Erzurum Güncel- Sağlıklı beslenme konusundaki önemli çıkışları ile yıllardır Türkiye’nin gündeminde önemli bir yere sahip olan kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Kocaeli 9. Kitap Fuarı’nda “Sağlıklı Beslenme” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Yahya Kaptan Salonu'ndaki söyleşiye vatandaşlar adeta akın etti. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği söyleşiyi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da izledi. Canan Karatay’a “Hocam ben de sizi yakından takip eden bir öğrenciniz sayılırım. Sizin söylediklerinizi yaparak 3 yılda 20 kilo verdim. Katkılı tüm besinlerden uzak duruyorum. Sağlıklı beslenmenin dışında spor da yapıyorum. Ben 65 yaşındayım ama gençler benimle yürüyemiyor” diyen Başkan Karaosmanoğlu’nu tebrik eden Karatay, "Sayın Başkanım ben de 75 yaşındayım. Kötü şeyler söylemiyorum ama bazılarını rahatsız ediyorum. Ama İmam-ı Azam diyor ki; 'eğer bütün oklar size geliyorsa bilin ki siz haklısınız'" şeklinde konuştu.
"Şeker hastalığı genetik değildir"
Karatay, söyleşisinde tüm söylediklerinin büyüklerinin yaptığı uygulamalar olduğunu kaydetti. Önemli olanın hastalıkları başlatmamak olduğunu söyleyen Karatay, “Benim babam Kurban Bayramı'nda kuyruk yağı yerdi. Ne hastalandı ne bir şey oldu. Şeker hastasıydı çünkü bir tepsi üzüm yerdi. Şeker hastalığı genetik değildir. Önlenebilir. Annem bize şeker vermedi. Biz yağ yiyerek, zeytinyağı içerek büyüdük. Bu yeni bir şey değil. Yeni jenerasyon AVM çocuğu kantinde yemek yiyor. Bu anneler çocuklarını böyle büyütüyor” dedi.
"Buğday tohumu İsrail'den geliyor"
Prof. Dr. Canan Karatay, söyleşide her zaman olduğu gibi şeker ve zararlarına değindi. Doğal dahi olsa şekerin bağırsaklardaki kötü bakterileri beslediğini anlatan Karatay, “Un modern buğdaydan yapılıyor. Tohumu İsrail’den gelir. Bu cüce buğdaylar glüten bulundurur. Glüten bağırsaklara gittiğinde hücreleri parçalıyor. Bunlar parçalanınca doğal dahi yesek gıdalar tam hazım olmadan büyük moleküller halinde kana geçiyor. Kanda dolaşınca da kan hücreleri mikroplarla savaşmak için lökositleri öne sürüyor ve vücutta bir mücadele başlıyor. Bağışıklık sistemi çöker. Bu kronik yangındır. 'Benim şekerim tansiyonum var'ın altında sağlıksız beslenme vardır” diye konuştu.
"Ramazan pidesindeki riski tereyağı ile azaltın"
Karatay, ekmeğin neden bu kadar sevildiğini ise verdiği çarpıcı örnekle anlattı. Ekmeğin içindeki glütenin vücutta adeta morfin etkisi yaptığını kaydeden Karatay, bu nedenle ekmeğin mutluluk hormonu açığa çıkartması sonucunda, insanın bundan vazgeçemediğini söyledi.
Karatay yaklaşan Ramazan’daki beslenme düzeni ile ilgili de tavsiyelerde bulundu. Sahurda ceviz, peynir, yumurta ve köy tereyağından oluşan 'Karatay Kahvaltısı'nı öneren Prof. Dr. Karatay, iftarda ise yine çorba, zeytin ve pişen bir yemeğin yenmesi gerektiğini anlattı.
Orucun zeytinle açılması gerektiğini ve Hz. Peygamber'in de böyle yaptığını ifade eden Karatay, pide hakkında ise, “Ramazan pidesinden uzak durun desem de durmayacaksınız biliyorum. Pidedeki riski üzerine köy tereyağı sürerek azaltabilirsiniz. Şimdiden vücudu Ramazan’a hazırlamak gerekiyor. Bol su için. Oruçlu iken yaşanan baş ağrısı susuzluk nedeniyle olur” dedi.
Salondaki vatandaşların sorularını cevaplamaya devam eden Karatay, guatr hastalığıyla ilgili soruya, “İnsan vücudunun sağlıklı olması gerekir. Bu hastalığın sebebi vücudumuzda iyot eksikliğinin olmasından dolayıdır. Vücudumuzda D vitamini azlığından dolayıdır. Hastalığın en iyi tedavi yöntemi sağlıklı olarak beslenmedir. Bu beslenmenin içinde ekmeğe asla yer verilmemelidir. Vücuda yeterli miktarda iyot tuzu alsanız dahi ekmek yediğinizde bu tuzu kullanamazsınız. Genel olarak guatr hastalığının sebebi iyot eksikliğidir” yanıtını verdi.
Prof. Dr. Karatay, kendisini ilgiyle izleyen okurlarının sorularını yanıtladıktan sonra kitap fuarındaki stantta kitaplarını imzaladı.