Erzurum Güncel- Türkiye’de doktorlar arasındaki gelir eşitsizliği şaşırtıcı boyutlara yükseldi. Mevcut durumda üniversite hastanesinde çalışan profesör, yeni mezun pratisyen aile hekiminden ortalama 3 bin liraya az kazanıyor.Orantısız gelir dağılımı hastalara yansıyor. Kimi hocalar ya gereksiz tetkikler istiyor ya da hastasını mesai bitiminde verilen özel poliklinik hizmetine yönlendiriyor. Hal böyle olunca mesai saatleri içinde randevu almak neredeyse imkansız hale geliyor. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, “16.00’dan sonra profesör dahi muayene etse fazla 55 lira alması gerekirken kimileri 200-300 lira bile isteyebiliyor” diyor.AYIPLI HİZMET ÜRETİLİYOREmeğinin karşılığını alamayan sağlık çalışanının ayıplı hizmet ürettiğini ileri süren Demir, “Ayıplı hizmet hastaların teşhis ve tedavisinin gecikmesine yol açarak geri dönüşü olmayan olumsuzluklara neden oluyor. Öteden beri var olan ve giderilmeyen bir sorun. Profesörün ve hekimlerinin vermiş olduğu hizmet çok farklı.HASTA MESAİ SONRASINA YÖNLENDİRİLİYORAile hekimleri reçete yazmaktan başka bir şey yapmıyor. Öte yandan hastanede çalışan ve az ücret alan bir profesör mecburen farklı yollar deniyor. Ya gereksiz tetkikler istiyor ya da hastayı 16.00’dan sonra özel polikliniğe yönlendiriyor. Bu başlı başına bir garabet” diye konuştu.Muayene en fazla 55 lira ama...Demir, hastaların mesai sonrasına yönlendirilmesinin tedavi maliyetini ciddi anlamda yükselttiğine dikkat çekerek, “Doktorlar, önceden mesai saatlerinde bakması gereken örneğin 40 hastanın sadece 10-15’ine bakıyor. Geri kalanını mesai sonrasına bırakıyor ki fazla ücret alsın. Burada muayene başına 55 lira ücret alıyor.Lakin muayene eden profesör dahi olsa normalde en fazla 55 lira alması gerekirken kimileri 200-300 lira bile isteyebiliyor. Üstelik bunun için de hastaya fatura verilmiyor. Yatarak hizmet alan hastadan da ayrıca hizmet bedeli adı altında asgari ücretin 2 katı kadar ücret alınıyor. Tetkikler dahil mesai sonrası verilen her hizmetten ilave ücret alınıyor. Her halükârda devlet ve hekim arasındaki uyuşmazlığın faturası hastaya çıkarılıyor. Bu konuda hastalardan çok sayıda şikayetler geliyor” dedi.BAŞBAKAN SÖZ VERMİŞTİTüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMOD) Genel Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur da ücretin yüksek olması aile hekimliğine rağbeti artırdığını belirtti. Prof. Akdur şöyle devam etti:“Ben 20 yıllık profesörüm. Benim bu yıl mezun ettiğim öğrenci şu an benden fazla kazanıyor. Ortadaki eşitsizliğin herkes farkında. Elbette ki aile hekimlerine neden fazla veriliyor demiyoruz. Ancak biz neden bu kadar düşük ücrete tabi tutuluyoruz? Yaklaşık 12 yıldır öğretim üyelerinin maaşlarında hiçbir düzeltme yapılmadı. Başbakan’ın söz vermesine rağmen hiçbir değişiklik yok. Üniversitede ve kamu hastanelerinde çalışan hekimlerin maaşları yeniden düzenlenmeli.” Kim ne kadar alıyor?*Pratisyen aile hekimi (Poliklinik hizmeti, tarama, aşılama hizmetleri veren, TUS’u kazanamamış veya girmek istememiş hekim): 6000-10000*Pratisyen acil hekimi: 4500-7000*Pratisyen 112 hekimi: 4500-6000*Asistan hekim: (tıp fakültesinden sonra TUS’u kazanmış, ayda 5-10 nöbet tutan hekim grubu): 3000-4000*Devlet hastanesinde Uzman Doktor: 6000-8000*Üniversite hastanesinde yardımcı Doç.Dr.: 4000-6000*Üniversite hastanesinde Doç. Dr: 5500-7000*Üniversite hastanesinde Prof. Dr: 6500-8000NESRULLAH SONAY - BUGÜN