Erzurum Güncel- Doç. Dr. Mehmet Emre Özpelit, daha önce yürüdüğünüz mesafeyi yürüyemiyorsanız, yokuş ve merdiven çıkmakta çok zorlanıyorsanız nedeninin kalp yetersizliği olabileceğini söyledi.
Kalp yetersizliğini kısaca kalbimizin vücudumuza ihtiyacı olan kanı gönderememesi olarak tanımlayan Doç. Dr. Mehmet Emre Özpelit, “Kalbin pompa gücündeki azalma ile birlikte kalp yetersizliği başlar. İlk belirtiler nefes darlığı, çabuk yorulma, karın ve bacaklarda şişlik olarak karşımıza çıkar. Hastalarımız sıklıkla daha önce yürüdükleri mesafeyi yürüyemediklerini ve yokuş, merdiven çıkmakta çok zorlandıklarını belirtirler. Daha sonraki aşamalarda hastalar gece uykuda da nefes darlığı çeker, nefes alamayarak uykudan uyanırlar. Hatta zamanla düz yatamamaya, oturarak uyumaya başlarlar” dedi.
Diğer hastalıklar da tetikliyor
Birçok hastalığın kalbin iş yükünü arttırarak kalp yetersizliğine yol açabileceğini ifade eden Özpelit, en sık nedenlerin yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, kapak hastalıkları, bazı ritim bozuklukları ve enfeksiyonları, doğuştan kalp hastalıkları ve genetik geçişli kalp kası hastalıkları olduğunu dile getirdi. Kalp yetersizliği tanısı konulduktan sonra hastalığın altında yatan nedenlerin araştırılması gerektiğini söyleyen Özpelit şunları söyledi:
“Kalp yetersizliğini yapan neden düzeltilince birçok hastada kalp yetersizliği de iyileşmektedir. Ancak bazı hastalarımız kronik kalp yetersizliği ile yaşamak zorunda kalabilirler. Tedavi seçenekleri arasında ilaçlar ilk sırayı alırlar. Son 20-30 yılda birçok ilaç bu amaçla geliştirilmiş ve başarılı bulunmuştur. İlaçlar hem yaşam kalitesini hem de yaşam süresini arttırırlar. Uygun ilaç tedavisine rağmen yeterli fayda görmeyen, yakınmaları devam eden hastalarda pompa gücünü arttırabilen özel çok odacıklı kalp pilleri günümüzde başarı ile uygulanmaktadır”.
Düzenli egzersiz, doğru beslenme
Kalp yetersizliği tedavisinde ilaçlar kadar etkili olan bir tedavi türünün de yaşam tarzı düzenlemek olduğunu vurgulayan Özpelit sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kan basıncının, kan şekerinin ve kolesterolün normal aralıkta tutulması kalp sağlığı için çok önemlidir. Hasta sigara ve alkol kullanıyorsa bunların mutlaka bırakılması gereklidir. Fazla kiloların verilmesi kalbin yükünü azaltır ve yakınmaları düzeltir. Kalp yetersizliği hastaları düzenli egzersizden fayda görürler. Hastanın durumuna göre değişmekle birlikte haftada beş gün, günde 20-30 dk düzenli yürüyüş yeterlidir. Beslenme, son yıllarda çok tartışmalı ve popüler bir konu olup kalp yetersizliği hastalarında özel önem arz eder. Özellikle tuz alımının kısıtlanması birçok hastayı rahatlatır, yakınmalarını ve ödemlerini geriletir. Ancak tuz alımı tamamen kesilmemeli, sıfırlanmamalıdır. Hastalar ne fazla ne de az su içmelidir. İçilecek su miktarı kişiye göre değişiklik gösterir ancak ortalama bir kalp yetersizliği hastası için günlük bir buçuk litre su yeterlidir. Akdeniz tipi beslenmenin yani zeytinyağı, sebze-meyve, tahıl ve balık içeren öğünlerin kalp sağlığı için faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Kalp yetersizliği tedavisinde hastaların yaşam tarzı değişikliklerine, ilaç tedavisine uyumları ve düzenli kardiyoloji kontrolleri ile oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır”.