Erzurum Güncel- Özlük, yaptığı açıklamada, İstanbul Haydarpaşa'daki Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi başta olmak üzere bu iki kentteki birçok devlet hastanesinde, kalp enfeksiyonu nedeniyle yatarak tedavi görürken hayatını kaybeden hastalar üzerinde Kardiyovasküler Akademi Derneğinin desteğiyle bilimsel çalışma yaptıklarını söyledi.
Pek çok durumun, "endokardit" olarak tanımlanan kalp enfeksiyonuna yatkınlık meydana getirebildiğini belirten Özlük, "Özellikle böbrek yetersizliği hastaları, kalp kapaklarında sorun olan, kapak değişimi uygulanan ve kalp pili takılan hastalarda bu enfeksiyon daha sık görülüyor. Toplumumuzun da giderek yaşlanması ve beslenmesinin bozuk bir hale gelmesi nedeniyle hastalıkla biraz daha sık karşılaşmaktayız." dedi.
Özlük, hastalığın tedavisinde beslenmenin çok önemli olduğunu tespit ettiklerini dile getirdi.
Özlük, araştırmada, İstanbul ve Bursa ölçeğinde ulaştıkları sonuçlar hakkında şu bilgileri verdi.
"Bu enfeksiyon, tedavisi ve tanısı pek çok kanser hastalığından çok daha zor ve pek çok hastalıktan daha öldürücüdür. Maalesef görülme sıklığı ülkemizde giderek artmaktadır. Beslenmenin önemi burada da karşımıza çıkıyor çünkü hastanın vücut direncini belirliyor. Bu hastalık nedeniyle hastalar 1,5 ay kadar hastanede yatıyor fakat ne kadar uygun tedavi uygularsak uygulayalım, özellikle kilodan bağımsız beslenme kriterleri bozuk olan hastalarımızın hastanede ölümlerinin daha fazla olduğunu tespit ettik. Bu, çok basit ama çok vurucudur."
"Önemli olan, hastaneye gelmeden önceki beslenmesi"
Doç. Dr. Özlem Arıcan Özlük, araştırmanın sonuçlarının, dengeli beslenmenin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Kalp enfeksiyonu hastalarına uyarılarda bulunan Özlük, "Maalesef ki hastalar bize geldiği anda beslenmeleri bozuksa tedaviyi kaldıramadıklarını, beslenmesi bozuk olanların daha fazla tedavi problemleri ve komplikasyonları yaşadığını, hatta öldüğünü görüyoruz. Biz elbette bu hastalarımızın tedavi ve sonrası desteğini veriyoruz ancak burada aslında önemli olan, buraya gelen hastanın, gelmeden evvelki beslenmesi." ifadelerini kullandı.
Özlük, özellikle böbrek hastalarının, kapak ve kalp pili gibi cihaz tedavisi yapılmış hastaların dengeli ve doğru beslenmeye dikkat etmelerini, gerekirse uzman desteği almalarını önerdi.
Kapak hastaları, kalp pili takılan, böbrek yetersizliği ve diyaliz hastalarına, kendilerinde açıklanamayan, ısrarcı ve üç günü bulan ateşlerde mutlaka önce aile hekimlerine, daha sonra ilgili polikliniklere başvurmalarını da tavsiye eden Özlük, şunları kaydetti:
"Kalp enfeksiyonları oldukça artmakta. Bunu her zaman bir şüpheyle anlayabiliyoruz. Herhangi bir müdahale yapılacağı vakit, özellikle kanamalı işlemlerde bu hastalarda gerekli önlemlerin alınması uygun olacaktır. Bu hastaların genel olarak yaşam stillerinde tek yönlü bir beslenme değil, özellikle hasta bireyin de diyetlerini doğru şekilde düzenlemeleri gerekmektedir. Bu onların mikropla karşılaşmasını, karşılaşmışsa da tedavideki direncini belirliyor."