Erzurum Güncel- Hükümet, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerinde yaşanan krizi aşmak için 3 farklı formül hazırlayarak, ‘Cemaat’ yanlısı üyelerin seçilmesini önleme planı yaptı.Adalet Bakanlığı’nda yapılan çalışma, hem yasa değişikliği, hem de Anayasa değişikliği gerektiren 3 alternatiften oluşuyor. Bu formüllerden birinin hayata geçirilmesi sözkonusu olursa, TBMM, eylülde de çalışacak. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dün parti genel merkezinde partinin 100’e yakın hukukçu milletvekilini topladı. Bakanlık çalışmaları hakkında bilgi veren Bozdağ’a en çok sorulan soru HSYK seçimlerindeki tıkanıklık oldu. Toplantıda, tablonun değişmesi için neler yapılabileceği tartışıldı. HSYK krizini çözmek için ortaya konulan seçenekler ve öneriler şöyle oldu:TEK KİŞİ, TEK OYHSYK’nın ekimde yapılacak seçimlerinden önce yasa değişikliğine gidilerek, kürsü ve yüksek yargı organlarındaki seçimlerde, her üyenin sadece bir aday için oy kullanması sağlanacak. Şu anda seçilecek kişi kadar adaya oy verilebiliyor. Paralel yapıya hakim ve savcılar, blok halinde hareket ederek sonucu belirliyorlar. Tek oy kuralı devreye sokulduğunda, paralel yapının etkinliği kırılacak. En fazla kendilerinin gösterdiği ya da destekledikleri bir-iki aday seçilebilecek.TOPLANTI YETER SAYISIİkinci plana göre, ekimdeki HSYK seçimlerinden sonra ortaya çıkan tabloya bakılacak. Paralel yapı ve desteklediği grup 22 üyeli HSYK’da çoğunluğu ele geçirirse, toplantı ve karar yeter sayılarında değişiklik yapan bir yasa değişikliği yapılacak. Paralel yapının istediği yönde karar almasının bu şekilde önüne geçilecek.MECLİS SEÇSİN FORMÜLÜHükümet üçüncü seçenek olarak, HSYK’nın yapısını değiştiren bir anayasa değişikliğini gündeme getirecek. Kürsü hakimlerinin seçtiği üyelerin Meclis tarafından seçilmesi, RTÜK’te olduğu gibi muhalefete de kontenjan verilmesi tartışmaya açılacak. Bu yolla muhalefetin desteği sağlanıp anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesine çalışılacak.HER HAKİMİN SEÇİM ÇEVRESİ VARToplantıda, “Kürsü hakimlerinin üye seçilmesine olanak sağlanarak, yargıya siyaset girdi. Hakim ve savcılar solcu, sağcı, paralelci, ülkücü gibi gruplara ayrıldı. Suç işleyen hakim ve savcılarla ilgili karar bile çıkartılamıyor. Çünkü, kurul üyeleri ‘O kişi bana oy verdi. O benim seçmenim’ gibi değerlendirmeler yapılıyor. Herkesin bir seçim çevresi var, seçimle gelen 12 hakimin 12 akıl hocası var. O çevredeki hakim ve savcılar yanlış da yapsa bir işlem yapılmasını engelliyorlar. Kurul bu nedenle tamamen tıkanmış durumda. Tabanda da demokrasi olsun diye yaptığımız bu değişiklik, bize sıkıntı oldu” değerlendirmesi yapıldı.