Dünyanın En Onurlu Savaş Oyunu” olarak tanıtılan ve Kurtuluş Savaşı’nın detaylarının anlatıldığı oyun, en az 2 en fazla 6 kişiyle oynanıyor. “Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele” adlı oyunda piyonlarını seçen oyuncular topacı çevirerek gelen sayı doğrultusunda kare kare ilerliyor. Oyuncu kutulardaki bilgiler doğrultusunda ya kart çekiyor ya da kutudaki uygulamayı yerine getiriyor. Oyuncular İstanbul’da başladıkları oyunda sırasıyla Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas’ı ziyaret ettikten sonra Ankara’ya ulaşıyor. Buradan önce güney cephesine gidip, burayı işgalden kurtaran oyuncular baloncukta yazılan “Düzenli orduya katılarak Yunanlıları denize dök” görevi çerçevesinde tekrar Ankara’ya dönüyor. Yolculuğu sırasında açtığı kartların yanı sıra kutulardan topladığı asker ve cephanelerle 100 bin kişilik orduya ulaşan oyuncu, bu kez de İzmir’e taarruza geçmeye hak kazanıyor. Ecdadımıza Fatiha İzmir’e ulaşan oyuncular içinde en fazla asker ve cephaneye sahip olan birinciliği kazanıyor ve şu notla karşılaşıyor: “9 Eylül 1922 kahraman Anadolu insanı müthiş fedakârlıklarla vatanın kurtarmak için mücadele etmiş, bu uğurda evlatları, torunları ve nesli hür yaşasın diye gözünü kırpmadan gerektiği yerde canını vermiştir. Vatan kurtuluşunda şehit olmuş tüm ecdadımıza Allah (C.C.) rızası için Fatiha okuyunuz... Amin.”Cezaevinde okuduğu “Şu Çılgın Türkler”den ilham aldıMilliyetçi bir dille hazırlanan ve içerisinde Musul ve Kerkük’ün de Türkiye sınırları içerisinde gösterildiği bir harita üzerinde oynanan oyunun fiyatı 30 lira. Oyunun fikir babası da, eski bir yayınevi sahibi Adnan Güneş... Ankara’da kitabevi işleten Güneş, 2 yıl önce ödeyemediği çekleri nedeniyle 7 ay tutuklu kalmış. Cezaevindeyken Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” adlı kitabını okuduğunu anlatan Güneş, “Cezaevinde kitabı okuduktan sonra bu kitaptan çocuklarımızın da yararlanabilmesi için böyle bir fikir geliştirdim. Oyunu hazırlarken Misak-ı Milli sınırlarını baz aldık. Çünkü Atatürk’ün çizdiği Misak-ı Milli sınırları içinde Musul ve Kerkük de yer alıyordu” dedi.