Erzurum Güncel- CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye'deki YPG mevzilerinin bombalanmasıyla ilgili olarak, Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlamak zorunda olduğunu söyledi. Deniz Baykal'ın partiden ihraç edileceği yönündeki iddialara da cevap veren Kılıçdaroğlu, CHP örgütlerine erken seçim talimatı verdiğini söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, BBC Türkçe'den Selin Girit'in sorularını cevapladı. Ankara'da 29 kişinin ölümüne neden olan bombalı eylemle ilgili hükümetin aceleci davrandığını ileri süren Kılıçdaroğlu, MİT ile
hükümetin bu süreçte ters düştüğünü ima etti.
PYD-YPG'nin silahlı bir terör örgütüyle ilişkisinin devam etmesi halinde, terör örgütü olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, aksi bir beyan halinde açıklamalara önem vereceklerini ifade etti. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"PYD HEDEFLERİNİN VURULMASI"
Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Her ülke kendi güvenliğini sağlar. Türkiye de o çerçevede hareket etmek zorundadır. öteden beri Türkiye bir tampon bölgenin oluşmasını istedi. çünkü çok sayıda mülteci var. Bu mültecilerin bir kısmının en azından güvenlikli bir bölgede bulundurulmaları gerekiyor. O açıdan bakıldığında hem mülteci konusunda hem de tampon bölge konusunda Türkiye’nin haklılığını vurgulamamız gerekiyor.
ERKEN SEçİM TALİMATI
Ben örgütlere yarın seçim olacakmış gibi çalışın talimatı verdim. Erken seçim olabilir. Davutoğlu erken seçim istemek ihanettir diyor. Ne kadar güvenilir bu sözlere bilemiyoruz.
"HüKüMET TERöR öRGüTüNE YATAKLIK ETTİ"
Hükümet de sorunu çözeceğim diye yola çıktı ama sorunu çözmenin ötesinde PKK’nın hem kentlerde hem kırsal kesimde güçlenmesi için elinden gelen her türlü kolaylığı gösterdi. Açıkça terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptı. Şimdi onunla mücadele için yola çıkıyor. İyi de o şehirlere binlerce silahı, militanı yerleştirdikleri zaman bu ülkeyi kim yönetiyordu? AKP neredeydi?
BAYKAL'IN ELEŞTİRİLERİ VE İHRAç
Direniş olabilir. Ama parti içinde direniş var, beni eleştiriyorlar diye o insanları parti içinden atmak ya da hiç eleştirmeyin demek doğru değil. Tam tersine genel başkan olarak her eleştiriye kulak kabartmam ve varsa bir eksiğim onu tamamlamam gerekiyor.
İnsanların düşüncelerini açıklamaları, hem demokrasiye inanacaksınız hem de insanlar düşüncelerini açıkladılar diye alıp partinin dışına çıkaracaksınız, bunları doğru bulmuyorum. O zaman siz demokrat olamazsınız.
"AK PARTİ DEVLETİYLE MüCADELE EDİYORUZ"
Biz bir siyasal partiyle mücadele etmiyoruz. Biz bir AKP devletiyle mücadele ediyoruz. Batı’daki gibi bir demokratik düzen şu anda yok. Bir İngiltere, Fransa, Almanya’daki gibi demokratik bir düzen Türkiye’de işlemiyor. Yargı yok Türkiye'de. Siyasi otoritenin emrinde bir yargı var. özgür medya yok Türkiye’de. Ağırlıklı olarak devletin televizyonu dahil olmak üzere AKP'ye hizmet eden bir medya var. İktidarı eleştiren kişiler -dokunulmazlıkları yoksa- hemen yakalanıp hapse atılıyor, cezalara muhatap oluyor. Biz normal bir demokratik düzen içinde muhalefet yapıyor muyuz? Hayır. Biz olağanüstü koşullarda muhalefet yapıyoruz. Eğer demokrasi bu ülkede işleyebilseydi 700’ün üzerinde insan hayatını kaybetti bir tek siyasal sorumlu bile yok. Ahlaki değerlerin, etik değerlerin sıfırlandığı bir Türkiye’den bahsediyoruz. En kolay suçlanan parti hangisi? CHP. En kolay suçlanan parti."İnternethaber