Erzurum Güncel-Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen’in Wall Street Journal gazetesinde 9 gün önce geniş bir söyleşisi çıktı. Gazze’ye yardım götüren gemiye saldıran İsrail’in Türk hükümeti tarafından şiddetle suçlanıp eleştirildiği en sıcak günlerde Gülen, Ankara’nın hiç hoşuna gitmeyecek bir değerlendirmede bulundu.Patlak veren krizle ilgili dünyada bir yargı oluşurken Türkiye’ye zarar verecek bir yorumda bulunmaktan sakınması gerektiğini unutmuş olamazdı.Kusurun Gazze’ye yardım götüren organizatörlerde olduğunu öne sürerek “otoriteye karşı çıkmaktansa” önceden İsrail yönetiminden izin almaları gerektiğini söyledi. Düşüncesini şu cümle ile gerekçelendirdi:Hoca da susmadı“En kötü devlet ve hükümet, devletsizlik ve kaostan çok daha iyidir..” Gülen’in bu sözleri iki bakandan yankı buldu. Başbakan Yardımcısı Arınç “Her zamanki gibi doğruları söyledi” diyerek desteği verirken Kültür ve Turizm Bakanı Günay, “Oralardan öyle görünüyor herhalde” diye alaycı bir ifade kullandı.Dünya “kabahat ölende mi öldürende mi?” tartışması yapmaya devam ediyor. Başbakan Erdoğan’ın Fethullah Hoca’ya da cevap yerine geçecek öfke saçan demeçleri de...“Kim ne derse desin hangi kara propagandayı başlatırsa başlatsın, biz Ortadoğu’daki devlet terörü Akdeniz’deki korsanlık karşısında susmayacağız!” Normal olarak Gülen’in susması beklenirdi ama tersi oldu. O israr etti, Amerika’nın ikinci büyük gazetesi New York Times’a verdiği ikinci mülâkatta, dokuz gün önce Wall Street Journal’da yer alan tembihini tekrarladı:Dönme niyeti yok“En kötü devlet ve en kötü hükümet bile devletsizlikten ve kaostan iyidir..” ABD’nin iki büyük gazetesinde bir hafta arayla yayınlanan röportajlar hangi amaca hizmet ediyor?Hangi gizi açığa vuruyor?Gülen “kaos yaratmayın” tembihinin dikkatten kaçtığını düşündüğü için mi ikinci kez yüksek sesle tekrarlamak ihtiyacı duydu?Yoksa Doğu Akdeniz’de radikal dinci akımların yarattığı fırtınaların tehlikelerine karşı alınacak olan tedbirlerin Pennsylvania’daki huzuru bile etkileyeceği korkusuna mı kapıldı?Hedef Türkiye olsa cemaatin gazete ve TV’leri dururken Amerika’nın yönetim katında sözü geçen gazeteleri seçilmezdi.İslâm’ın terörü değil barış hoşgörü ve diyalog yanlısı kanadını temsil ettiklerini hükümetlerle hiçbir alış verişleri olmadığını öne çıkarmaya özen göstermesi ve şu sözleri çok şey anlatıyor:“Türkiye, Afganistan, Pakistan ya da diğer ülkelerden gelen radikal düşünceli insanlar tarafından rahatsız edilmeden ABD’de yaşamayı ümit ettim. Amerika’nın misafiriyim.” Gülen yaşamını orada sürdürmek istiyor, görünür bir gelecekte Türkiye’ye dönmek istemiyor; bu belli.Duruşu acaba son gelişmelerin rahatını kaçıracağından duyduğu tedirginliği mi ifade ediyor?