Erzincan'ın Uluköy beldesinde yaşayan Nihal Taş (20), 11 Temmuz sabahı ailesine, "Artık dayanacak gücüm kalmadı. İki gün ağlar unutursunuz. Ben Fırat Nehri'ne gidiyorum. Hakkınızı helal edin" diye not bırakarak kardeşinin bisikletiyle evden ayrıldı. Uyandıklarında notu bulan aile durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma, aile ve belde halkı intihar notundan hareketle beldenin yakınlarındaki Fırat Nehri'nin kolu olan Karasu ırmağı kenarında arama başlattı. Genç kızın bisikleti nehir kenarında bulundu, ancak genç kızdan herhangi bir iz yoktu. Ekipler, günlerce ırmağa atladığı düşünülen Nihal'in cesedini aradı. Etrafın bataklık olması nedeniyle Sivil Savunma'dan yardım istendi. Aralarında dalgıçların da bulunduğu takviye ekip geldi.Günlerce yapılan çalışmalardan hiçbir sonuç alınamadı. Cesedinin suda sürüklendiği kanaatine varılarak çalışmalara son verildi. Kızlarının ne ölüsünü ne dirisini bulabilen aile taziyeleri kabul etmeye başladı. 'PİŞMANIM, BENİ ALIN' Bir intihar mektubuyla evi terk eden Nihan bu kez bir telefonla 'Merhaba' dedi. Ahizeyi kaldıran anne Nermin Taş, "kaybettiği" kızının sesini duyunca şoke oldu. Genç kız "ölmediğini, evden kaçtığını, ancak pişman olduğunu" söyledi. Babası Mehmet Taş, Erzurum'a giderek kızını evine getirdi. NİŞANLISI TERK ETTİ Genç kız eve döndüğünde evden uzak günlerini anlattı. Ailesi cesedini ararken, önce Diyarbakır'a, sonra Erzurum'a gitmişti. Nihal, iş bulup çalışmaya başladığını ancak 'özgürlüğe' daha fazla dayanamadığını da söyledi. Nihal'in askerdeki nişanlısı, "Böyle biriyle evlenmek istemiyorum" diyerek nişanı attı. Sivil Savunma Arama Kurtarma Müdürlüğü de Nihal Taş'ın ailesinin yanı sıra kurumları da kandırdığını belirterek, "Asılsız ihbarda bulunarak kurumu oyalamak ve meşgul etmek" iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun işleme konması halinde, kamu davası açılabilecek. Sinan Aydın Sabah