Erzurum Güncel- Türkiye son 15 yılda birçok alanda başdöndürücü bir değişim yaşadı. Hiç şüphesiz sağlık hizmetleri de bu alanların başında gelir. Türkiye'de sağlık alanında birçok başarıya imza atan Prof. Recep Akdağ, uzun yıllar başarı ile yürüttüğü sağlık bakanlığı görevinden sonra başbakan yardımcısı olarak yeni kabinede önemli görevler üstlendi.
Recep Akdağ ile Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyen deprem konusunu ve siyasi gündemi konuştuk. Kılıçdaroğlu'nun bir Alman dergisine, "Türkiye'ye gelmeyin güvenlik yok" demesine tepki gösteren Akdağ, "Alman dergilerine 2019 vaatleri veriyor. Önce cesaret gösterip 2019'da aday olduğunu açıklasın" diye konuştu.
Evet gittiğimiz her bölgede bu soru ile karşılaşıyoruz. Deprem hazırlığını 3 başlıktadeğerlendirmemiz lazım. Birincisi binalar. Binaların deprem riskinin azaltılması konusunda hangi noktadayız? İkincisi deprem anında müdahale konusunda hangi noktadayız? Üçüncüsü ise deprem sonrası. Depremin yaralarını sarma ve hayatı normale döndürme konusunda neredeyiz?
DÖNÜŞTÜRÜLECEK 7 MİLYON BİNA
Çok önemli adımlar atıldı ama hâlâ istediğimiznoktada olduğumuzu söyleyemeyiz.Türkiye'de 6 belki de 7 milyon binanın depreme dayanıklı hale gelmesi için dönüştürülmesi gerekiyor. Bu noktada alınan mesafeyi yeterli göremeyiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bu meseleyi kendisi için bir hedef haline getirmiş durumda. Tabii belediyeler ve diğer paydaşların gayretlerini de unutmamamız gerekir. Finansman oluşturulması için büyük bir mesafe aldık.
Önemli olan sonuca ulaştıracak düzenlemeyi yapmak ve bunun takipçisi olmak.Sadece bir kanun yapmakla, yönetmelik ve mevzuatlarda düzenlemeler yapmaklasonuca ulaşamıyorsunuz. Burada bina sahiplerine, yatırımcılara ve yerel yöneticilere büyük rol düşüyor. Kentsel dönüşüm ifadesini de yerli yerinde kullanmak gerekiyor.Bahsettiğimiz doğrudan doğruya depreme dayanıklı olmayan binaların dönüştürülmesi.
Bu konuyu yakından takip ediyorum. Özellikle İstanbul için bir mastır plan yapıldı. Belediyelerimiz bu konuda çok hassas. Ama yine de gözden geçirmemiz gerekiyor.
COŞKULU ÇALIŞKAN YENİ BİR TEŞKİLAT
Değişim hayatın kaçınılmaz bir gerçeğidir. 15 yıl Türkiye siyaseti için kısa bir süre değil. Böyle uzun süreçlerde elbette bazı yorgunluklar olabilir. Bizi 2019'a taşıyacak dinamik, çalışkan, kapı kapı tüm Türkiye'yi dolaşacak enerjiye sahip bir teşkilat arzuluyoruz. Kaybedecek vaktimizin olmadığının bilincindeyiz.
'BEN ADAYIM' DİYEMİYOR
Kılıçdaroğlu kendi temennisini söylüyor. 15 yıldır AK Parti'nin karşısında yenilgiden yenilgiye yürüyen bir partinin genel başkanından bunları duymak çok garip. Ana muhalefetseniz bir iddianız olacak. Kılıçdaroğlu açık açık "Ben adayım ve 2019 seçimlerini alırım" diyemiyor. Bizim önümüzde iki yıl var. Millete hizmete odaklanmış durumdayız. Seçime birkaç ay kala atılan adımlar başarı getirmez. Hizmet edersiniz, millet bunun karşılığı olarak sandıkta size güvenini gösterir.
AFAD DA AKDAĞ'A BAĞLI...
AFAD da Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın sorumluluk alanındaki kurumlar arasında yer alıyor. Akdağ, deprem riskine karşı alınan tedbirleri SABAH'a anlattı.
'PENSİLVANYA DİLİYLE UYUM İÇİNDELER'
Kemal Kılıçdaroğlu çok sorumsuzca konuşuyor. Bir ana muhalefet partisi liderinin böyle davranmaması gerekir. MİT TIR'ları ihaneti FETÖ'nün bir tezgâhı. Bu konuda Pensilvanya ve çevresinin kullandığı dil ile Kılıçdaroğlu ve çevresinin kullandığı dil birbiriyle uyum halinde. Kılıçdaroğlu ne söylemek istiyorsa dilinin altındaki baklayı çıkarmalı. Parti içi problemleri çözmek için ülke adına çok zararlı adımlar atıyor. Bununla da kalmıyor bir Alman dergisine "Türkiye'ye gelmeyin güvenlik yok" diyor. CHP gibi köklü bir partinin liderine yakışıyor mu?
Söylediğim gibi bizim odaklandığımız konu bu değil. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kendisinin ve partisinin bileceği bir iş. Alman dergilerine 2019 vaatleri veriyor. Önce Kılıçdaroğlu'nun cesaret gösterip 2019 seçimlerinde aday olduğunu açıklaması gerekiyor. Henüz kendisinden böyle bir açıklama duymadık.
'PARTİLERİ MİLLET DİZAYN EDER'
Bizim muhalefeti dizayn etme gibi bir derdimiz olabilir mi? Bizi bütün yönümüzü milletimize dönmüş durumdayız. Partileri millet dizayn eder. CHP'nin iç işleri bizi ilgilendirmiyor. Yeter ki Türkiye'ye zarar verecek adımlar atmasınlar. Bu durumda elbette sessiz kalacak değiliz.
"Türkiye'de 6 belki 7 milyon binanın depreme dayanıklı hale gelmesi için dönüştürülmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümden kastımız doğrudan doğruya depreme dayanıksız binaların dönüştürülmesi."
"AKŞENER'İN PARTİSİNİN SONU DA FARKLI OLMAZ"
Aylardır konuşuluyor. Yasal şartlarını yerine getiren herkes parti kurabilir. Toplum mühendisliğini hedefleyen o kadar çok parti kuruldu ki bu ülkede. Hepsi siyasi partiler mezarlığında yerini aldı. Belli merkezler tarafından toplumu dizayn etmeye çalışan hareketler bu topraklarda karşılık bulmuyor. AK Parti kurulduktan bir yıl sonra iktidara geldi. Çünkü milletin nabzını tutan, milletin içinden gelen bir partiydi. FETÖ'nün yazarlarının Meral Akşener'e ilgisini ve örgütün Akşener'e desteğini biliyoruz. Kuracaksa kursun, akibeti diğerlerinden çok farklı olmaz.
'ERKEN SEÇİM GÜNDEMDE YOK'
Erken seçim gündemimizde yok. 3 seçimin birleştirilmesi ile ilgili bir planlama da yapılmadı. 2019 kasım ayında genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması gerekiyor. 2019 mart ayında ise yerel seçimler yapılacak.Sabah