Erzurum Guncel-“Üstüme iyilik sağlık” diyerek tahtalara vururduk.Cumhuriyet tarihimiz, dikta hevesi ile yargı gücünü muhalifleri üstünde terör estirmek için kullanan iktidarlar görmüştür. Mesela Demokrat Parti, tahkikat komisyonu kurarak yargı yetkisini kötüye kullanmıştır.Ama DP iktidarı bu suçu işlerken yargıyı kullanmayı başaramamıştır.Yargı hiçbir dönemde bugünkü kadar fütursuzca ve cüretle kullanılmadı.Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin yapılanmasında en önemli kurum olan Yüksek Askeri Şûra, Balyoz soruşturması bağlamında suçlanan 102 yüksek rütbeli asker için çıkarılan yakalama kararlarının psikolojik baskısı altında toplandı.“Bu kadarı olmaz” diye düşünen iyimserler, yaşanan olayı “kötü bir rastlantı” diye niteleyerek teselli aramaya çalıştılar.Ama Kara Kuvvetleri Komutanı olmaya en güçlü aday gösterilen Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın başına gelenler, yaşananların hiçbir şekilde iyimserliğe yer bırakmadığını gösterdi.Oyun üstüne oyunYAŞ toplantıları başladıktan hemen sonra Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Orgeneral Iğsız ile beraber 18 subayı, AKP’yi yıpratmaya yönelik propaganda yapan internet siteleri kurmakla suçladı ve ifade vermeye çağırdı.Tesadüfün bu kadarı izan taşıyan herkese fazla gelecektir.Karşımızdaki tablo, TSK’daki komuta kademesini değiştirmek niyetindeki iktidarın yargıyı alabildiğine kullandığını bağıra bağıra anlatıyor.Yargı kararları ile kimyası bozulan Yüksek Askeri Şûra’nın haleti ruhiyesini Cumhurbaşkanı Gül’ün dün kurul üyelerine verdiği öğle yemeğinden çekilen görüntüler çok dramatik biçimde yansıtıyordu.Yüzü gülen kimse yok ne sivil, ne asker konuklarda. Cenaze çıkmış evlerde verilen yemeklerin ağır, kasvetli havası çökmüş ortalığa...Yemekten sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı 90 dakika süren üçlü bir görüşme yaptılar.Ne konuştuklarını tahmin etmeye yarayacak ipucu, Başbakan’ın üçlü zirveden çıkıp Adalet Bakanı ile buluşması ve onunla 50 dakika baş başa kalması idi.Herhalde varılan uzlaşmalar çerçevesinde yargıya “ayar” verme gereği doğdu. Sonuçlarını herhalde bugün öğreneceğiz..Vicdan kolay yanılmazBağımsız bir yargının, insan hayatı için, demokrasi için taşıdığı büyük önemi bize öğretmekte yardımcı olursa bu tecrübenin ödeteceği bedeller için üzülmeye gerek kalmaz.Siyasi amaçların kılıcı gibi kullanılan özel mahkemelerin yarattığı mağduriyetler, iktidar sözcüleri ve cazgırları tarafından kandırılan yığınların uyanmasına yardımcı olabilir çünkü.Ama böyle bir umudu hak edebilmek çaba ve cesaret istiyor.Referandumdan “Evet” çıktığı takdirde bütün mahkemelerin Silivri mahkemesi haline dönüşeceği konusundaki uyarılar “Evet” demeye hazırlananlar üstünde caydırıcı olabilir.Halkın aklını karıştırarak sonuç almaya çalışacakları baştan bellidir.Ama asıl büyük umut, devlete ve cumhuriyete bağlı insanlara verdikleri zararın vicdanlarda uyandıracağı isyan duygusudur. Asıl işi bu duygu başaracak, en etkili “koruma ve kollama”yı o sağlayacaktır.Yeter ki muhalefet yaşanan suç ve ayıpları halka iyi anlatabilsin!