Erzurum Güncel- Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, bu hafta sonra Afyonkarahisar’da gerçekleştirilecek geleneksel istişare toplantıları için gün saydıklarını belirterek, “AK Parti olarak kurulduğumuz ilk günden bugüne değişmez prensibimiz istişareyi kurumsallaştırmaktır. Partimizin en güçlü yanı beraber düşünmek, karar almak, siyasetimizi bu istişareler sonucunda ortaya çıkan ortak akılla belirlemek. Geçtiğimiz Cuma günü Sayın Cumhurbaşkanımız Konya’da biz de İzmir’deydik. İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi’nin akademik yıl açılış toplantısına katıldık. İzmir’de toplam 278 milyon tutarında 175 eserin açılışın da gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız önce Konya, daha sonra Trabzon ve Rize’de vatandaşlarımızla buluştu; yeni hizmetlerin, projelerin açılışını yaptı” diye konuştu.“YAKLAŞIK 20 MİLYAR LİRALIK BİR YATIRIM GERÇEKLEŞECEK”Ümraniye’de hafta sonu İstanbul Finans Merkezi’nin temelini attıklarını bildiren Yıldırım, “İstanbul Finans Merkezi fikri 2009 yılında o zaman başbakan olan Cumhurbaşkanımızın gündeme getirdiği bir projedir. Buradaki proje gelir paylaşımı esasına göre yapılacak, kamu kaynağı kullanılmayacak, yaklaşık 20 milyar liralık bir yatırım gerçekleşecek merkez tamamlandığında adeta orta ölçekli bir şehir haline gelecek. 50 bin çalışan 30 bin ziyaretçi toplam 80 bin kişi her gün orada iş aş sahibi olacak. Finans merkezimizin İstanbul başta olmak üzere önce ülkemize ve bölgemize, dünya finans sektörüne büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.“SUUDİ ARABİSTAN HAKKINDA ALINAN BU KARAR ESAS İTİBARİYLE TAMAMEN BİR HUKUK FACİASIDIR”Yıldırım, şunları kaydetti:“Dünyada finans konusunda maalesef terör örgütleri, terör kaynaklı paralar bahane edilerek bazı ülkelerde ciddi kısıtlamalara gidiliyor. En son olarak ABD’de kongre bir karar aldı. Suudi Arabistan hakkında alınan bu karar esas itibariyle tamamen bir hukuk faciasıdır. 11 Eylül olaylarında gerçekleştiren teröristlerin hesabını Suudi Arabistan’dan sormak ve orada hayatlarını kaybedenlerin tazminatlarını Suudi Arabistan’dan tazmin etmek gibi bir hukuki süreç başlattı. Bu ne anlama geliyor? Amerika diyor ki; ‘senin paralarına el koyacağım buna bir kılıf hazırlayacağım. Doğrudan da el koyabilirim ama bu çok kaba bir şey olur. Önce hukuki alt yapı hazırlayayım ona göre el koyayım.’ Böyle bir şey ne evrensel hukuka ne de insanlığa sığan bir iştir. Bu haksız, yersiz bir karardır. Bu kararın ne kadar yanlış olduğunu en önce Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bütün dünyaya açıkça beyan etmiştir.”İstanbul Finans Merkezi’nin bütün dünyada yatırımcıya, girişimciye her türlü yatırım için, yatırımın ihtiyacı olan finansı için hazır hizmet edecek en önemli merkezlerden biri olacağını söyleyen Yıldırım, “Biz dostlarımıza buradan çağrı yapıyoruz; uzun vadeli, geleceğe, bölgeye yatırım yapma planlarınız varsa İstanbul Finans Merkezi sizin için en güvenli liman” dedi.“TÜRKİYE’YE ÜLKEMİZE YÖNELİK HER TÜRLÜ TEHDİDE KARŞI GEREKENİ ANINDA GÖZÜMÜZÜ KIRPMADAN YAPARIZ”Bugün Fırat Kalkanı operasyonunun 56’ncı günü olduğunu bildiren Yıldırım, “Harekatın başlangıcından bu yana bin 250 kilometrekarelik bir alan güvenli hale getirildi. DEAŞ, YPG unsurlarından temizlendi. Burada artık Cerabluslu ve civarda yaşayan köylüler tekrar dönüp yerleşmeye başladılar. Normal hayata geçtiler. Önce Cerablus ardından Rai ve nihayet Dabık’ı DEAŞ örgütünden temizledik. Böylece üzerine efsaneler uydurulan Dabık da güvenli yer haline geldi. Dabık’ta kontrolün sağlanması ile birlikte büyük ölçüde DEAŞ unsurları tarafından Kilis’e atılan roket saldırılarını önlemiş olduk. Ama başka silahlar ele geçirirlerse daha menzilli o da ayrıca bir tehdit olmaya devam eder. Ama ellerindeki mevcut silahlarla atacakları füzeler menzilin dışında kalmış oldu. Bizim amacımız bölgede barışı, güvenliği ve istikrarı sağlamak. Bunun dışında hedefimiz yok. Herkes şunu bilsin ki, Türkiye’ye ülkemize yönelik her türlü tehdide karşı gerekeni anında gözümüzü kırpmadan yaparız. Bunun için de hiç kimsenin iznine, icazetine ihtiyacımız yok. Türkiye hudutlarının güvenliğini her şart altında korumaya devam edecek” açıklamasında bulundu.“KOALİSYON GÜÇLERİ İÇERİSİNDE HAVADAN MÜDAHALE DE BİZİM HAVA KUVVETLERİMİZDE YER ALMIŞTI”“Musul’da uzun süredir konuşulan operasyon nihayet başladı” diyen Yıldırım, şöyle konuştu:“Olan biteni yakından takip ediyoruz. Her gelişmeye uygun planlarımız, hesaplarımız yapılmıştır, hazırlıklarımız tamamlanmıştır. Türkiye’nin aleyhine herhangi bir durum ortaya çıkarsa gereken adım anında atılacak, misliyle karşılık verilecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği ‘operasyonda da olacağız, masada da olacağız’ sözünün arkasındayız. İşte şuan da operasyonda ön saflarda olanlar bizim Başika’da eğittiğimiz milislerdir. Ninova mücahitleri, Peşmergeler ile birlikte operasyona katılmışlardır. Koalisyon güçleri içerisinde havadan müdahale de bizim hava kuvvetlerimizde yer almıştır. ’Musul’da Türkiye’nin işi yok’ diyenler cevabını almıştır. ABD 2003 yılında Irak’a girdi, Saddam’ı devirdi. Irak’ta yeni bir dönem başladı. Baştan itibaren hem Amerika’ya hem BM’ye AB’ye bölgenin hassasiyetini sürekli anlattık. Etnik hassasiyet konusunda sürekli uyarılarımızı yaptık. Mezhep hassasiyeti konusunu işledik. Terör örgütleri konusunda uyarılarımızı yaptık. İnanın bütün uyarılarımız da ne yazık ki dikkate alınmadı sonunda haklı çıktık. Özellikle DAEŞ terör örgütünün bu müdahaleden sonra çıktığını bütün dünya biliyor. Eğer uyarılar o günlerde dikkate alınmış olsaydı Irak’ta milyonlarca masum insan hayatını kaybetmeyecek, Irak bugünkü gibi istikrarsız terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke olmayacaktı. Şu anda Irak’ın yaklaşık yarısı PKK, YPG gibi DAEŞ gibi terör örgütlerinin kontrolüne geçmiştir. Diğer yarısı da uluslararası güç sayesinde korunmaktadır. Bunu görmeyenler ülkelerini teröre teslim edenler, terör karşısında diz çökenler çıkmışlar bize koca koca laflar ediyor. Neden? Çünkü hesap başka. Kimse kusura bakmasın. Sınırlarımızın hemen dibinde bir oldu bittiye asla müsaade etmeyiz. Irak’ta yeni Yezidlere de yeni Kerbelalara asla göz yummayacağız. Türkiye tarihi boyunca ülkemiz hep mazlumun yanında oldu. Suriye 3 milyon kardeşimize kucak açtık, misafir ettik. Bu coğrafyada Türkiye’yi hesaba katmadan adım atanlar büyük bir yanılgı içinde olurlar. 15 Temmuz darbe girişimi neden oldu düşünün. Amaç Türkiye’yi hem Irak hem Suriye’de devre dışı bırakmak, bizi içeride meşgul ederek bölgede Türkiye’nin olmadığı emperyalist planları gerçekleştirmek. Ancak bu aziz millet sadece FETÖ’cü teröristleri durdurmadı. Aslında bu millet kendi ülkesinin ve komşu milletlerin beka mücadelesini de gerçekleştirdi.”