Erzurum Güncel- Peki koronavirüs ile kalp krizi arasındaki bağlantı ne? Prof. Dr. Ömer Tetik konuyu bilimsel olarak değerlendirdi ve kovid sonrası kalp krizi riskine ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Tetik son dakika değerlendirmelerinin içerisinde 'Kalp damar sistemi' ve koronavirüsün etki alanına dair kritik noktaları bakın nasıl aktardı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Tetik, koronavirüsün kalpte kalıcı hasara neden olarak, kalp krizini tetiklediğini söyledi. İyileşen hastalarda solunum ve kalp yetmezliği gelişebildiğini kaydeden Tetik, hastalığa yakalanmamanın önemli olduğuna dikkati çekip, tedbirler konusunda uyardı.
SON KURBAN ÖZKAN İNCİ OLDU
Kütahya Kredi Kooperatifleri Bölge Müdürü 51 yaşındaki Özkan İnci, koronavirüsten kurtuldu, 20 gün sonra kalp krizine yenik düştü. Evli 2 çocuk babası Bölge Müdürü İnci, KSBÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde koronavirüs tedavisi gördükten sonra iyileşerek taburcu oldu. Görevine dönerek çalışmaya başlayan Bölge Müdürü Özkan İnci, dün kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
AKCİĞER İLE BAŞLIYOR AMA, BEYİN VE KALP...
Pandemi devam ederken, başta akciğer ve beyin olmak üzere insan vücudunda ciddi hasarlar bırakabilen koronavirüsün kalpte de olumsuz etkilere neden olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda koronavirüsün kalp üzerindeki etkilerini değerlendiren MCBÜ Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tetik, kalpte kalıcı hasara neden olarak ritim bozukluğu ve kalp krizini tetiklediğini belirtti.
Prof. Dr. Tetik, yapılan çalışmalarda koronavirüse yakalanan ve bununla birlikte kalp-damar hastalığı bulunan kişilerin ölüm riskinin daha yüksek olduğunu belirtti. Hayatını kaybetme riskinin koroanvirüs sonrasında adım adım nasıl gerçekleştiğini aktaran Prof. Dr. Tetik konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:
KOROANVİRÜS KALP DAMAR SİSTEMİNE SIZIYOR
"Covid inflamatuar bir hastalıktır. Kalp- damar sistemini önemli bir şekilde etkiliyor. Bilindiği üzere ASE2 reseptörleri üzerinde etki etmekte. Bu reseptörlerde özellikle damar sistemimizde, akciğerde, böbrekte, kalpte ve beyinde, pankreasta ve birçok organda karşımıza çıkmaktadır. Damarın iç tabakasında endotel dediğimiz bir tabaka ile damardaki kan akımının akışkanlığını sağlamak üzere görev yapan hatta vücudun en büyük organı olarak adlandırılan endotel sistemi var.
VİRÜS ACE RESEPTÖRLERİ İLE BİRLEŞİYOR
Bu endotel sistemi üzerinde ACE reseptörleri var. Virüs bu reseptörlerle birleştiği zaman endotelde bir iltihap yapıyor. Endotelde kana akışkanlığı sağladığı gibi damar içerisindeki trombozları önlemeye yönelik bir etkisi var ve birtakım adaleler salgılar. Bu etkisi bozulduğu zaman endotelde iltihap ve bu sefer damar üzerinde tromboza meyil gelişir.
DAMAR SERTLİĞİNE DİKKAT
Ateroskleroz dediğimiz damar sertliği damar zaten sistemik bir hastalıktır. Var olan bu hastalık zeminde bir de bu yangı oluştuğu zaman endotel bozulduğu zaman damar sisteminde trombozlar gelişir. Bu, kalpte, kişinin ekstremitelerinde, beyinde, boyun damarlarında olabilir. Kişi felç geçirebiliyor. Kalp krizi geçirebiliyor. Ayak damarlarında ani bir şekilde tıkanıklık olabiliyor. İleri evrelerde Covid-19, kalp kasında iltihaplanmalara sebep oluyor.
İYİLEŞEN HASTALARDA GÜNLER SONRA ÇIKABİLİYOR
Yapılan çalışmalarda iyileşen hastalarda bile daha sonra bunun kalp üzerinde olumsuz etkileri vasküler sistemdeki olumsuz etkisi karşımıza çıkmakta. Farklı görüşler olmakla beraber, kendi görüşüm erkeklerde 40 yaşından sonra kadınlarda ise menopozdan sonra biraz da koruyucu olarak 100 miligram asprin almasında yarar var."
'HASTANELERDEN KORKMAYIN'
Koronavirüs salgını nedeniyle insanların hastanelerden korkmasının ölümle sonuçlandığını dile getiren Prof. Dr. Tetik, "Virüsün ilk zamanlarda akciğer üzerindeki etkisine yoğunlaşıldı. Daha sonra geniş spektrumlu bir hastalık olarak karşımıza çıktı. Dokuları, organları ve en önemlisi de damar komplikasyonlarına neden oldu. Yapılan otopsilerde hastaların çoğunda akciğer damarlarında tromboz tespit edildi. Onun için endotel fonksiyonunu bozmaya bağlı olarak damarlarda tromboza bir meyil gelişiyor.
GEÇ DÖNEMDE HASTANEYE GELİRSE...
Mevcut hastalığı olanlarda da bu daha hızlı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bununla beraber, damar sistemini etkilemesiyle beraber akciğerdeki oksijen geçiş alışverişini bozmasına bağlı olarak da ritim bozuklukları karşımıza çıkıyor. Hastalık ilk çıktığında insanlar evlerine kapandıkları için herkes hastanelere gitmeye korktu. Gerçekten bire bir şahidiz, kalp damar hastalığı olan insanların çoğu evlerinde öldü. Hastaneye gitme korkusuyla ya kalp krizi geçirdi ya da geç dönemde hastaneye geldi.
"KALBİ OLAN GECİKİRSE..."
Kalp ve damar hastalarının bunu geciktirmemesi gerekiyor. Çünkü virüsün bire bir etkilediği organların başında kalp geliyor. Risk faktörü olan hastaların kendilerini kontrol ettirmelerinde yarar var. Hastanelerden korkmayın, kalp damar sistemiyle ilgili şikayetleri olan hastalar gerekli önlemleri alarak hastanelere gelebilirler. Gelmedikleri takdirde sonuç daha kötü olabiliyor" dedi.
EN ÇOK DA ÖLÜM KORKUSU..
Vatandaşa mutlaka maske takmaları tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Tetik, "Hastaların çektikleri sıkıntıları görüyoruz. En çok da korkuyorlar. Önemli olan bu hastalığa yakalanmamaktır. Çünkü yakaladığı zaman hastalar iyileşse bile uzun vadede baktığınız zaman organlarda fibrozis yapıyor. Yani dokuları bozuyor.
KORONA SONRASI ESKİ KONFİSYONUNA KAVUŞMAK ZOR
Beyinde ve akciğerde solunun yetmezliği kalpte ise kalp yetmezliği gelişebiliyor. Kişiler eski kondisyonuna kavuşamayabiliyorlar. Onun için burada önemli olan yakalanmamaktır. Zaman zaman sokaklarda görüyorum. Maskeler insanların burnunun altında duruyor. Bunun hiçbir anlamı yok. Koronavirüsün en çok sevdiği yer burundur. Onun için burnun mutlaka kapalı olması gerekiyor" diye konuştu.