Haberde, Yıldırım hakkında GATA tarafından verilen raporun ayrıntıları yer almıştı. Star Gazetesi önceki gün, Yıldırım hakkında böyle bir rapor olmadığını öne sürdü. Star’ın “Yok” dediği, Yıldırım hakkında 2005’te verilen ‘o raporu’ ve tüm detaylarını açıklıyoruz.Askerlik şubesi dosyasından çıktıErgenekon davasının 67’nci celsesinde yani 31 Mart 2009 tarihinde sanıklardan Kemal Kerinçsiz, mahkemeden Osman Yıldırım’ın nüfusa kayıtlı olduğu yerde bulunan askerlik şubesine yazı yazılarak, onaylı askerlik dosya sureti raporunu istedi. Mahkeme talebi yerinde buldu ve Kağızman Askerlik Şubesi’nden Yıldırım’ın evraklarını istedi. Gelen evraklar arasında, Osman Yıldırım’a 11 Kasım 2005 tarihinde GATA’dan verilen rapor da yer alıyordu. Bu raporda, Osman Yıldırım’ın “anti sosyal kişilik bozukluğu” teşhisiyle 3 ay hava değişimine gönderildiği bilgisi bulunuyordu.1 Mart 2002’de 3 ay hava değişimiMahkemeye gönderilen belgelere göre; Osman Yıldırım 12 Ocak 2001’de Gaziantep 4’üncü Tank Tabur Komutanlığı 1’inci Tank Bölük Komutanlığı’nda “Tank Er” olarak askerliğe başladı. 5 Ekim 2001’de, 16 gün ve 8 Şubat 2002’de 13 gün sıhhi izne çıkması uygun görüldü. 1 Mart 2002’de Osman Yıldırım’a GATA’da sağlık kurulu onayıyla ‘anti sosyal kişilik bozukluğu’ nedeniyle 3 ay hava değişimi verildi. Yıldırım, 4 Kasım 2001’de komutanlarını tehdit ve fiili saldırı suçlamalarıyla askeri cezaevine girdi. Hakkında 5’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından iddianame hazırlandı. 9 Ağustos 2002’de terhis olan Osman Yıldırım’ın askeri mahkemede yargılandığı davalar uzun süre sürdü. Asabi, ablasını öldürmeye kalkışmış 2005 yılında bu davalar sürerken Osman Yıldırım, 1’inci Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın emriyle 31 Ekim 2005’te akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için GATA’ya sevk edildi. Burada Psikiyatri Polikliği’nde 11 Kasım 2005’e kadar incelemeye tabi tutulan Osman Yıldırım’ın sağlık durumuyla ilgili Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kıdemli Yüzbaşı Ayhan Algül tarafından verilen psikiyatri raporunda şu ifadeler kullandı: “Hasta kalabalık alanlarda sıkıldığını, bunaldığını, sürekli yalnız olduğunu, toplum içine çıkmadığını, çok çabuk sinirlendiğini, sinirlendiği zaman kendine hakim olamadığını, askere gelmeden önce psikoaktif madde kullanmaya başladığını, esrar, hap, Roche gibi maddeler kullandığını, sivil hayatında ablasını öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs suçlarından toplam 10 sene cezaevinde kaldığını, cezaevinden çıktıktan sonra askere gittiğini, topluma ayak uydurmakta zorluk çektiğini, küçük yaşlardan itibaren asabi bir yapısı olduğunu, yanlış bir şey gördüğü zaman hemen müdahale ettiğini belirtmektedir. Sanık suç tarihinde bir suçu olmadığı halde komutanının kendisini suçladığını, bu durumu kaldıramadığını, kendisini kaybettiğini, bardağı masaya attığını, fakat komutanına gittiğini ifade etmektedir.”Sıkıntılı, sosyal uyum güçlüğü varRaporun devamındaki ruhsal muayene kısmında da şu ifadeler dikkat çekiyor: “Ayakta, yaşında, özbakımı vasat, etrafına ilgili, mizacı sıkıntılı, huzursuz, mimik ve jestleri mizacına uygun. Konuşma yakınmacı, ses tonu artmış, uyku normal, iştah normal. Bilinç açık, dikkat ve bellek normal, algı tabii, yönetimi tam. Zeka ve muhakeme klinik olarak yeterli. Fikir akış hızı normal, amaca varıyor. Fikir içeriğinde devam eden mahkemesi, ailesi, işlediği suçlar ve aldığı cezalar ile ilgili yoğunlaşma var. Duygulanımı anksiyöz. Davranışlarında psikomor huzursuzluk, otoriteye tahammülsüzlük, psikoaktif madde kötüye kullanım, sosyal uyum güçlüğü şeklinde değişmeler bulunmaktadır.” Anti sosyal bozukluk13 Ağustos 2009 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin sürmanşetindeki haberde Danıştay davasının sanığı, Ergenekon davasının da tanığı, gizli tanığı Osman Yıldırım hakkında daha önce GATA tarafından verilen ‘Anti sosyal kişilik bozukluğu’ raporu yer almıştı. ‘Gizli tanık sosyopat’ başlığıyla verilen haberde, askerliğinde komutanına saldırmaktan cezaevinde yatan Yıldırım’a, bu nedenle gönderildiği GATA’daki psikiyatrik muayenede, “İleri derecede antisosyal kişilik bozukluğu” tanısı konduğu anlatılmıştı. Yrd. Doç. Dr. Kıdemli Yüzbaşı Ayhan Algül tarafından 11 Kasım 2005 tarihli raporda Yıldırım’ın sağlık durumuyla ilgili yapılan geniş kapsamlı değerlendirme yer almıştı. Raporda, Yıldırım’ın “sıkıntılı ve huzursuz” ruh haline vurgu yapılmıştı.