Erzurum Güncel- Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilemeyeceğini söyleyerek "Tayyip Bey’de bir panik duygusu var. Seçimde sarsılacak. Ben kazanacağım. Millet İttifakı da TBMM’de çoğunluğu alacak" dedi. Akşener, seçim öncesi vatandaşa oy karşılığında para teklif edildiğini iddia etti.
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Sözcü'ye konuştu. 24 Haziran seçimlerinde en az 100 milletvekili çıkaracaklarını söyleyen Akşener, “Millet ittifakı da TBMM'de çoğunluğu alacak” dedi. Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren Meral Akşener şu mesajları verdi:
"KIRAATHANELER GAYRİ CİDDİ"
Tayyip Bey kendini hep çılgın projelerle tanımladı. Şimdi, millet bahçesi ve millet kıraathanesini buldu. Çok gayri ciddi. Mehmet Şimşek ‘Fakir evlerinin iftar maratonu başlıyor' dedi. Tayyip Bey de, ‘Fakir evleri bana enerji veriyor' dedi. Sonra damadın Mars'la ilgili sözleri var. Bunlar şuur altının ortaya çıkışı. Kıraathane dediğin, bildiğiniz kahvehanedir.
"AKP VATANDAŞA OY İÇİN 500 LİRA TEKLİF ETTİ"
Akşener AKP'nin oy satın aldığı iddialarıyla ilgili “Erzurum'da arkadaşımın kapısına gelmişler. ‘Mühürlü pusulayı al, boşunu getir, 500 TL senin' demişler” dedi.
"ERDOĞAN VATANDAŞTAN KOPTU"
Millet bahçesine ailece gidip çimlerde yuvarlanın diyor. Gözünde fakir insan kavramı var. O fakirlere bedava çayın kekin olduğu bir kahvehane yapıyor, ondan sonra millet bahçesi yapıyor. Orada da yatıp yuvarlanıyorsun. Erdoğan vatandaştan koptu, düne kadar fakirlere karşı bir saygısı vardı. Ben bu sözlerinden dolayı onu duvardan duvara çarpardım. Fakat vatandaşın incinmemesi için es geçtim. 1153 odalı saray onu gökyüzüne çıkarmış. Vatandaş maraba, arkadaş da ağa olmuş.
"TAYYİP BEY'DE PANİK DUYGUSU"
Samimiyetle söylüyorum seçilemeyecek. İlk turda zaten seçilemiyor. Sarsılacak, 2. turda da ben seçileceğim. Tayyip Bey de evine dinlenmeye gidecek. Sabah başka akşam başka konuşuyor. Bugün ak dediğine yarın kara, öbür gün beyaz, gri diyor. Tayyip Bey'de bir panik duygusu hissediyorum. Kahveler, millet bahçeleri de bunun bir tezahürü. Şuur altı gizlenemez bir şeydir. Yorulduğunuz zaman korteksin altı ortaya çıkar.
"HERKES BİRBİRİNİ DİNLEMİŞ"
Suçlu mutlaka cezalanır. 17/25 Aralık'taki deliller hukuk dışı elde edilmiş olabilir. Ama hisli bakanımız ‘Bunlar montaj' dedi. Burada cıvıklık var, herkes birbirini dinlemiş. ‘Nerdesin oğlum evdeyim baba. Hangi evde? Rezidansta'… O redizansın aylık kirası 20 bin lira. Oğlum 7500 lira maaş alıyor. Hiç trilyoncukları görmedi.
"OSLO OLAYINDA KENDİMİ KÖTÜ HİSSETTİM"
Oslo olayında kendimi aşırı derecede kötü hissettim, incindim. MİT'in iki müsteşar yardımcısı var. Hanım müsteşar yardımcısının karşısında PKK'lılar. PKK'lılar çok daha ciddi konuşuyor. Fakat müsteşar kahkahalar arasında cıvıklık içinde ‘Bütün büyükşehirlere bomba yığdınız görmezlikten geliyoruz' gibi sözler söylüyor. Bürokrasinin nereye doğru evrildiğini gösteren bir şeydi.
"KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUM"
- tura kalacağımı öngörüyorum. Sayın İnce'nin kalması halinde de en başından beri çalışacağımı söyledim. Ama bir anda iki atla gidemiyorsunuz. Kazanacağımıza inanıyorum. Millet İttifakı olarak. Ondan sonraki fasıl daha kolay. Bana habire FETÖ denildiği için bizim seçmenimiz kendini söyleyemiyor. Buradan bir suçlanma noktasına gitmesin diye. Sessiz kitle İYİ Partili. 2. tura kalma gerekçem işte bu sessizlik. CHP'li seçmeni gurur duyarak bağıra bağıra söylüyor. Muharrem Bey'den dolayı da çok mutlular. AK Partili, Saadetli söylüyor. Balgat ile MHP tabanı ayrı yalnız. Biz tartılmamış bir siyasi partiyiz. Bir belirsizlik görüntüsü veriliyor dışarıdan o da pompalanıyor. Onun için de insanlar açık desteğini gösteremiyor.
"ARKADAŞLARIM KELLEMLE TOP OYNADIĞIMI BİLİR"
Devlet Bey beni o kadar tanımıyor. Benim ağabeyimin arkadaşı idi. İçişleri eski Bakanı olarak dahil olmuştum. Ciddi, mesafeli, seviyeli iletişimimiz vardı. Randevusuz görüşmedim. Hep bir konu üzerine görüştük. Bu manada çok yakından tanıdığımı söyleyemem. Ancak Tayyip Bey'le birbirimizi çok yakından tanırız. Benim ekip arkadaşlarım için kellemle top oynadığımı bilir. Sürekli olarak bize saldırıldı. Benim kendimi kontrol etmemin önüne geçmek içindi. Bana arkadaşlarım hep ‘sabır ya hacı' dediler. Ben hacıyım ya. Hacı sabretti.