Erzurum Güncel- Eldemir’in doğup büyüdüğü Muş’un Bostankent Köyü’nde, ikisi akrabası olmak üzere 10 genç daha ‘sırasını’ bekliyor.Ali Rıza Eldemir, 2000 yılında iş bulma umuduyla geldiği İstanbul’da, ölümcül sonuçlarını bilemeyeceği kot taşlama atölyesine girdi. Esenyurt ve Gaziosmanpaşa Küçükköy’deki farklı atölyelerde 2005 yılına kadar kot kumladı. Akrabası Ömer Sevinç ve Mehmet Eser ile sekiz kadar köylüsü Eldemir’i izledi. Biraz fazla yevmiye için sigortasız şekilde ve ve sağlıksız bir ortamda çalışmaya razı olmuşlardı. Kaçak atölyeler 2005 yılında kapanınca köyüne döndü ve dört yıl önce evlendi. Köyde 12 hasta daha var Yeni bir hayata başlayacağını umarken, 2009 yılında silikozise yakalandığını öğrendi. Sırasıyla Muş, Diyarbakır ve Elazığ’da tedavi gördü. Son bir yıldır köyünde oksijen tüpüne bağlı şekilde yaşıyordu. En son 67 gün önce İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne yatırıldı. Ne var ki artık çok geçti. Eldemir önceki gün hayata veda etti. Eldemir, bugün Bostankent Köyü’nde toprağa veriliyor.Ali Rıza Eldemir silikozise kurban verilen 47’nci, Bostankent Köyü’nün ise ilk kaybı. Tedavisi esnasında yeğeni Ali Rıza’ya hastanede refaket eden, dün de cenazesini Muş’a götüren amcası Baki Eldemir, köylerinde 10-12 kadar silikozis hastasının bulunduğu ifade ediyor. Yeğeniyle birlikte kot taşlama işi yapan akrabaları Ömer Sevinç ve Mehmet Boz’un da ağır hasta olduğunu anlatan Baki Eldemir, şu bilgileri veriyor: “Bunlar aynı köylü. Beraber çalışmışlar. Ali Rıza evliydi. Çocuğu yoktu. İki senedir hastaydı. Rahatsızlanmıştı. Memlekette yaşıyordu. Tüple yaşıyordu bir senedir. Maaş da bağlanmadı. Sigortası olmadığı için kimse sahip çıkmadı.”