı. Onu yapmadı, ama son açıklamadan dolayı da gördük ki; esasında uzlaşma olsaymış Sayın Cumhurbaşkanımızın tasfiye sürecinde bu tasfiyecilerin ortak adayı olacağını kabul edebileceğini itiraf etti. Tabii benim için, benim gibi AK Parti’de olan herkes için gerçekten büyük bir hayal kırıklığı oldu, büyük bir şey oldu, ama sonuçta ne olursa olsun, artık açıklamasını yaptı ve bu defter kapandı. Bizim geriye dönük bakmamız yanlış olur. Biz önümüze bakacağız. " diye konuştu.
"FEVKALADE BÜYÜK BİR YANLIŞ YAPMIŞTIR"
- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün büyük bir yanlış yaptığını öne süren Bekir Bozdağ, "Ben kendi hissiyatını paylaştım. Benim hissiyatım fevkalade büyük bir yanlış yapmıştır. Siyaseten, belki bir siyasinin yapabileceği en büyük hataları, hem de itiraflar ile beraber perçinlenmiş oldu.
Yani bir kişiyi bir partinin içerisindeyim, ben o partinin kurucularındanım. Veya partiyle de şöyle oldum, böyle oldum diyorsa, o zaman onu kendisine sormak lazım. Bizim şimdi Sayın Gül ile ilgili kalkıp onun yerine kararlar vermemiz fevkalade yanlış olur. Bu konuları ona sormanız da lazım. Belki sadece sadece bu süreçte gördüklerimden, yaşadıklarımdan dolayı gerçekten çok büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Ve büyük bir üzüntü duyduk" dedi.
"AK PARTİ'DEKİ SAYGINLIĞI DA İRTİFA KAYBETTİ"
Yaptığı açıklamayla AK Parti'deki saygınlığının irtifa kaybettiğini ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Ben AK Parti'ye gönül vermiş ve bu mücadelenin hepsini yapmış bütün vatandaşlarımızın aynı olduğunu düşünüyorum. O dönemde Abdullah Bey cumhurbaşkanı olsun diye her şeyi göze alan bir Tayyip Erdoğan var. Arkasında duran, mücadele yapan, yol kapandığı zaman bile yol açmak için Türkiye'de seçim kararı alıp, bu yolu açan bir lider var. Her şartta arkasında durmuş, her şartta kardeşim demiş. Ben beklerdim ki; benim kardeşim Recep Tayyip Erdoğan varken ona düşmanlık yapmaktan başka bir meziyeti olmayan, ona öfkesinden başka hiçbir meziyeti olmayanlar benim adımı kendi yanlarında, kendi liderleri olarak görmeleri bana yapılmış en büyük saygısızlıktır, en büyük hakarettir demesi gerekirdi. Bana göre dememiştir, demediği için de Ak Parti'ye gönül veren herkesin kalbindeki saygınlığında da önemli bir irtifa kaybetmiştir.”
ABDULLAH GÜL'DEN AK PARTİLİLERE: SÖYLEDİKLERİNİ BİR MUHASABE ETSİNLER
- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 28 Nisan'da Ayazağa Kasrı'nda düzenlediği basın toplantısında muhalefetin ortak adayı olacağı iddiasının ardından AK Parti'den kendisine yönetilen eleştirilere ilişkin "AK Parti’nin kuruluşunda yer almış birisi olarak bu ilkeleri bu prensipleri destekliyorum. Kendileri ile ilgili şahsi meselem, sıkıntım yok. Ben sadece politikalar, gelecek vizyonu ile ilgili bu. Benimle ilgili zaman zaman saygısızlık boyutuna ulaşan sözleri söyleyenlere de şunu söylemek isterim. Başlarını iki ellerinin arasına alıp bugün söylediklerini bir muhasebe etsinler" açıklamasında bulunmuştu.