Erzurum Güncel- Türkiye ’deki gayrimüslimlerin sayısı oldukça azaldı. Azınlıkların durumunu anlamak için şu tabloya bakmak yeterli. Ülke genelinde 36 bin köy, 17 bin mahalle ve 53 bin muhtar var. Bu muhtarların sadece 3’ü Hıristiyan ve 1 tanesi de Ermeni. Âkil İnsanlar Akdeniz Grubu’nun yolu dün bu muhtarlardan ikisiyle kesişti. Ortaya renkli görüntüler, sıcak diyaloglar çıktı. Barış adına umutlar arttı. Muhtarlar öyle içten konuştu ki, ‘Kadir Abi’yi bile ağlattılar. Âkil insanlarla birlikte Hatay’da ikinci günümüz. Sabah saatlerinde ilk durak Hıdırlı Köyü. Heyet Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, gece yarısı Katar’a gittiği için vekâlet Lale Mansur’da. Hava yağmurlu. Buna rağmen köy meydanı kalabalık ve heyecanlı. Âkilleri taşıyan minübis yanaşınca davul-zurna başlıyor. Âkil insanlara barışı simgeleyen defne yaprağından yapılmış taçlar takılıyor. Sevdiğimiz tek Savaş! Davul-zurna eşliğinde oynayanlar köy muhtarları. Samandağı’nın 31 köy muhtarı “Halkoyunları Ekibi” kurmuş. Ekip ilginç. Hıristiyan, Ermeni, Sünni, Alevi muhtarlar bir arada. Zaten, “Gerçek barış burda” diyorlar. “Sevdiğimiz tek savaş bu” diyerek halkoyunu eğitimi aldıkları Savaş Hoca’yı gösteriyorlar. O anda Savaş Hoca’nın yanında bulunan bir kadın, “Süreç başarılı olursa adını değiştirecek. Değil mi Hocam?” diyor. Köylülerin halay halkası bir süre sonra genişliyor. Hz. Musa’nın asasından çıktığına inanılan Anadolu’nun en eski çınar ağacının gölgesinde Kadir İnanır’lı Lale Mansur’lu halka bir anda ‘barış halayı’na dönüşüyor. Köy yumurtalı, yöresel ürünlerden oluşan kahvaltı yapıldıktan sonra köylü dinleniyor. Kapalı salon toplantılarında süreçten kaygı duyan epey insan oluyor. Ne ilginçtir ki, köy muhtarları ve halkından bir kişiden bile süreçle ilgili olumsuz kelime duymadık. İyimser ve umutlular. Bir köy muhtarının söylediği, “Barıştan herkes fayda görür. Kadir Baba bu işe ‘evet’ demişse demek bu işte bir hayır vardır. Kadir Baba’nın kiminle ne alıp veremediği var. Bu işe o girdiyse biz de gireriz” sözleri büyük alkış alıyor. Bu sözler ‘Kadir Baba’nın gözlerini yaşartıyor. Burdur’da şehit ailesi evinde de aynı duyguyu yaşadığı söylenen İnanır, iki eliyle yüzünü kapatıp gözyaşını gizliyor. Ermeni köyünde dilek mumu Hıdırbey’in ardından Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı’ya geçiyoruz. Burada 35 hanede 135 kişi yaşıyor. Nüfus az, okul açamıyorlar. Ermeni çocuklar İstanbul ’a yatılı gidiyor. Kültürlerini yaşatıyorlar. Köyde Ermenice konuşuluyor. Yeni restore edilen kiliseleri var. Burada Lale Mansur Ermenice selamlıyor köylüleri. Hep birlikte kilisede barış için dilek mumu yakılıyor. ‘Kadir Abi’ burada da popüler. Nerdeyse herkes fotoğraf çektiriyor. Ermeni köyüne çevre köy muhtarları da gelmişti. Halkoyunlarının da etkisi olsa gerek muhtarların arası çok iyi. Neşeli ve esprililer. Köye gelindiğinde yağmur durmuştu. “Karşı köyde ıslandık, burda yağmur yok” demişti birisi. Ermeni muhtar Berç Kartun espriyi patlattı hemen: “Biz gâvuruz ya, Allah’ın rahmeti bize uğramıyor.” Yeni anayasa isteği Samandağı köy muhtarları siyaset gündemine hâkim. Bir konuda dikkat çekici hatırlatma yaptılar. Çözüm süreci kadar yeni anayasanın da ihmal edilmemesini istediler. Hıristiyan muhtar Selim Meynioğlu, iktidara “bizleri ve yeni anayasayı unutmayın” mesajı gönderdi. Çözüm Süreci’nin demokratik bir Anayasa olmadan eksik kalacağı söylendi. Bu sözlere Kadir İnanır ve diğer âkil üyeleri, “Haklısınız. Şunu unutmayın. Sadece Kürtler değil bütün toplum kesimi için demokratikleşme gerekli” karşılığını verdi. Âkil insanlar bu iki köyden öyle umutlu ve mutlu ayrıldı ki “Keşke her yer böyle olsa” demekten kendini alamayanlar oldu.