Erzurum Güncel- Türkiye'nin IŞİD politikasını eleştiren Hasip Kaplan, Türkiye'nin rehineler bahanesinin artık ortadan kalktığını söyleyerek, "Türkiye artık bir karar vermeli" dedi. Kobani'de yaşananları ve Türkiye'nin IŞİD karşısındaki tutumunu İnternethaber'den Nesrin Yılmaz'a değerlendiren Hasip Kaplan, hükumetin rehineler karşısında neyi takas ettiğini bir an önce açıklamasının gerektiğini söyledi. Daha önce yaptığı açıkalamda "Kobani düşerse Türkiye düşer" diyen Kaplan'a göre, IŞİD'in Kobani'den sonraki hedefi Türkiye. Hükumetin IŞİD karşısındaki tutumunun çözüm sürecini de olumsuz etkileyeceğini savunan Kaplan, "Türkiye, IŞİD severliğini ve Suruç'taki saldırılarını derhal durdurmalıdır" dedi.İşte Hasip Kaplan'ın açıklamaları...BAHANE ARTIK ORTADAN KALKMIŞ DURUMDATürkiye rehineleri bahane ederek koalisyona katılmayacağını, destek vermeyeceğini açıklamıştı, bu bahane artık ortadan kalkmış durumda. Rehinelerin sağlıklı bir şekilde kurtarılmış olmaları herkesi sevindirmiştir fakat hükumet kamuoyuna artık neyi takas ettiğine dair doyurucu bir açıklama yapmak zorundadır.HÜKUMET KOBANİ'Yİ Mİ TAKAS ETTİ?Hükumet neyi takas etti? Türkiye artık bunun cevabını arıyor; Kobani'yi mi, kişileri mi? Karşılığında ne verdikleri sorgulanıyor ama malesef hükumet bu konuda hala ketum davranıyor. İhvan'ın Türkiye'ye gelmesi, arkasından rehinelerin Suriye üzerinden Urfa'ya getirilmesi ve aynı anda Kobani'ye saldırı. Bu açıdan baktığınız zaman Türkiye, ya IŞİD gibi terör çetelerine destek verecek ya da Ortadoğu halklarının- Kürtlerin, Türkmenlerin, Asurilerin, Ezidilerin- yanında yer alacak. Başka seçeneği yok, Türkiye kimden yana olduğunun kararını vermek zorunda.ÇOK YÖNLÜ VE PLANLICumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarında da bir takas olduğunu söyledi. Bu takasın içinde IŞİD'in Türkiye'deki tutuklularından tutun da Katar'da İhvan'ın Türkiye'ye yerleştirilmesine, Kobani saldırısında destek verilmesine, silah yardımı ve lojistik destek sağlanmasına kadar çok yönlü ve planlı olduğu ortaya çıkıyor.HÜKUMETİN IŞİD'İN ARKASINDA DURMA İRADESİ Türkiye'nin Kobani saldırıları karşısındaki tutumu, oraya yardıma giden halka saldırısı, üstelik angajman kurallarına göre sınıra 1,5 km yakın ve askerin gözü önünde önünde sivil halka saldıran bir IŞİD varken, güvenlik güçlerinin oraya dayanışma için giden halka, basına, milletvekillerine saldırması, hükumetin IŞİD'in arkasında durma iradesine devam ettiğini gösteriyor.TÜRKİYE İKİLEM İÇİNDEDİRTürkiye bir seçenekle karşı karşıyadır. Dünya camiasında BM'nin, NATO'nun, Avrupa Birliği'nin aldığı karar da çok nettir; Ankara IŞİD tavrını açıklasın diye karar alındı. Bunun arkasından koalisyon güçleri ve Amerika'dan gelen haberler de bunu ifade ediyor. Türkiye, Ortadoğu'da radikal cihatçı grupların vahşi yöntemlerinin yanında mı yer alacak, yoksa oradaki mazlum halkların kendi kaderlerini belirleme ve gelecekte de demokratik br şekilde yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı mı olacak. Yani, Suriye'de bugüne kadar sürdürdüğü yanlış politikayı sürdürecek mi, sürdürmeyecek mi, soru bu. Türkiye bu ikilem içindedir ve Ortadoğu'daki 40 milyon Kürt halkıyla barışık mı yoksa çatışma halinde mi olacak, bunun kararını verecek.IŞİD'İN KOBANİ'DEN SONRAKİ HEDEFİ TÜRKİYE'DİR Çok açık söylüyorum; Kobani'den sonra IŞİD'in hedefi Türkiye'dir. Kobani'den sonra Türkiye'ye sınır komşusu olan bir IŞİD söz konusu olacaktır. Zaten bu çete Türkiye'nin içinde birçok yerde faaliyet gösteriyor, bu durumda kendi cihatçı anlayışlarını Türkiye üzerinden hayata geçirmeye çalışacaklar. ŞÜPHESİZ ÇÖZÜM SÜRECİ ETKİLENECEKTİRTampon bölge, Kobani'deki, Suruç'taki halka saldırı şüphesiz çözüm sürecini etkileyecektir. Şu an itibariyle büyük bir güven sarsılması yaşanıyor. Bugün Bakanlar Kurulu toplantısı var, hükumet, bu saldırgan tutumunu ve IŞİD yandaşlığını, IŞİD severliğini derhal terketmek zorundadır. Türkiye'nin geleceği ve Ortadoğu'daki halkların geleceği açısından ve çözüm sürecinin başarısı açısından IŞİD yardımlarını derhal kesmelidir ve Suruç'taki saldırılarını derhal durdurmalıdır.