MHP kendisini sorguluyor!

İç Anadolu ve Doğu ile Karadeniz'de alınan referandum sonuçları yüzünden batı bölgelerinde insanımızı motive etmekte zorlanıyoruz. İç Anadolu tekrar ayaklanmadan bu iş olmayacak düşüncesi insanları umutsuzluğa itiyor.

Erzurum Güncel-

Milliyetçi camianın önemli isimlerinden gazeteci, şair Osman Yüksel Serdengeçti'ye , 60'lı yılların sonlarında AP milletvekiliyken soruyorlar: “Ne zaman MHP’ye geçeceksin?”  “Ben askerliğimi yaptım" diye cevap veriyor.  Bir süre sonra MHP’ye geçince soruyorlar: "Hani askerliğini yapmıştın?" Cevap: “çünkü seferberlik ilan edildi” oluyor. Sergengeçti'nin bu anektodu iki önemli noktayı işaret ediyor. Birincisi, MHP'nin sağ seçmen nezdindeki "yedek kuvvet" algısı, ikincisi ise ülkücü - milliyetçi kadroların "seferberlik" hassasiyeti.
İç Anadolu'daki MHP yöneticisi referandumda evet oyu vereceğini söyleyen seçmenin kendisine karşı kullandığı argümanı şöyle aktarıyor:
"Türkiye bölünecek diyorsunuz. Bir şey olmaz. MHP niye var. Siz ne yapıyorsunuz?"  MHP'nin "eski kaleler" coğrafyasında, hatta Ege ve Karadeniz'de de bu yaklaşımın benzer versiyonları anlatılıyor.  Seçime giderken MHP'yi en çok zorlayan da bu algı.
MHP MYK üyesi Tuğrul Türkeş, "Freni kopmuş kamyon gibi millet felakete giderken sen de ayağını frene basacaksın. Aklınızı başınıza alın deme görevi de birinin. O biziz." sözleriyle  zorunluluğu anlatırken, "bu öncelik yüzünden, bazen güncel politika, ekonomi, çözüm önerilerimiz konusunda biraz kısa kalıyoruz" diyerek de, MHP'nin "umuda" seslenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Erzurum'da yerel politikada etkili isimlerden ülkücü iş adamı Muammer Cindilli'nin, "Seçmen Ali'yi görmezse, Yezid'e saldırmaz " sözleri, AKP ile MHP arasındaki asıl politik kapışmanın, verdikleri güç-iktidar imajıyla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. 

SEFERBERLİK İHTİYACI
Serdengeçti'nin ikinci cevabının bugünkü karşılığına gelince; MHP teşkilatı ve ülkücüler , referandum travmasını atlatmak ve yeniden "harekete geçmek" için ciddi bir seferberlik hamlesini bekliyor. Genel Merkez de, 31 Ekim tarihinde Ankara Atatürk Spor Salonu'nda toplanacak "Millet ve Devlet Bekası İçin Güç Birliği" toplantısını işaret ediyor.
"MHP büyük bir buluşma kararı aldı. 31 Ekim kararı illere yansıtıldığında bu küskünlük çözülecek. Arkadaşlarım kendilerini dışarda hissediyor. Görevlendirilmedim, çağrılmadım ama ben katılacağım, orada olacağım. Arkadaşlarımı davet ediyorum. Sokakta kalarak, ofislerde konuşarak zaman harcamanın gereği yok" Bu sözler eski MHP Milletvekili Cemal Enginyurt'a ait. MHP'de yönetimde yer alamayanların rağbet gösterdiği internet siteleri ve bazı MHP içi muhalif yayın organları da, hem MHP'yi hem de "güç birliği" çağrı ve toplantısını destekleyen bir tavır almış durumda.
MHP Aydın İl Başkanı Hasan Muti'nin: "Ani'de başlatılan Anadolu’yu yeniden fethetme hareketinin devamını istiyoruz. İç Anadolu ve Doğu ile Karadeniz'de alınan referandum sonuçları yüzünden batı bölgelerinde insanımızı motive etmekte zorlanıyoruz. İç Anadolu tekrar ayaklanmadan bu iş olmayacak  düşüncesi insanları umutsuzluğa itiyor." sözleri, seferberlik ihtiyacının sorunlu bölgelerle sınırlı olmadığını gösteriyor.
MHP'nin "güç birliği" toplantısı ve sonrasında harcayacağı iç enerji, seçimler için üretebileceği dış enerji rezervini belirleyecek. Ancak, MHP'nin yapısal özellikleri nedeniyle, seçime kadar yine de önemli bir iç enerji stokunun da yedekte tutulması gerek. çünkü adaylar meselesi önemli bir enerji ihtiyacı yaratacak... 

ADAY MESELELERİ
Seçim startını ilk veren parti MHP. Ve 'Adaylarımız kim olacak?' meselesinin en hızlı ve en canlı tartışılmaya başlandığı parti de yine MHP. çünkü, MHP'de vitrin tartışması seçimlerle sınırlı değil. Hiç bir zaman da olmadı. "Adaylar" meselesi seçimin epey öncesinde tartışılmaya başlanıyor, seçimde devam ediyor, seçimden sonra tazeleniyor, kongrelere taşınıyor, sonra yine konuşuluyor. "Adayların etkisi" dosyası hiç kapanmıyor.  Bunun birinci nedeni, ideolojik bir teşkilattan kitle partisine dönüşülmesi yolculuğundaki, "Biz kimiz?" sorusunun hâlâ geçerli olması. İkinci neden, seçim hedefli çalışma yönteminin "merkez sağ partiler" geleneğinden "kopyalanmış" olması. üçüncü neden ise, "Adaylar nasıl olmalı?" tartışmasının en tehlikesiz ve meşru sayılan iç tartışma olması.  Politik rota tartışmaları aday tercihleri üzerinden yapılıyor.
Ordu İl Başkanı Hamza Aldeniz durumu şu sözlerle gayet net özetliyor: "Oyumuz için Genel Merkez'den gelecek rüzgâr önemli. Ne kadar çalışırsanız çalışın doğru aday ve rüzgâr olmazsa işimiz zor. Yüz elli  bin de alırız elli bin de alırız". Denizli İl Başkanı Zafer Kaplan da; "Atama aday konusunun abartılmaması lazım. İç çekişmeler bizi çok zorlar.  Politika belirlenirken bölgelerden il başkanları ARGE’de görevlendirilmeli" diyor.
Fakat, Erzurum İl Başkanı Zekai Kaya gibi, merkezin daha etkin olması gerektiğini düşünenler de var: "Tabanda popülist siyasetçiler var, sandıklardan bunlar çıkar. Bununla lider nasıl bir ülke yönetebilir. Sandık kurulsun isteyenlere soruyorum, hani vatan millet diyorduk. Biz oyları büyütmeye çalışmalıyız, büyüttükçe bize de yer düşer. düşmezse de önemli değil"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, aday meselesinin önemini bildiklerini belirterek şunları söylüyor: "Büyük bir ihtimalle Türkiye’nin tamamını kapsamayabilir ama seçmen nezdinde yerel olarak temayüz etmiş şahsiyetleri belirleyebilmek için kamuoyu araştırması yapacağız. Bunlar aday olursa ikinci bir araştırma yapacağız. üçüncü adımda teşkilatlarımızın bu isimlere bakış açılarını tespit edeceğiz. Bunu daha önce yaptık şimdi daha geniş yapılacağını düşünüyorum."

İstismarla oy devşirmeyiz
İHSAN BARUTçU MHP İstanbul İl Başkanı

İstanbul kolay fethedilen bir şehir değil. Belki biraz zamanımızı alacak, ama buradan vazgeçmeyeceğiz. Türk milliyetçiliğin fikri temelleri bizim için rehber. Edebali’nin dediği gibi “Vakti gelmeden de çiçek açmıyor”. Biz mevsimi zorlayalım da çiçekler açsın dediğimizde çabuk dökülür. Mevlana’nın kalabalıklara karşı yürüme iddiası var. Biz de biraz böyle davranıyoruz.
Bazen seçmen, 'bize benzeyenler bizim derdimizi çözemez' diye düşünebilir. Peygamber bile kendi kavminde zorluk çekiyor. Kısa vadede bir kayıp gibi görünebilir ama biz istismar üzerinden oy devşirmeyiz. Yoksulluğu ve inancı istismar etmek bizim vicadanımıza ters düşüyor. 

Tabanı genişletmeliyiz
Farklı sosyal kesimlere gidiyoruz, onlara dokunuyoruz. Partimizin sadece öz değerleriyle siyaset yaptığımızda sonuç almak kolay olmuyor. İstanbul’da biraz daha profesyonel bir destek alıyoruz. Mesela geçen sene Dünya Kadınlar Günü buluşması 4000 bayanla gerçekleştirildi. 970 mahalle muhtarıyla üçüncü defadır bir araya geliyoruz. Şu anda İstanbul'da tarihin en büyük sürprizini yapabilecek bir altyapı oluştu.
Tabii ki siyaset donanım işi. Her mensubunuzu eğitimiyle donanımıyla oluşturmanız kolay değil. Samimi olup düşünürsek, tabii yeterli olmayan arkadaşlarımızın bir eksiği olabilir. Ama tüm partiler arasında en tecrübeli il teşkilatına sahibiz. üç dönemdir görevdeyiz. Tabanımız çok kararlı.
Referandumda AKP'nin kullandığı "eski püsküler" burada çok ortaya çıkmadı. İstanbul’un teşkilat olarak daha caydırıcı durumu var. Ama camiamızda incinmişliği olan varsa biz telafisini yapar, gönlünü rahatlatırız. Büyük buluşma davetlerine imtina edenler hâlâ ülkücü hassasiyetleri varsa artık geleceklerdir. Tuzağın içinde kaybolanlar, gelse de gelmese de önemsiz. Partimizde bulunmamış başka partilerde bulunmuş insanlar geliyor. Bu seçimde çok sürpriz isimler görebilirsiniz..

Ayrımcılık yapılmasın
Yılma Durak Doğu’nun Başbuğu

MHP'nin şu andaki potansiyeli yüzde 25'dir.  MHP oylarında siyasi tarihi boyunca hiç bir zaman gerileme olmamıştır. 2002 seçimleri istisnası dışında. O çok özel şartların sonucudur. Onu dışarıda tutarsanız MHP'nin gerilediği bir örnek göremezsiniz.
MHP, üniversitelerde ve milliyetçi bir kadro hareketi olarak çıkmıştır. Bir mektep olmuştur. Bugün ülkücüyüm diyen ve ama MHP'de olmayan insanlar var. Bu durumu değiştirmek için çok kapsamlı bir çalışmayı biz başlattık. Bu hareket kendi elitlerini yeniden saflarına katacaktır.
Seferberlik ilanı yan kuruluşları da içermeli. Yan kuruluşlarımıza fazla rol aldırılamamıştır.. Sendikalar var diğer kuruluşlar var. Ocakları sokaktan çekme tercihi doğruydu. çünkü bir takım başıboş kovboylara ülkücü elbise giydirilip provakasyon yapılabilirdi. Ama artık yan kuruluşlardaki etkinliğimizi seferberliğe daha çok yansıtmalıyız.

Halk diliyle siyaset yapmak lazım
MHP, doğru projeleri, milletçe konuşarak, halkça konuşarak takdim etmesi lazım. Halk diliyle konuşmadan bir başarı olmaz. Bu konudaki eksiğimizi tamamlayarak halkın huzuruna çıkacağız. Milletin değerleriyle bütünleşerek iktidara yürünebilir. 
Bu coğrafya (İç ve Doğu Anadolu) etnik problemi en az olan coğrafyadır. Oraların hassasiyetlerine göre siyasetimizin bazı boşlukları oldu. Biraz ihmal etti MHP. Seçimlerdeki tesbitleri çok isabetli olmadı. Oradaki insanların tenkitleri oldu. Bunu samimi yapanlar da var, tahrik edenler de.
Akıllı siyaset yapanlar için, popüler dil kullanma ile asıl değerleri savunma; yetişmiş öz kadrolarını değerlendirme ile bize oy kazandıracak yeni isimleri partiye getirme arasında kesin bir hudut çizilemez. Bunu bir denge içerisinde yürütmek gerekir.

üLKüCüLER KONUŞUYOR
Bence, ?referandumda “evet” diyen MHP'liler, 12 Eylül cuntasıyla hesaplaşmak için “evet” dediler. MHP genel merkezi tarafından alanının daraltılması seçmenin bir kısmını cemaat propagandası altında bıraktı. Halbuki Kürtçe özel televizyon kuran okyanus ötesi bu cemaatin milliyetçilikle alakası yok. YüCEL TANAY
Dış güçlerin güzel ülkemiz hakkındaki planlarına tek direniş kalesi MHP’dir. Bu yüzden de oynanacak oyunları bilen lider Devlet Bahçeli hedefte. “Lider değişirse parti patlama yapar” görüşü yıllardır pompalanır. Ama 41 yıldır çile çeken hareketimizi bu oyunlara gelmez. n Tolgahan Tataroğlu
Gülen hareketi bilhassa Türk dünyasındaki okul faaliyetleri ve bu hareketin mensuplarının organize bir duruşuyla MHP içinde vaktiyle sempati kazanmıştı. ülkücüler arasında o grubun dershanesine veya sohbetlerine gitmeyen neredeyse yok gibidir. Ama Gülen hareketi daha önce milliyetçileri kıskaca almaya çalışmaktadır. Adem Koluçolak
Referandum günü acaba Türkiye genelinde MHP’nin kaç tane sandık görevlisi vardı?İl il araştırıldığında görülecektir ki asıl fiyasko buradadır. Kırıkkale MHP görevlileri sandıklarda yoktu. MHP profesyonelce yönetilmiyor. Sorun genel başkanda değil. Himmet Aydın
Tüm partiler ülkücü adaylara el atıp, onlardan faydalanmak isterken MHP merkez sağda siyaseten tükenmiş insanları MHP’nin güçlü olduğu yerlerde liste başı yaptı ve ülkücüleri, kaybetti. 2007 seçimlerinde Erzurum'dan Liste 1 DYP eski milletvekili Zeki ERTUGAY oldu. Parti Erzurum'da çöktü. Kars'ta MHP önemli bir çıkışta iken eski DYP’li Gürcan Dağdaş liste başı yapıldı MHP Kars'ta sarsıldı. Yaver Coşkun
önümüzde ki genel seçimde MHP’nin %16-17 civarında oy alacağını tahmin ediyorum. ''Hedefimiz tek başına iktidar'' dense de bu mümkün değildir. çünkü MHP bir nitelik partisidir; nicelik partisi değildir. AKP ve ANAP günün koşullarında ortaya çıkmış partilerdir. Bugün Erdoğan, AKP’nin başından ayrılsın AKP erir gider. Ama gerek MHP gerek CHP de genel başkanlar ayrılsa bile bu partiler asla yok olmazlar. çünkü ideolojiler asla bitmez Murat özdenizmen
AK Parti referandumda, yüce dinimizi istismar etti. Bana karşı söylenen şu cümle sanırım yeterli olur: “Alnı secdeye değenler evet, değmeyeneler hayır diyecek." Babamla beraber camide namaz bu adam bana dinsiz olduğumuzu ima etti. İstanbul'un göbeğinde böyleyse, Anadolu’nun köylerini siz düşünün. Bahçeli halk tipi bir adam değil. MHP, PKK dışında bir söylem geliştiremiyor. MHP kadroları komple yenilenmeli. Mehmet Taşdemir
AKP, MHP'yi bitirerek CHP'yle baş başa kalmak istiyor. Böylece Türkiye'de Kürt devleti Kurmak daha kolaylaşacak. Ama bu ülkede MHP’yi bitirmek kolay değildir.  İlhan çıtır

Milliyethttp://www.milliyet.com.tr/orgut-seferberlik-ve-on-secim-istiyor/siyaset/haberdetay/21.10.2010/1304176/default.htm

Siyaset Haberleri

Erdoğan'dan CHP'ye Atatürk çıkışı
Devlet Bahçeli "Öcalan" çağrısını yeniledi
Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltına alındı