Erzurum Güncel- İşte pislikleri deşifre eden www.erzurumajans.com'un çok konuşulacak olan o yazısı...
Elidor reklamında kısa saçlı kız mı olur, dediler.
Dedim olabilir.
Hayallerinin önünde uzunca bir yol var zorlanacaksın, dediler.
Dedim olabilir.
Çokta yüksekten uçma böyle hayal mi olur, dediler.
Dedim olabilir.
Övgüler kadar eleştirilerde olabilir, dediler.
Dedim olabilir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, patronunu tehdit etti, dediler.
Dedim olabilir!
Bakın şimdi.
O, Erzurum’un olmazsa olmazı…
O, yatırımlarıyla şehre çağ atlatan efsane isim…
O, asfalt şampiyonu, kare bordür rekortmeni…
O, imar planlamasının baş mimarı…
O, şehirde tarih yazan, bir efsane…
O, Türkiye’nin en başarılı Büyükşehir Belediye Başkanı…
Sayın Mehmet Sekmen hakkında böyle şeyler yazıp, şakşakçılık edip, egosunu okşasaydım emin olun makam aracından inmezdim.
Beni pamuklara sarar sarmalar, gözdesi yapardı.
Para kısmını hiç demiyorum bile siz anladınız!
Evet, hep eleştirdim. (Beğenmeyen okumasın)
Astronomik rakamlarla ihale yaptılar, niye diye sordum.
Arazi sattı, niye sattın dedim.
Bu kadar para nereye gidiyor, niye bu kadar borç yaptınız diye de sordum.
Takip edenler bilir, cevabını alamadığım yüzlerce soru yönelttim.
Rahatsız oldu.
Hem de çok rahatsız oldu.
Hele ki, dünkü yazım, iyice huzurunu kaçırdı.
Girift ilişkiler açığa çıkınca…
Sarıldı telefona, Zeki Arıcıoğlu’nu aradı.
Çok kısa süren görüşmenin sonunda cevabını almıştı ama “Ticaret hayatın biter” tehdidini savurmayı başardı!
Vah Erzurum, vah ki, başında böyle bir başkan var!
Şu hale bakar mısınız?
Susturamadığı gazetecinin patronunu arıyor, “İhbar geldi, sizi haber yapacaklar…” deyip, aba altından sopa gösteriyordu.
İhbar geldiyse yapın gereğini, “Ticaret hayatın biter”, “Haber yapacaklar” ne demek?
Zaten memur göndermiş, ‘kontrollü gözdağı’ vermişsiniz.
Markaya çamur atmaya kalkışmak, belden aşağıya vurmak yakıştı mı size?
Bence yakıştı, üstünüze cuk oturdu… Sizden zaten böyle bir hamle beklenirdi.
Ancak bir şeyi atladınız!
Beni böyle susturamaz, Zeki Arıcıoğlu’nu da yıldıramazsınız.
Sonra…
O an yemek yiyorduk, Zeki Arıcıoğlu bana bakıp, “Hayallerinin önünde uzunca bir yol var zorlanacaksın… Demli bir çay gider mi?”
Dedim olabilir!