İrfan A., 1984 yılında evlendiği E.A.'dan M. ve M.E. adında iki çocuk sahibi oldu. Anlaşamayan çift, 1995 yılında boşandı. Çocuklardan M.'nin velayeti annesine, M.E.'ninki ise babası İrfan A.’ya verildi. Çift ayrıldıktan sonra baba-oğul aynı evi paylaşmaya başladı. Havalimanında çalışan İrfan A., oğlu 14 yaşındayken 2000 yılında ailesinin önerisiyle ikinci kez evlendi.M.A.’dan B. adını verdiği bir oğlu daha olan İrfan A.’ın mutluluğu, iki yıl önce bozuldu. Oğlunun kirli iç çamaşırını yatak odasında bulan İrfan A. ile eşi M.A. arasında sorunlar başladı. Eşi ile oğlunun arasındaki ilişkinin üvey anne ile oğul arasındaki ilişki gibi olmadığını fark ettiğini söyleyen İrfan A., bir yıl önce de boşanma davası açtığını belirtti. Mahkemenin belirlediği 1500 TL tedbir nafakasını alan eşiyle oğlunun kiraladıkları dairede birlikte yaşadıklarını belirten İrfan A., savcılığa yaptığı suç duyurusunda M.A.'la evlendikleri sırada oğlunun 14 yaşında olduğunu ve ilişkinin o tarihlerde başladığını ileri sürerek, eşinin ‘küçük yaştaki çocuğa cinsel istismar’ suçundan yargılanmasını istedi.“Çok utandım ve günlerce kimseyle paylaşamadığım için psikolojim bozuldu. Kimsenin yüzüne bakamaz hale geldim” diyen İrfan A., “Eşime ve çocuklarıma iyi bir gelecek sağlayabilmek için sabah akşam çalışıyordum. Bazen nöbette kalıyor ve eve gidemiyordum. Meğer eşimle oğlum aynı yatakta yatıyorlarmış. Bugün 9 yaşında olan oğlum B.’nin bile benden mi olduğundan şüphe etmeye başladım” dedi. İrfan A., “Bunu aklım almadı. Oğlumun ve eşimin böyle bir şeyi yapabilmesine şaştım kaldım. Onunla konuştuğumda her şeyi inkar ediyor. Ancak arkadaşlarıma, nasıl birlikte olduklarına kadar herşeyi anlatıyor. Ortak arkadaşlarımızla beraber pikniğe gidiyorlar, aynı evde yaşıyorlar ve benim maşımdan bağlanan tedbir nafakası olan 1500 lirayla geçiniyorlar” diye konuştu.M.E.A., babasının iddialarıyla ilgili, “Yok öyle birşey” demekle yetindi. M.A. ise iddialarla ilgili konuşmak istemedi.