Erzurum Güncel- Bir aydır 21 Aralık'ta kıyametin kopacağı söylentileri, halk arasında günün konusu oldu. 21 Aralık'ta söylendiği gibi kıyamet kopmasa da ben size, 167 yıl önce, 18 Haziran 1845 günü Antalya'da yaşanan bir meteor düşmesi olayından bahsedeceğim. Antalya, o günlerde kıyamete benzer bir olay yaşamıştı. Bu konudaki kaynağım da F.R.A.S. Yani "Hawlett Fellow of the Royal Astronomic Society" (Kraliyet Grubu Astronomi Birliği). O zamanki adıyla "Adalya" olan Antalya kentinin 50 mil kadar kuzey batısına düştüğü ifade edilen meteor ile ilgili olarak, meteorun düşmesi ardından birçok rapor, söz konusu Kraliyet Grubu Astronomi Birliği'ne ulaştırılmış. Birlik de bilgileri, "11 Haziran 1845 tarihli olağanüstü meteora ilişkin aşağıdaki anlatımlar tarafımıza iletildi" başlığı altında birer rapor halinde açıklamış. Ben de sizlere aktarıyorum. Antalya'dan verilen 1. Rapor şöyle: "Haziran ayının 18'i biterken, neredeyse gördüğüm en bunaltıcı günlerden birinden sonra; rüzgarın nefesi dahi hissedilmez iken saat 11:00'de Bay Purdie'nin evinin en serin kısmında termometre 98 F'dı (36,6 C). Durgun havanın o akşam gördüğümüz çok görkemli meteorun oluşmasına katkısı olup olmadığını bilmiyorum. Üst ucu kutup yıldızının biraz doğusuna doğru giden, parlak ve kalıcı bir şimşek çakmasını andıran bir meteor kuzeyde ansızın göründüğünde; Adalya'nın (Antalya) dağlık kuzeybatı bölgesine girdik. Güneş tamamen bulutsuz gökyüzünde henüz batmıştı ve alacakaranlık ortaya çıkıyordu. Görebildiğim kadarıyla ışığın uzunluğu, yaklaşık 50 derece, gökyüzü ve ufuk çizgisi arasındaki boşluğun yarısından kesinlikle daha fazlaydı (kuzeybatıya doğru meyilli) ve patlamadan kaynaklandığını tahmin ettiğim buhar birkaç dakika için orijinal patlamayla aynı şekli sergiledi. Görebildiğim kadarıyla düşen cisim, kaybolan güneşin ışınları tarafından güçlü bir biçimde aydınlandı. Yükselen ayın ışığı daha sonra da tam ay gibi göründü. Manzaranın ihtişamı ve yarattığı korku ile ben de Türkler gibi, "Allah, Allah" nidalarını tekrarlıyordum. Bu parlama sese dönüşünceye kadar geçen zamanı hesaplamak aklıma gelmemişti. Artık ortaya çıkan olayın tek ispatı, sanki savaş aletleri patlamışçasına kulaklarımızda kalan ağır gürültüydü. Bir zaman düşündükten sonra ise bu sürenin 7-8 dakika olduğuna karar verdik. Bu hesaba göre ses, eğer meteordan geldiyse (ki çok tuhaftı) -bence öyleydi- bize 90 millik bir mesafeden geliyor olmalıydı, (ses saniyede 1.140 fit ile hareket ediyor) ve meteor çukurunun derinliğine bakıldığında sesin çıkış noktası atmosferin çok yüksek ve bilinmeyen bir bölgesiydi. Bu göz alıcı bilinmeyen cisim, yavaş yavaş genişledi ve -özellikle enine- daha fazla yayıldı ve sonunda kırmızı, turuncu ve gümüş yeşili renklerinde parlayan birbirinden bağımsız parçalarına dönüştü. Daha sonra bu renkli parçalar, batıya doğru yol alarak gitgide soluklaşmasına rağmen en az 20-30 dakikalık bir mesafeden hala görülebilmekteydi. Meteorun 160 mil batıda bulunan Manisa'nın Alaşehir ilçesinden de görüldüğü bildirildi." ALTERNATİF GEZİ YERİ OLUR Yıllar önce ulaştığım bu bilgiler, Antalya'nın 50 mil kadar kuzeybatısına düşen bu meteorun yerinin saptanması yönünde çalışma yapmama neden oldu. Antalya'daki Todosk dağcılık kulübünden arkadaşlara bu bilgileri ilettim. Ancak bugüne kadar yeterli bilgiye ulaşamadık. Ancak Kızılkaya yakınlarında böyle bir meteor çukurunun olduğu duyumları aldımsa da buralara yaşım nedeniyle gidip araştıramadım. Raporda "Antalya'nın 50 mil kadar kuzeybatısı" denildiğine göre, meteorun Antalya-Korkuteli yönünde bir yere düşmüş olabileceğini düşünüyorum. Okuyucularım arasında, bu bölgede meteor çukuru olduğunu tahmin ettikleri yerleri bilenler varsa ve bu bilgilerini bana aktarırlarsa çok memnun olurum. Böylece, halkımıza tanıtmış, hem de turizm için yeni bir alternatif gezi yeri yaratmış oluruz. MALTA'DAN GÖRÜLDÜİkinci rapor ise Malta Postası'ndan alındı: 2. "36 40 56 kuzey enleminde ve 13 44 36 doğu boylamındaki Victoria gemisi, hava son derece sakin olmakla birlikte, bu olağandışı olayı gördü; geminin babafingosu ve ana direkleri ani bir kasırga çıkmışçasına yana devrildi ve iki saat sonra doğudan ve güneyden çok sert bir şekilde esti. Fakat aniden dayanılmaz bir sıcaklık ve ağır sülfür kokusuyla tekrar sakinleşti. Bu esnada on dakika süreyle görünür kalan üç parlayan cisim, gemiden yaklaşık yarım mil uzaklıkta görüldü ve hemen sonra güneydoğudan sert bir şekilde esmeye devam etti ve gemi az öncekinin tam tersi bir hava akımına girdi Adalya'nın (Antalya) 900 mil batısı." AMAB'DAN MEKTUP LÜBNAN DAĞI"Aynı gün günbatımından yaklaşık yarım saat sonra (hemen hemen aynı zamanda), gökyüzü olağanüstü güzel bir görüntü sergiledi. Her biri aydan en az beş kat büyük görünen, ışık huzmeleri ile birleştirilmiş iki parlak cisimden oluşan alevli meteor, hafif bir esintiyle dalgalanan büyük bayrakları andırıyordu. Batı yönünde bir saat göründükten sonra yavaş yavaş doğuya kayarak gözden kayboldu. Çevresindeki toz bulutu cisimlerin yansıyan ışığıyla parlıyor gibi görünüyorlardı. Bu ışığa bir insanın kısa süre için bile olsa bakması çok güçtü. Ay yarım saat önce yükselmişti ve neredeyse hiç rüzgâr yoktu. Yer: Adalya'nın 350 mil güneydoğusu. 4. ERZURUM'DAN MEKTUP "Küçük Asya'daki Erzurum'dan alınan bilgiye göre yaz aylarında genellikle 20-22 derece Reomür arasında seyreden sıcaklıklarda 21 Haziran'da (3 gün sonra) 5 derecelik ani bir düşüş yaşandı ve termometre aniden 21 dereceye yükseldikten sonra üç gün süren şiddetli bir kar fırtınası süresince iki derece daha düşüş yaşandı. Bu büyük değişiklik, dünyanın sonunun geldiğine inanan halk arasında büyük bir etki yarattı." Sabah