MHP, AK Parti'ye tüm kapıları kapattı ya acaba iyi bi şey mi yapmış oldu, yoksa baltayı kendi ayağına mı vurdu?İflah olmaz müzmin AK Parti muhalifleri cephesinden bakarsanız durum tam olarak şudur:"Oh olsun. Bravo şu MHP'ye. AK Parti'yi ne de güzel kovdu!"Bütün planlarını "Tayyip düşmanlığı" üzerine kurguladıkları için kendilerince AK Parti'ye atılan her gol mübarektir, milli bir hamledir ve de tarihi bir görevdir!Bu yüzdendir ki dün Devlet Bey'in, Davutoğlu'nun yüzüne kapıları çarpmasını düğün-bayram havasında karşıladılar!Peki bu durumdan kısa ve uzun vadede ya Türkiye zararlı çıkarsa ne olacak?Daha açıkça söyleyelim: Koalisyon kurulamadı. Dahası MHP erken seçim şartıyla bile AK Parti'ye azınlık hükümeti için destek vermeyeceğini ilan etti. Peki bu durumda işler bugünkünden de beter bir hal alırsa bunun sorumlusu kim olacak? İflah olmaz "Tayyip düşmanları"nın dünyasında bu ve benzer muhtemel gelişmelerin hiç bir değeri yok. Onların tek derdi davası Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesi!MHP, kurumsal kimliği de olan bir parti ve temeli olan bir siyasi hareket... Dolayısıyla dün aldığı bu çok tartışmalı kararın kendi tabanında yapacağı yankıyı elbette hesap etmiştir. Buna kimsenin bir itirazı olamaz. Öyle ya seçimlerde hiç kimse Bahçeli yerine bunun hesabını vermeyecek.Herkesin kararına saygı duyuyoruz. Lakin kişisel kanaatim şudur: MHP, 7 Haziran akşamından başlayarak kendini bağlayacak peşin hükümlü açıklamalar yapmak yerine, ülkenin ali menfaatleri uğruna daha serinkanlı hareket edebilir ve ortak aklın öngördüğü AK Parti-MHP koalisyonuna kapıları kapatmayabilirdi. Çünkü her iki partinin tabanı bu yönde bir irade ortaya koymuş ve partilerinden de bu irade doğrultusunda hareket etmelerini beklemişti.Millet de hayal kırıklığına uğradı...MHP daha seçim sonuçları belli olmadan tüm köprüleri atmıştı.Bugün Türkiye sancılı bir sürecin içindedir. Bunu fırsat ve ganimet olarak gören terör örgütleri her türlü alçaklığı yapıyor ve daha da yapacağa benziyorlar. Türkiye tam da ateş çemberinin içine hapsedilmek istenirken MHP'nin sıradan siyasi nedenler yüzünden ülkeyi hükümetsiz bırakmaya çalışması, bugün olmasa bile tarihin esaslı bir şekilde hesap soracağı bir paradokstur.Elbette her gecenin bir sabahı, her illetin bir ikbali vardır.Türkiye öyle ya da böyle bu girdaptan da çıkacaktır. Bütün mesele, ülkenin bu en zor zamanında kimin daha çok vatanını sevdiği kimin slogan attığıdır.Bu sebeple evet; en doğru şey halkın iradesine başvurmak ve çareyi bütün bir milletin sağduyusu ve vicdanında aramaktır. Çünkü orası doğru bir adrestir.