Olan oldu…
Havalimanı elimizde patladı.
Erzurum Güncel- İşte O yazı...
Yazıldı, çizildi. Suçlusu, sorumlusu arandı.
DHMİ’nin Başmüdürü Hanifi Fidan ve müteahhit firma ya da bu işin kaç taşeronu varsa hedef tahtasına oturtuldu. Gelen vurdu, giden vurdu. Tabi umurlarında oldu mu, uykuları kaçtı mı onu bilemem!
Çünkü Başmüdür hala görevinin başında, müteahhit firma veya taşeronlara da bir yaptırım söz konusu değil!
Kısacası Erzurum gibi bir şehrin kaderiyle oynandı ve bu cezasız kaldı.
Toplumun gazını alacak bir adım atılmadı.
Tüm bu olanlardan sonra Vali Okay Memiş dayanamadı, kaç gündür gittiği her ortamda aynı şeyleri söylemeye başladı.
“Devletin Valisi olarak söylüyorum, Tekman’da kaybolan bir koyundan, Cumhuriyet Caddesi’nde bir zabıta ya da bir polis memurunun yaptığı kötü davranıştan, henüz tamamlanamayan Kop tünelinden, henüz tamamlanamayan Kırık tünelinden de sorumlu bir kişiyim. Eğer bir sorumlu aranıyorsa, eğer bundan ilimiz rahatlayacaksa, özellikle bazı arkadaşlarımız rahatlayacaksa bunu ben İl Valisi olarak rahatlıkla kabul edebilirim, rahat olsunlar, rahatlasınlar…”
Şehrin bozulan moralini düzeltme adına adeta paratoner olmaya çalışan Vali Bey’in bu hamlesi devlet adamlığının göstergesi. Eyvallah.
Peki, Vali Bey bu kriz ortamında çırpınırken, Başmüdür Hanifi ne yapıyor?
Dedim ya hala görevde ama rahat durmuyor!
Kendinin olmasa da çalışanlarının sosyal medya hesapları üzerinden gazetecileri kalemşorlukla, çamur atmakla, algı yönetimi yapmakla suçluyor.
Hele bir ifade var ki evlere şenlik…
“Bilinmelidir ki 1966 yılından bu tarihe kadar, 2. bir Erzurumlu hemşehrimiz bu göreve gelebilmiştir. Yiyin bakalım! Bu tarz söylem ve yazılar gerçeklerin dışında olduğu gibi tutarsız, yersiz ve basit kalemşorluk yapan kazancına göre reklam ve goygoycu kitle oldukları için, aslında üzerine olmayanların haber ve yazı yazmalarını daha ciddi konularda suspus olmalarına bağlıyorum…”
Müdür sen şaka mısın?
Sosyal medyada şakşakçılarına dolaştırdığın o metnin her satırına oturur destan yazarım.
Benim vaktimi alma.
Ama şunu söyleyeyim.
O bahsettiğin gazeteciler varya senle bir goy goy yapar, kış günü o yarım kalan pistte, “Ben ne halt ettim” der turlarsın!
O yüzden gel rahat dur, otur oturduğun yerde.