Her iki tarafla da konuşan biri olarak, bendenizde oluşan kanaat şu:Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, Karadayı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Metin Karadayı da haklı...Peki haksız olan kim?Evet; öyle ya, ortada bir haksız var ki, bugün bu "sorun"la karşı karşıya kalındı.Peki o halde haksız kim?Lafı evirip çevirmeye gerek yok. Bu sorunun tek cümlelik bir cevabı var. O da şudur:Haksız olan, önceki belediye yönetimi!Başkan Sekmen de zaten bu tespiti haklı çıkaracak açıklama yapmıştı. Ancak Başkan Sekmen, kucağında öyle çetrefilli bir sorun buldu ki, aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık..."Bu meselede tamamen belediye suçludur, firmanın hiç suçu günahı yok" dese, adeta devr-i sabık yaratmış olacak. "Hayır belediyenin hiç suçu yok, bütün suç ilgili firmanındır" demiş olsa, bu kez de insaf ve adalet terazisini yıkmış olacak.Sekmen’in tek derdi hukuk dairesinde çözüm üretmek…Keza Karadayı Holding de...Fakat ev sahibi olma hayali kuran insanlar haklı olarak acele ediyorlar.Çünkü yapılacak o evler, o insanların yarınları ve hayallerinin sarayı...Bu sebeple dün sokağa çıktılar, seslerini duyurmaya çalıştılar.Halbuki onların sesini zaten herkes duyuyor ve o sesin feryat figana dönüşmemesi için taraflar çırpınıp duruyor.Ahmet Metin Karadayı, bir kaç kez aynı şeyi tekrarladı durdu.Diyor ki, "Eksiğimiz gediğimiz neyse tamamlayalım ve biran önce işimize devam edelim. Ben yüzlerce aileye evlerini zamanında teslim etmek için her türlü zorluğa da fedakârlığa da hazırım. Yeter ki belediye bize yol versin, işimizi yapalım"Hiç de haksız değil...Çok iyi biliyorum ki niyeti halis ve samimi...Başkan Sekmen de aslında farklı düşünmüyor. O da diyor ki, "Eyvallah, tabii ki işini yap ama ortada bir sorun var. Ve ben bu sorunu doğuran bir kimse olmadığım halde, bu sorunu çözmek herşeyi yasal zemine oturtmak için ciddi bir mücadele veriyorum. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Biz kimsenin ne hayallerinin yıkılmasına razı oluruz, ne de bir işadamının güç duruma düşmesinden keyif alırız. Biz buraya daha güzel ve daha huzurlu bir şehir tesis etmek için geldik. İnşallah elbirliğiyle bunu da başaracağız."Gördüğüm kadarıyla ortada, üstesinden gelinemeyecek hiç bir sorun yok.Sadece biraz sabır ve sağduyu gerekli...Müteahhit firma gecikmeden ötürü uğradığı ilave maliyete katlanıyor ve bunu çok da mesele etmiyor. Lâkin evsahibi olma hayali kuran insanlar, ne belediye kadar soğukkanlı, ne de müteahhit kadar fedakârlık edecek durumda...Bana sorsalardı, derdim ki "kimse yürümesin, biraz daha sabırlı olun"Çünkü bu mesele, bağırmakla çözülecek bir mesele değil.Ortak akıl ve sağduyu hâkim olmalı...Mehmet Sekmen, tecrübeli bir belediye başkanı...Ahmet Metin Karadayı da kendi işinde ülke çapında bir isim...Bu ciddi bir avantajdır.Şimdi sağduyu ile bu ciddi avantaj pratiğe geçirilmeli ki, evsahibi olma hayali kuran insanlar, o hayallerine gecikmeden ulaşsınlar.Değil mi ki ortada batıp yiten bir müteahhit yok.Değil mi ki ortada kapısına kilit vurulmuş, başsız kalmış bir belediye yok.Fakat değil mi ki ortada bir takım teknik noksanlıkların vücuda getirdiği sorunlar var.Ama bu sorunlar yasal çerçevede çözülemeyecek sorunlar değil ki, oturup karalar bağlayalım.Geçmişte kim nasıl bir yanlış yaptıysa yaptı. Madem geçmişe dönüp o yanlışları silmek mümkün değil; şu halde bugün geçmişin yanlışlarını telafi ederek, yarınları daha sağlam bir zemine oturtmalıyız.Bendeniz Mehmet Sekmen’in bu anlayışta olduğuna inanıyorum. Ve yine biliyorum ki Karadayı da kimsenin canı yanmasın diye çırpınıp duruyor.Erzurum’un birikimi ve kişilerin halis niyetleri inşallah bu sorunun en makul zamanda çözümünü sağlayacaktır.Yeter ki sağduyudan uzaklaşmayalım, yeter ki aklımızı nefsimize esir etmeyelim.Herkes biliyor ki eti budu olmayan şu Erzurum; Allah korusun, sonucu toplumsal sarsıntıya yol açacak bir depremi kaldıramaz...Çünkü inanıyoruz ki, Mehmet Sekmen yakıp yıkmaya değil, yapmaya ve yanlışları tashih etmeye geldi.Karadayı da bu iradeye omuz vermeye hazır... Sadece zaman.