Erzurum Güncel- Son günlerde çalışma hayatının bir numaralı gündem maddesi iş gününü doldurup kıdem tazminatını almak... Yargıtay'ın geçen hafta basına yansıyan kararına göre 2000'den önce emekli olmuş 3600 prim gününü dolduran bir işçi başka bir firmaya geçmek için işten istifa edip tazminatını alabiliyordu. Fakat Yargıtay'ın diğer bir kararında ise işten ayrılmadan başka bir kurumla sözleşme yapan çalışanın tüm koşulları sağlasa bile ‘dürüstlük ihlalinden’ dolayı istifa edince tazminatını alamayacağına hükmedildiği ortaya çıktı.
Habertürk Gazetesi'nin haberine göre Yargıtay, yaş haricinde 3600 gün ve 15 yıl sigortalılık şartlarını yerine getiren işçinin, kıdem tazminatını alarak ayrılıp başka bir işte çalışabileceği yönündeki kararından sonra bu kez benzer bir davada tazminat alınamayacağına hükmetti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yaşın dışında yaşlılık aylığı almak için gerekli koşulları oluşturan özel hastanede çalışan hemşirenin, iş akdini feshetmeden önce kamuda başka bir iş bulup sözleşme imzalaması sebebiyle kıdem tazminatı alamayacağına hükmetti.
‘HUKUK KORUMAMALIDIR’
Kararda, “Davacı işçi yasal koşullara sahip olmasına rağmen, önce iş bulmuş ve sözleşme imzalamış, daha sonra ise iş sözleşmesini yaş hariç emeklilik koşullarını taşıdığı gerekçesi ile feshetmiştir. Davacı işçi Medeni Kanun’un 2. maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 23. maddesi karşısında fesih hakkını dürüstlük kuralına uygun kullanmamıştır. Hakkın kötüye kullanımını hukuk korumamalıdır. Bu nedenle davacının kıdem tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır” denildi.
FESHETMEDEN SöZLEŞMEYE İMZA
Mahkemede savunma yapan işveren avukatı ise davacının 8 Mart 2011 tarihli dilekçesi ile 1475 Sayılı İş Kanunu’nu gerekçe göstererek iş sözleşmesinin sona erdirilmesini istedeğini belirtti. Davacının Sağlık Bakanlığı ile 2 yıl süreli ‘aile sağlığı elemanı’ olarak sözleşme imzaladığını, bu nedenle kıdem tazminatının ödenmediğini, ücretinin banka hesabına yatırıldığını savunarak, davanın reddini istedi.
DüRüSTLüK İLKESİNE AYKIRI
Yargıtay, hemşirenin dürüstlük ilkesine aykırı davrandığı yorumu yaptı. Kararda; Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesindeki ‘Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” hükmüne dikkat çekildi.
Hürriyet