Erzurum Güncel- Olay, 22 Haziran 2021 tarihinde Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde meydana geldi. İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın Dilovası Köseler Mahallesi'nde bulunan kaçak yapıları ile bir kısmının TOKİ arazisine kurulduğu tespit edilen çiftliğinin, tahliye kararının kesinleşmesinin ardından sabah saatlerinde bölgeye gelen Dilovası Belediyesi ekipleri, çiftliğin tahliye edilmesi için verilen sürenin sonuna geldiğini çiftlik yetkililerine bildirdi. Daha sonra çiftlikte yapılan incelemelerin ardından tahliye işlemi başlatıldı. Ertesi gün sabah saatlerinde ise çiftlikte yıkım çalışmaları başladı.
İHA muhabiri ağır şekilde darp edildi
Devam eden yıkım çalışmalarını takip eden İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Mustafa Uslu, Lütfü Türkkan'ın öz yeğeninin de de aralarında bulunduğu 4 kişinin saldırısına uğradı. Şahıslar tarafından ağır şekilde darp edilen ve kanlar içinde kalan Uslu, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Saldırgan şahıslar, Uslu'nun kamerası ve ekipmanlarını da kırdı. Saldırgan şahıslar olay yerinde jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yüzüne dikiş atılan Uslu, kendisini darp eden şahıslardan şikayetçi oldu.
Yüzündeki izin kalıcı olduğu kesinleşti
Olaydan 6 ay geçmesinin ardından yüzündeki iz için Gebze Adliyesi'ne giderek adli tabip tarafından muayene edildi. Adli tabibin yaptığı kontrollerin ardından 4 saldırganın Uslu'nun yüzünde açtığı yara izinin kalıcı olduğu kesinleşti. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda “Kişi hakkında düzenlenmiş olay tarihli tıbbi belgede tarif edilen ve 19/01/2022 tarihinde şubemizde yapılan muayenede tespit edilen yara izleri belirli bir mesafeden belirli bir dikkat sarf etmeden ilk bakışta fark edildiğine göre yüzde sabit iz niteliğinde olduğunu kanaatini bildirir rapordur” ifadeleri kullanıldı.
“Birisi bana yumruk attı ve o yumruktan sonra yüzümün kesildiğini hissettim”
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'a ait kaçak çiftliğin yıkımını haberleştirmek için bölgeye gittiğini söyleyen İHA muhabiri Mustafa Uslu, “Diğer gazeteciler gibi bölgede haber çalışması yaparken 4 kişinin saldırısına uğradım. Önce yanıma geldiler. Elimde drone vardı, onu görünce gazeteci olduğumu anladılar ve bir anda bana küfür ve hakaret etmeye başladılar. Küfürlerin, hakaretlerin ardından aralarından birisi bana yumruk attı ve o yumruktan sonra yüzümün kesildiğini hissettim. Daha sonra yere düştüm. Ben kendimi korumaya çalışırken yerde onlar defalarca kafama ve vücuduma tekme attılar. Orada bana saldırmaya devam ettiler. Daha sonra ise beni bırakıp giderlerken en azıdan yüzleri gözüksün diye kameramı elime aldım. Yüzlerini kaydetmek istedim ama kameram çalışmadı. Çünkü beni darp ederlerken kameramı yere fırlatmışlardı. Droneumu, cep telefonumu kırmışlardı. Yüzlerini kaydedemedim. Beni orada tehdit ettiler, ‘İlla seni öldürmemiz mi gerekiyor? Yediğin dayak yetmedi mi?' dediler. Daha sonra ise yanımıza jandarma ekipleri geldi. Tabii onlar o sırada çiftliğin içine gitmişlerdi. Sağ olsunlar orada bulunanlar sağlık ekiplerine haber vermiş. Daha sonra ambulansla hastaneye kaldırıldım ve yüzümde büyük bir yarık olduğunu orada öğrendim” dedi.
“6 ay boyunca aynaya her baktığımda o anı hatırladım”
Hastaneden çıktıktan sonra insanların kendisine ne kadar destek olduklarını gördüğünü vurgulayan Uslu, “Sosyal medyadan olsun, arayıp soranlar olsun herkesin bana destek olduğunu gördüm. Ama bunun yanında beni dışarıda gördükleri zaman yüzümdeki izden tanımayanlar ‘Sen o dayak yiyen muhabir misin?' dediklerinde bu dayak yeme lafı benim oldukça gururuma dokunuyordu. Olayın ardından 6 ay geçti ama benim yüzümdeki iz hala geçmedi. Ben bu 6 ay boyunca aynaya her baktığımda o anı hatırladım. Gözümü her kapattığımda bu şahısların bana saldırdığı o anı hatırladım. Çoğu gece zaten uyuyamadım” diye konuştu.
“Bana bu kabusu yaşatanların hak ettikleri cezayı almasını istiyorum”
Olayın ardından 6 ay geçmesinden sonra adliyeye giderek adli tabip tarafından muayene edildiğini kaydeden Uslu, “Adli tabibin kontrolleri sonrasında yüzümdeki izin geçmeyecek bir iz olduğunu öğrendim. Yapılan kontrollerde ‘Sabit iz kalmıştır' raporu verildi ve bu izin geçmeyeceğini söylediler. Bu benim ve ailemin moralini daha da çok bozdu. Bu süreçte ailem de eşim de çok yıprandı. Ben yeni evli, genç bir muhabirim. Ama davamı sürdürüyorum, davamın peşindeyim. Mart ayında duruşmam var ve ben yüce Türk adaletine sığınıyorum. Bana bunu reva görenlerin, bana bu kabusu yaşatanların hak ettikleri cezayı almasını istiyorum” şeklinde konuştu.