Erzurum Güncel- Düzensiz göçmenlerin en az tercih ettiği şehirlerin başında gelen Erzurum’da giriş yapandan çok sınır dışı edilen var. Türkiye’nin en büyük geri gönderme merkezine sahip olan kentte, yoğun bir çalışma yaptıklarını ifade eden, İl Göç İdaresi Müdürü Haşim Özcan, düzensiz göçmenler hakkında devletin uygulamalarını Pusula’ya anlattı.
Şeyma TAHİR/PUSULA
Ülke genelinde farklı tarihlerde yakalanan ve İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi'nde geçici süreyle barındırılan kaçak göçmenlerin sınır dışı işlemleri sürüyor. Bu kapsamda Erzurum’da 1 Ocak 2023’ten bu yana bin 764 düzensiz göçmen sınır dışı edildi.
2023 yılında toplam 3 bin 67 düzensiz göçmene işlem yapıldığını belirten Erzurum İl Göç İdaresi Müdürü Haşim Özcan, “2022 yılında ise toplam 14 bin 253 yabancı kişiye işlem yapıldı, bunlardan 7656’sı ülkelerine geri gönderildi” dedi.
Süpürme Operasyonuyla Erzurum’a 600 düzensiz göçmen girdi
Farklı illerden Erzurum’a gönderilen göçmenler için yapılan Süpürme Operasyonlarına değinen Özcan, “Türkiye’nin en büyük geri gönderme merkezi Aşkale’de bulunuyor. Bu yüzden diğer illerden de sevkler geliyor. Ülkemizde toplam 30 geri gönderme merkezi bulunuyor. Bunlar arasında Erzurum’da iki merkez de yer alıyor. 1500 kişilik kapasiteye sahip bu merkezlerimizde iş yükümüz çok fazla. Sadece bu bölgelerden değil İstanbul’dan da bizlere düzensiz göçmenler geliyor. Örneğin vize ile gelmiş ancak yasal statü almamış kişiler vizeleri bittikten sonra kaçak duruma düşüyor. Eğer kendi rızalarıyla geri dönmezler ise yakalanarak geri gönderme merkezlerine teslim edilip ülkelerine gönderiliyorlar. Süpürme operasyonu kapsamında genel sevk sayısını bin 924 kişi olarak belirtebiliriz. Bu rakama İstanbul ve yol güzergâhında olan illerde dâhil. Süpürme operasyonu dediğimiz bu tarz uygulamalarda İstanbul’dan şehrimize gelen göçmen sayısı ise 600 kişi” diye konuştu.
Uyum ve iletişim eğitimleri veriyorlar
Erzurum İl Göç İdaresi olarak en çok önem verdikleri konunun uyum ve iletişim olduğuna değinen Haşim Özcan, hem dışarıdan ülkemize gelen göçmenlere hem de şehrin insanlarına eğitim verdiklerini ifade etti. Bu eğitimler kapsamında, örf, adet ve geleneklerin anlatıldığını ve toplumda nasıl davranılması gerektiğine dair sürekli destekte bulunduklarını belirtti.
Yabancı düşmanlığına dikkat çekti
Sosyal medyada oluşturulan yabancı düşmanlığına da değinen Özcan, her duyulan şeye itibar edilmemesi konusunda insanları uyararak sözlerine şöyle devam etti:
“ Biri ortaya bir şey atıyor ve diyor ki, ‘Dışarıdan gelenler bizim ülkemizde devlet memuru oluyor.’ Böyle bir şey olamaz, çünkü memur olabilmek için birinci öncelik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak şartı var. ‘Oy kullanıyorlar’ diyorlar. O da aynı sebepten olamaz. Bu tarz şeylere inanmayın. ‘Devletten maaş alıyorlar’ deniyor. Hâlbuki ortada böyle bir şey yok. Hiçbir yabancı uyruklu sığınmacı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinden maaş almadı, alamaz. Böyle bir yasa da yok. İnsanların maaş dediği, Avrupa Birliği fonlarından gelen Kızılay üzerinden nakdi yardımlar. Kişi başı zannedersem 165 lira. Ailede kaç kişi varsa 165 lira o sayıyla çarpılır. Kızılay aracılığı ile de hesaplarına aktarılır.”
“Suça karışma oranları yüzde 2’nin altında”
Toplumda sanılanın aksine yabancı uyruklu insanların suça karışma oranlarının yüzde 2’lik bir orana sahip olduğunu belirten Özcan, “Göçmenler yaşanılacak olumsuz bir durumda yaptırımlara tabii olacaklarının farkındalar. O yüzden çok dikkatli ve temkinli davranmak zorundalar. Bir dönem özellikle sosyal medyada yer alan haberler göçmenler için çirkin bir imaj yarattı. Her gördüğümüz habere bu yüzden inanmamalıyız. Erzurum’da da bir kez yıllar önce Afgan bir genç kavga etmişti. Onun haricinde bir sorun yaşamadık. Toplumdan beklentimiz bu insanların misafir olarak değerlendirilmeleridir. Çünkü bu anlayış bizim geçmişten beri mirasımız, yıllardır misafir ediyoruz bu insanları. Günü geldiğinde ülkelerine dönecekler. Suriyelilerin geçici koruma statüsü var. Oradaki durum ortadan kalkınca bu statü de kalkacak doğal olarak” ifadelerini kullandı.
Düzensiz göçmenlerin olası bir suça karışmaları durumunda ise süreci özetleyen Özcan, “Kişi öncelikle eğer bir ceza almış ise o cezayı çekiyor veyahut ceza almadığı bir durum varsa kamu düzenini bozduğu için geri gönderme merkezine getiriliyor. İdari gözetim kararının ardından toplum düzenini bozma potansiyeli olabileceğinden sınır dışı kararıyla ülkesine gönderiliyor” dedi.
Dünyaya örneğiz
Son olarak Türkiye’nin göç meselesine yaklaşımını değerlendiren Haşim Özcan, konunun dünyada örnek bir şekilde yönetildiğini belirterek, “Hiç kimse diyemez ki Türkiye'de de yabancılar dışlanıyor ya da yabancılar bir takım haklardan mahrum ediliyor. Bizim şu anda Türkiye'deki yabancıların yüzde 1'i Avrupa’ya aynı anda gitse, onların bütün sistemleri bozulurdu. Ben bu konuda ülke olarak örnek bir ülke olduğumuzu ve bununla da gurur duymamız gerektiğini belirtmek istiyorum. Daha güçlü bir pozisyonda bu insanları kendi ülkelerinde barındırma konusunda üzerimize düşen görevi yaptık ve yapıyoruz.” diye konuştu.