Erzurum Güncel- İşte o yazı...Demokrasisi gelişmiş ülkelerde, yönetimler geneli kapsayan bir karar alacakları veya yeni bir şey inşa edecekleri zaman, eski ifadesiyle, “temayül yoklaması” yapar.Yani halkın görüşünü alır ve ortak akıla itibar eder. Türkiye, henüz o noktada değil. Bu sebepledir ki, hem merkezi hükümet, hem de yerel yönetimler, “çoğunluk” esasına göre amel ediyor.Misal; hükümet, “Bizim arkamızda yüzde elli var” diyor, bir belediye başkanı da, “Ben seçilmiş bir yöneticiyim, istediğimi yaparım” anlayışında…Uygulama, bidayetinden beri böyle gelmiş böyle de gidiyor.Erzurum ortada işte…Şu Yakutiye Şehir Meydanı’nın inşası hariç, hangi belediye veya atanmış yönetici yaptığı önemli bir icraattan ötürü, halkın görüşüne müracaat etti?“Yaptım, oldu” diyorlar, öyle de oluyor!Peki doğru oluyor mu?Ne önemi var ki…Sen sonuca bak.Büyükşehir Belediyesi, Erzurum’a yeni bir şehir meydanı kazandırmak için, kolları sıvadı ve işe koyuldu.Yeni bir meydan lüzumlu mudur?Evet lüzumludur.Peki seçilen yer, isabetli midir, değil midir?Tartışılabilir.Daha isabetli yerler de var tabii ki, fakat seçilen bu yer yani Havuzbaşı da asla yanlış veya çok isabetsiz bir yer değil.Halka sorulsaydı, yani binlerce insanın görüşü alınsaydı kötü mü olurdu?Hayır; bilakis olması gereken de oydu.Ama Büyükşehir Belediyesi buna ihtiyaç duymadı.1940’lı yıllarda dönemin efsane valisi Haşim İşçan tarafından yaptırılan Halk Eğitimi Merkezi binasını yıktı. (Yanı başındaki o uyduruk bina ne zaman yıkılacak bilmiyorum, ancak asıl biran önce sökülmesi gereken yerin orası olduğu muhakkak)Kıyamet koptu:Vay efendim, nasıl olur da o tarihi bina sökülür?Uzmanlar açıkladı, tarihçiler doğruladı. O bina, ne tarihi bir eserdir, ne de mimari açıdan bir şahaserdir. Sıradan bir bina o kadar…Tek özelliği, çevresindeki öteki binalar (Kolordu, Tümen, Erzurum Lisesi, Tekel ve Polisevi) ile uyum içinde olması ve erken cumhuriyet döneminin mührünü taşımasıdır.Bazıları yüksek sesle itiraz etti:“O binada bizlerin hatıraları saklı”Saygı duymak lazım; ama sırf sizin hatıranız var diye, şehrin estetik açıdan bir güzelliğe kavuşacak olmasına engel olamazsınız ki…Erzurum’un çok acilen şehir meydanına ihtiyacı olduğunu savunan bir kişiyim. Ancak o şehir meydanının yeri tartışılabilir. Tebrizkapı da olabilirdi, Güncükapı da… Hatta en güzeli de İstasyon Caddesi’dir…Fakat ne Yakutiye’nin önündeki yanlıştır, ne de Havuzbaşı’nda yapılacak olan…Gerçi bendenizin murat ettiği meydan, çok daha büyük bir alanı kapsıyor ama olsun bunlar bile şehre bir güzellik kattı, katacaktır.Büyükşehir Belediyesi, yapacağı yeni şehir meydanının görselini panolara astı. Kaç günden beri insanlar bakıyor ve üzerine fikir yürütüyorlar. Gördüğüm kadarıyla şu ana kadar öyle çok keskin bir itiraz olmadı. Bilakis beğenenlerin sayısı yüzde doksandan fazla… Demek ki, güzel bir meydan olacak.Buradan hareketle, en azından tartışılsın diye bir görüş sunmak istiyoruz. O da şudur:Madem Havuzbaşı’nda yeni bir düzenleme yapılacak ve orası şehrin yüzük kaşı olacak. O halde ileri bir adım atılamaz mı? Misal; Kolordu ve Tümen binaları askerden alınarak sivilleştirilse… Başka şehirlerde onlarca örneğine rastlandığı gibi, asker şehrin dışında güvenli bir mıntıkaya taşınsa, daha geniş bir alan üzerinde yeni binalarla donatılsa, iyi olmaz mı?Düşünün ki, Kolordu o binaları boşaltmış ve o güzel taş binalar sivillerin hizmetinde kullanılıyor. İşte o zaman yapılacak yeni meydan çok daha anlamlı olur…Bu, zor bir şey değil. Çünkü onlarca örneği var. Vaktiyle hem Havuzbaşı’ndaki askeri lojmanlar, hem de Yoncalık’taki Taşambarlar için girişimler olmuş, hatta belli bir noktaya da gelinmişti.Büyükşehir Belediyesi’nin yapması gereken bir iştir bu…Askere, kent merkezinin dışında yeni modern binalar, lojmanlar ve hizmet alanları inşa edeceksiniz, yerine şehir içinde kalan binaları alıp, sivil amaçlı işlerde kullanacaksınız.Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, Üç Kümbetler’in çevresini açıp, Yakutiye Parkı’nı yapmakla, çok büyük bir hizmet etmiş olmakla kalmadı, aynı zamanda tarihe de geçti. Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler de, Kale’nin etrafını açıp, Havuzbaşı’na meydan yapmakla adından söz ettirecek… Fakat Ahmet Küçükler için asıl tarihe geçeceği hizmet, şehir içindeki askeri alanları sivilleştirmek olacaktır.Mevcut iktidar bu eyleme imkan tanıyacak çapta…Yeter ki yerel bazda güçlü bir irade sergilensin.Madem ki Erzurum kabuk değiştiriyor, madem ki şehir yeniden dizayn olunuyor, şu halde yapılacak en önemli işlerden biri de bu dediğimiz şeydir. Yani Kolordu, Tümen ve Taşambarlar’ın sivilleştirilmesi…Bizi yönetenler eğer şehri AVM’lere hapsetmek istemiyorsa, yeni cazibe alanları oluşturmak zorundalar. Aksi halde şehir içinde esnaf kalmayacak. Zaten pek çoğu perişan halde…Her yerde uydu kentler var ama hiçbir yerde bizde olduğu gibi çekirdek şehir harabe ve virane değil.Yerel seçimler yaklaşıyor, belediye başkanlarının önünde büyük bir fırsat var:Ya silinip giderler, ya da öyle hamleler yaparlar ki, tıpkı Haşim İşcan gibi tarihe geçerler…Son günlerde güzel şeyler yapılıyor ve halk da görüyor. Kimse zannetmesin ki bu halk olup bitenlerden bi haber…