Erzurum Güncel- İftar ve sahur zamanında yemeğe aşırı yüklenme ve yanlış beslenmenin mide rahatsızlıklarına yol açabileceğini ve bunun da oruç tutmayı zorlaştıracağını söyleyen Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Binnur Şimşek “Uzun süren açlığı takiben fazla miktarda ve hazmı güç yiyeceklerin hızlı bir şekilde tüketilmesi sonucu, mide boşalma zamanı uzar ve midenin sindirim için ürettiği asit miktarı artar. Günü yoğun bir çalışma temposu içerisinde ve oruçlu geçiren ve yanlış beslenen kişiler yemek sonrası uyku ihtiyacı da kaçınılmaz olacağı için yemek yer yemez uzanma ihtiyacı hissederler. Bütün bunların sonucunda ise reflünün ortaya çıkması kaçınılmazdır” dedi. Prof. Dr. Binnur Şimşek midesinden şikâyeti olanların sağlıklı bir ramazan geçirebilmesi için tavsiyelerde bulundu…
ÜLSER VARSA DOKTORA SORUN
Ramazan ayının özellikle ikinci yarısında ülseri hastalarının mide ağrılarısında artma veya ülsere bağlı kanama-delinme gibi istenmeyen durumların sıklığında artış görülür. Bu yüzden mide hastalarının oruç tutarken doktorlarına gözükmesi faydalı olacaktır. Bu hastaların geçirdikleri ülsere bağlı mide veya onikiparmak bağırsağında kalıcı bir hasar yoksa ve ülser tamamıyla iyileştiyse oruç tutmalarında sakınca yoktur. Ülserin tekrarlamasına mâni olmak için günde bir adet olmak üzere mide koruyucu olarak bilinen ve mide asit salgısının azaltılmasını sağlayan ilaçlara devam edilmelidir.
KUSMAYA DİKKAT!
Yemekten ortalama bir buçuk iki saat sonra meydana gelen ve tekrarlayan kusma şikâyeti olan kişilerle, özellikle geceleri uykudan uyandıran, sırta yayılımı olan karın ağrısı, yanma, şişkinlik, dolgunluk şikâyetleri olan kişiler ülser açısından değerlendirilmelidir. Aksi takdirde ülsere bağlı kanama ve delinme gibi istenmeyen durumların gelişme riski artacaktır.
BOL SIVI ALIN AMA…
Beslenme açısından dikkat edilecek en önemli noktaların başında sıvı tüketimini artırmak geliyor. İftarla sahur arasında en az 1,5 litre su içilmelidir. Ancak sıvı atılımını artıracağı için çay ve kahve tüketimi azaltılmalıdır. Hatta her bir bardak çaya karşılık bir bardak su içilmelidir. Ramazanda uzak duracağımız diğer yiyecekler ise çok baharatlı gıdalar, yoğun tuz içeren salamura yiyecekler ve salam, sucuk, pastırma gibi şarküteri ürünleridir.
İftarda sürat felakettir YAVAŞ YAVAŞ YİYİN
İftarda ve sahurda yemeğe aşırı yüklenmeyin: Bir öğünde günlük ihtiyacınızın çok üzerinde yemeyin. Normalde akşam yemeğinden sonra bir şeyler yenmesini çok tavsiye etmeyiz ama ramazan ayında iftarla sahur arasında aradaki açığı kapatacak şekilde ek öğünler alın. Tek öğünde aşırı yemekten kaçının.
ORUCU mutlaka su ile açın: İlk yemeğiniz mutlaka ılık bir çorba olsun. Çorbayı çok sıcak içmeyin. Bunları bitirdikten sonra biraz ara verin. Midenizi 10-15 dakika dinlendirdikten sonra ana yemeklere geçin.
İyi çiğneyin, hızlı yemeyin: Mide hastaları için en kötüsü açlığın verdiği iştahla bir an önce karnını doyurmaktır. Yapmayın! İyi çiğnemek, mide ağrınızı ve yanmanızı engelleyecektir. Uzun uzun çiğneyerek hem yediklerinizi öğütürsünüz hem de çiğneme ile tükürük salgılanmasını sağlayarak yemek borusu ve midenin iç yüzünü döşeyen örtüyü mide asidine karşı korur.
İftardan sonra uzanmayın: Kan şekerinizin ani yükselmesi iftar sonrası rehavet verecektir. Yemeği yedikten sonra hemen uzanmayın ki, yedikleriniz midenize oturmasın. Eğer yatarsanız mide asidi yemek borunuza kaçar ve reflü kaçınılmaz olur.
Aşırı yağlı ve kızartmadan uzak durun: Reflüyü artıran veya kolaylaştıran yiyecekler aşırı yağlı yemekler, kızartmalar, acılı-baharatlı yemekler, aşırı kahve ve demli çay, gazlı içecekler, sigaradır. Sağlıklı bir ramazan geçirmek istiyorsanız, bunlardan mümkün olduğunca uzak durun.
İlaçlar: Reflü hastalığı için ilaç kullanıyorsanız, doktorunuzun tavsiye ettiği mide asit salgılanmasını azaltan ilaçları iftar ve sahurda mutlaka alın.
Türkiye Gazetesi