Erzurum Güncel- Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Baro Başkanı Ali Artuk dilekçesinde, Leyla'nın, kaybolduğu günden beri köyde tutulduğu değerlendirmesinde bulundu. Leyla'nın ölümünde ihmal olabileceğini belirten Artuk, "Minik Leyla Aydemir'in üzerindeki elbiselerin delilleri karartmak amacıyla çıkarıldığı açıktır" dedi.
DHA'nın haberine göre; Leyla Aydemir'in ölümünün ardından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma yürütülürken, Baro Başkanı Ali Artuk, dilekçeyle katılma talebinde bulundu. 'Kasten adam öldürme' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından yürütülen soruşturmanın dosyasına müdahil olmak isteyen Başkan Artuk, Leyla'nın kaybolmasından beri olayın yakın takipçisi olduklarını bildirdi. Ali Artuk, dilekçesinde, şunları kaydetti:
"Ağrı Barosu olarak Bezirhane köyünün ahalisiyle koordineli çalışarak, aileden ve yerel yetkilerden çeşitli aralıklarda bilgi alarak, bu bilgileri sağlıklı bir şekilde STK'lara ve gerek yerel gerekse ulusal basın mensuplarına aktardık. Bu konuda tüm üyelerimiz sosyal medya hesaplarında, birebir ilişkilerinde, irtibatlı oldukları nüfus alanları nezdinde minik Leyla Aydemir'in bulunmasına yönelik bir caba içine girmişlerdir. Nitekim bizim, Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Jandarma, AFAD, güvenlik korucuları, UMKE, STK'lar ve gönüllüler tarafından oluşturan ekiplerin ve tüm Türkiye'nin olayı sahiplenmesi sonucunda acı gerçek ortaya çıkarılmış bulunmaktadır. Minik Leyla Aydemir'in cansız bedenine ulaşıldığı 2 Temmuz tarihinden beri tüm süreçlere otopsi dahil müdahil olduğumuzu belirtmek isteriz. Bundan sonra da soruşturmanın takipçisi olacağımızı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için her türlü yasal hakkımızı kullanacağımızı belirterek, Ağrı Barosu olarak soruşturmaya 'Avukatlık Yasası'nın 76. maddesi uyarınca müdahil olacağımızı beyan ederiz."
'TÜM EVLER ARANMAMIŞ MI?'
Leyla'nın ölümünde ihmal olabileceğini belirten Artuk, araştırılması gereken hususları şu başlıklar altında sıraladı:
"Olayın oluşum ve gelişimi, valilik açıklaması ve otopsi raporu bir bütün değerlendirildiğinde Leyla Aydemir'in 14 Haziran'dan 2 Temmuz'a kadar köyde bulunduğu tarafımızca değerlendirilmektedir. Bu tarih aralığında köyde bulunan tüm evler ve eklentilerine yönelik adli arama kararı verilmiş midir? Buna ilişkin ayrıntılı arama tutanakları dosya içinde mevcut mudur? Yoksa aldığımız harici bilgilere göre köyde adli başka problemler baş göstermesin diye sözde bir 'hassasiyet' gösterilerek tüm evlerin aranması cihetine gidilmemiş midir? Burada bir ihmal varsa ihmali bulunan merciler hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Böyle bir arama kararı verilmiş ise fazlaca yerleşim birimi bulunmayan köyde maktul Leyla Aydemir neden bulunmamıştır. Tüm bu noktalarda kamuoyunun bilgilendirilmesini, varsa adli arama kayıtları ile birlikte arama tutanaklarının tarafımıza tebliği, son tahlilde avukatlık yasasında kaynaklı bilgi verilmesini, soruşturmanın selameti için alınan gizlilik kararına rağmen baromuzca yetkilendirilecek bir meslektaşımızın soruşturmanın şeffaf ve güvenilir yürütülmesi için aynı zamanda da maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için dosyanın her aşamasında koordineli bilgilendirilmesini talep ederiz."
'ELBİSELERİ DELİLLERİ KARARTMAK AMACIYLA ÇIKARILDI'
Soruşturmanın genişletilmesinin istenildiği katılma talebi dilekçesinde vurgulayan Başkan Artuk, "Minik Leyla Aydemir'in ailevi husumeti olan, her şüphelinin soruşturmaya dahil edilmesini, 14 Haziran'dan 2 Temmuz'a kadar köye giriş çıkışları olan bireylerin HTS (arama, aranma, mesaj) trafiğinin incelemeye alınmasını özellikle 1 Temmuz tarihinden 2 Temmuz tarihine kadar köye dışarıdan gelen bireylerin HTS trafiğinin incelemeye alınmasını, köydeki yetişkin her bireyin bilgi alma şeklinde ifadesine başvurulmasını, tüm köy genelinde her evin adli arama kapsamında aranmasını, delilleri karartma ihtimaline binaen bunun ivedilikle yapılmasını talep ederiz. Minik Leyla Aydemir'in üzerindeki elbiselerin delilleri karartmak amacıyla çıkarıldığı açıktır. Bu nedenle soruşturmanın bu yönüyle de genişletilmesini, Leyla Aydemir'in ölüm nedeninin açlık olması, 10 gün boyunca uğranılmayan evin olağan şüphe kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden köyde 2 Temmuz tarihinden önce 8- 10 gün sürede evinde bulunmayan şahısların ifadelerine başvurulmasını talep ederiz" dedi.
KÖYÜN AYNI ANDA ARANMASI İÇİN BAKANLAR KURULU KARARI GEREKİYOR
Öte yandan hukukçular, köyün tamamında aynı anda arama yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu'nun izninin olması gerektiğini belirtti. Hukukçular, köydeki tüm hanelerde Bakanlar Kurulu kararı dışında böyle bir arama yapılabilmesi konusunda her hane için gecikmesinde sakınca olan hal kapsamında savcılıktan, diğer hallerde ise sulh ceza hakimliğinden her bir ev ve eklentisi için tek tek arama kararının alınmasının yasal zorunluluk olduğunu bildirdi.