Erzurum Güncel- Araştırmalar virüsün yayılmasını engellemek için ortam havalandırmasının koronavirüs enfeksiyon riskini yüzde 70-80 azalttığını gösteriyor. Kış mevsimiyle birlikte pencereleri kapattığımız, evlere, ofislere kapandığımız şu günlerde uzmanlar, pencereleri açmanın koronavirüsle mücadelede en az maske, mesafe ve hijyen kadar önemli olduğunu vurguluyor.
VİRÜS KAPALI ORTAMDA 3 SAAT KALABİLİYOR
Solunum yoluyla bulaşan virüs hastalıklarının bulaşmasında yakın temas ve temas süresi kadar, ortamda buluna virüs miktarının (viral yük) da son derece önemli olduğunu söyleyen Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu “Solunum yolu virüslerinin hapşırık öksürük, hatta yüksek sesle bağırarak konuşmada bile havada bir süre asılı kaldığı ve bu sürede aynı ortamda olan kişilere bulaşabildiği biliniyor. Bazı çalışmalar virüsün 3 saate kadar ortamda bulunmaya devam ettiğini gösteriyor” dedi.
APARTMAN BOŞLUKLARI DA HAVALANDIRILMALI
Özellikle hava akımı olmayan, havalandırılmayan, çok sayıda kişinin bulunduğu alanlarda bulaşma riskinin arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Kömürcüoğlu, “İş yeri, okul, ev gibi yerlerin sık sık havalandırılarak havada asılı virüs parçacık miktarının azaltılması çok önemli. Özellikle çok kişinin yaşadığı apartmanlarda kat aralarının, asansör ve apartman girişi gibi ortak kullanım alanlarının da belirli aralıklarla havalandırılması gerekir. Kişinin maruz kaldığı viral yük arttıkça hasta olma ihtimali de artar” dedi.
YARIM SAATTEN FAZLA AYNI ORTAMDA KALMAYIN
Covid-19’un diğer virüslere göre daha ağır yapıya sahip olduğu için havada asılı kalma süresinin nispeten kısa olduğunu belirten Doç. Dr. Kömürcüoğlu, 1-1,5 metre mesafeye dikkat edilmemesi ve uzun süreli ev içi temasın virüsün bulaşma riskini en çok arttıran faktörler olduğunu söyleyerek maskeli de olsa kapalı ortamlarda yarım saatten uzun kalınmaması gerektiğini hatırlattı.
YERLERİ KURU KURU SÜPÜRMEYİN
Bu arada dikkat edilmesi gereken önemli bir noktanın da ortamın temizliği olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, “Havada asılı kalan virüsler bir süre sonra yere çöker. Bu yüzden temizlik işlemleri sırasında tozların havalandırılmaması önemlidir. Mekânın kuru süpürgeyle süpürülmemesi, ortam boşken temizlenmesi ve yine aynı havayı ortamda döndüren merkezi klima, vantilatör gibi hava akımı oluşturan cihazlar kullanılmaması gerekir” diye açıkladı.
GÜNDE BİRKAÇ DEFA EN AZ 30 DAKİKA PENCERE AÇIN
Pandemi sürecinde son zamanlarda ev içi bulaşın çok yoğun olarak bildirildiğine dikkat çeken Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Muzaffer Onur Turan ise Amerika’da yapılan ve virüsün yayılmasını simülasyon yoluyla öngörmeye çalışan bir araştırmayı örnek göstererek, “Covid-19 testi pozitif bir kişinin bulunduğu havalandırılmayan ve maske takılmayan bir ortamda 4 saatten fazla kalınması durumunda virüs, ortamdaki herkese bulaşıyor. Ancak maske takıldığında, ortam havalandırıldığında ve kapalı alan kalış süresi 2 saatin altına düşürüldüğünde bu kişilerin sadece beşte biri hastalığa yakalanıyor. Bu araştırma, maske takmanın ve yaşadığımız yerleri havalandırmanın solunum yolu enfeksiyonlarını ne ölçüde engelleyebildiğini ortaya koyuyor” dedi. Doç. Dr. Onur, yaşadığımız alanları günde birkaç defa en az 30 dakika havalandırmak gerektiğini söylüyor.
Türkiye Gazetesi