İlle Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni

Recep Kapucu

Aslında cevap vermek istedim.

Sonra, "dost var, düşman" diyerek yazmaktan vazgeçtim...

Birden aklıma Pir Sultan Abdal'ın o unutulmaz türküsünün sözleri geldi aklıma.

"İlle Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni"

Hikâye olunur ki: Pir Sultan Abdal, idam edileceği darağacına doğru yürümeye başlar. Hızır Paşa emir verir: “Herkes Pir Sultan’ı taşlasın, taş atmayanın boynu uçurulacak, bilsin.” Uğruna mücadele ettiği halk, Pir Sultan’ı taşlamaya başlar. Taşlar Pir Sultan’a kadar gelmekte, ama ona değmeden yere düşmektedir. Pir’in musahibi (can yolda- şı) Ali Baba, taş atmasa da can korkusundan Pir’e bir gül atar. Gül, Pir’e değer ve yaralar. Al kanlar akar Pir’in bedeninden. Can dostunun bu hareketinden incinen Pir’in dudaklarından şu nefes dökülür:

Şu kanlı zalımın ettiği işler, 

Garip bülbül gibi zaralar beni. 

Yağmur gibi yağar başıma taşlar, 

İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni.

Dar günümde dost düşmanım belli oldu. 

Bir derdim var idi, şimdi elli oldu. 

Ecel fermanı boynuma takıldı. 

Gerek asa, gerek vuralar beni. 

Pir Sultan Abdal’ım can göğe ağmaz. 

Haktan emrolmazsa rahmet yağmaz. 

NOT:

 Basın Yayın Daire Başkanı Emre Koç, Basın Müdürü Cengi Durular açıklama yapma zahmetinde bulunmuyor, sanırım Başkan Sekmen, kendine Sözcü bulmuş... Keşke Sayın sözcü, bir de Başkan Sekmen'den konum isteseydi...

Hayırlı olsun :)