O haberi bana sormadan...

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershane tartışmalarını değerlendirirken, “Ortada henüz bir yasa tasarısı yok.

Erzurum Güncel-Bir metnin yasa tasarısı olması için Bakanlar Kurulu tarafından yasalaştırılıp gönderilmiş olması lazım. Ortada dolaşan metinler kanun tasarısı için yapılan ön hazırlıkların müsveddeleri” dedi. Milli Eğitim Bakanı Avcı, katıldığı bir televizyon programında başta dershane tartışmaları olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde öğretmenlerle toplantı yaptınız. Çözüm süreci bu bölgelerde eğitimi nasıl etkiledi? Bu konuda öğretmenlerden nasıl bir geri bildirim aldınız?” sorusu üzerine Avcı şu yanıtı verdi: “ÖĞRETMENLER DERS KİTAPLARINDAKİ ÖRNEKLERİN MUTLAKA YERELDEN VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİLER” “Özellikle batı illerinde doğup büyüdükten sonra Diyarbakır’da görev yapan öğretmenler Diyarbakır’daki eğitim koşulları için bu taraflarda çok haksız önyargılar olduğunu, bu konuda eğitimin zorluğu konusunda abartılı söylemler olduğunu vurguladı. Farklı yerlerdeki öğrenci ve öğretmenlerin gezilerle birbirlerini daha yakından tanıyabilmelerine imkân tanınmasını dile getirdiler. Öğretmenlerin eleştirileri de vardı tabi bu konuda. Örneğin bazı ders kitaplarının içindeki örnek parçaların o bölge koşullarına da uygun bir şekilde seçilmesi gerektiğini, örneklerin mutlaka yerelden verilmesi gerektiğini söylediler. Tecrübeli öğretmenlerin daha çok Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde görev almaları gerektiğini de vurguladılar. Bu da çok haklı bir eleştiri ve öneri. Biz maalesef Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize genellikle ilk atanan öğretmenlerimizi gönderiyoruz. Göreve yeni başlayan deneyimsiz arkadaşlarımız bu bölgelerde daha çok görev yapıyor. Bölgedeki ailelerde haklı olarak tecrübeli öğretmenlerle çocuklarının eğitilmesini istiyorlar.” “ZAMAN GAZETESİ BENİMLE İLGİLİ BİR HABER HAZIRLARKEN BANA SORMAYACAK DA KİME SORACAK” Dershane tartışmalarına ilişkin “Nedir bu yasa tasarısı? Dershaneler kapatılacak mı?” sorusuna yanıt veren Bakan Avcı şu ifadeleri kullandı: “Ortada henüz bir yasa tasarısı yok. Bir metnin yasa tasarısı olması için Bakanlar Kurulu tarafından yasalaştırılıp gönderilmiş olması lazım. Ortada dolaşan metinler kanun tasarısı için yapılan ön hazırlıkların müsveddeleri. Bizde zaten onun için bu açıklamayı yapma gereği duyduk. Böyle bir hazırlık içine girdiğiniz zaman pek çok öneri gelir. Bu tartışmaları tetikleyen veya ateşleyen Zaman gazetesinin 'Eğitime büyük darbe' haberi meşnet teşkil eden taslak olan ve olmayan unsurlar içeriyordu. Bizde buradan şunu anladık; demek ki bu arkadaşlarımızın elinde bizim benimsemediğimiz metinler var hem de bizim nihai taslağımız var. Gazetecilik ilkelerinde iki şey atlanmış. Önce böyle bir haber hazırlanırken önce konunun muhataplarına sorulur. Bunlar doğru mu diye. Bakan olarak bana sorulmamış. Ben Zaman Gazetesinin Kurucu Genel Yayın Danışmanıyım. Karşınızda bu gazetenin kuruluşunda emek vermiş ilk muhatabınız var şuan karşınızda. Başka gazeteler olsa bu kadar alınmayabilirdim. Zaman gazetesi benimle ilgili bir haber hazırlarken bana sormayacak da kime soracak. Bizim bakanlığımızla ilgili bir haberi sormak bu kadar mı zor. Sorsaydılar, bunlar ne kadar doğru? Bu bakan olarak bana sorulmadı. Bu atlandı. İnsanları yanıltıcı tartışmalar oldu. Müsteşar bey gazetenin yayın yönetmeni ile görüştü. Ben ilgili kişilere işin aslının bu olmadığını anlattım. Ama bir kere bu iş kitleye bu şekilde yansıtıldı. Hala da devam ediyor.” “OKUMA ODALARIYLA İLGİLİ HİÇBİR TASLAĞIMIZ YOK”Başka bir soru üzerine SODES’in (Sosyal Destek Programı) açmış olduğu etüt merkezlerinin paralı eğitim veren kurumlar olmasını istemediklerini vurgulayan Avcı, “Çünkü amaç bu değil. Okuma salonlarının kapatılması diye bir şey yok. Okuma odalarıyla ilgili hiçbir taslağımız yok” açıklamasında bulundu. Avcı, dershanelerinde kapatılmasından çok, dönüştürülmesinden söz etmenin daha doğru olacağını söyleyerek, dershanelerin yeni bir sorun olmadığını eskiden beri var olan bir sorun olduğuna dikkat çekti. Dershanelerin eski bir sorun olduğunu belirten Avcı, gazete küpürlerinden şu örnekleri verdi: “Dershane imparatorluğu (2006), dershanecilik sektörü nereye gidiyor? Dershaneyi ÖSS besliyor. Otomobil fiyatına dershane (2007), sınav stresi hem bünyeyi hem de bütçeyi vuruyor(2007), dershane borcu intihara sürükledi (2010), çocuklar test ve tost kuşağı oldu…” “SBS'NİN KALKMASIYLA BİRLİKTE DERSHANEYE TALEP ÖNEMLİ ORANDA DÜŞTÜ” Avcı, çocukların hem okul hem de dershane için masraf yaptıklarını söyleyerek şunları kaydetti: “Çocuklar okul dışında dershanelere gittikleri için başka hiçbir faaliyete zamanları kalmıyor. 2004 yılında bu dershanelerin nasıl azaltılacağına dair hep çalışmalar yapılmış. Aslında bunun bir yolu var. O da sınavın baskısını azaltmak. SBS'nin kalkmasıyla birlikte dershaneye talep önemli oranda düştü. Dershanelerin yüzde 70'i 'Biz özel okul olmak istiyoruz' diyor. Bunun için özel okul yönetmeliğimiz var. Mevcut dershanelerin yüzde 20'si özel okula dönüşme kabiliyetine haiz görünüyor. Geri kalan da 'Bize arsa kolaylığı verirseniz, kredi kolaylığı sağlarsanız biz özel okula dönüşmek isteriz' diyorlar. Biz de dershanelere diyoruz ki 'Sen imkanların varsa özel okula dönüş yoksa açık lise ol.' Diyor ki 'Benim bahçem o kadar yok, laboratuvarım yok sizin istediğiniz standartlarda özel okul olamam.' Bunu üstüne biz de dershanelere açık liseye dönüşme şansı da verdik. Bunun dışında liseden mezun olmuş üniversiteye girememiş öğrenciler de var. Bizim uyguladığımız halk eğitim merkezlerinden destek kursları var. Ayrıca okullarımızda da destek, takviye dersleri yapmışız. 'Takviyeye ihtiyacım var' diyenlere halk eğitim merkezlerindeki kurslarımız çözüm olarak görünüyor.” “DERSHANELERE GİDEN ÖĞRENCİLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU ZATEN YARIŞA HAZIR ŞEKİLDE BAŞLAMIŞ”2012 yılında mevcut dershane sayısının 3 bin 858 olduğunu vurgulayan Avcı bu rakamın 2013 yılında 3 bin 635’e düştüğünü belirtti. Dershanelere giden öğrencilerin büyük çoğunluğunun zaten yarışa hazır bir şekilde başlamış olduğunu, bu öğrencilerin bir de dershane takviyesi alarak aradaki açığı biraz daha açtıklarını dile getirerek, genel lisede 12. sınıfa giden öğrencilerin yüzde 42’sinin, Anadolu liselerindeki öğrencilerin yüzde 91’inin, özel okullara gidenlerin yüzde 52’sinin, meslek liselerine giden öğrencilerin ise yüzde 12’sinin dershaneye gittiğine dikkat çekti. Dershanelerin ne kadarının Fethullah Gülen Hoca camiasıyla ilgili olduğuna ilişkin bir soru üzerine ise Bakan Nabi Avcı “Tahminen yüzde 20 civarında” yanıtını da verdi."Gazetevatan"

Genel Haberleri

Kimliğiniz, adresiniz, telefonunuz... 200 liraya satılıyor olabilir!
MasterChef Beyza gözyaşları içinde şiddete uğradığını açıkladı! 'Yüzüm yanınca...'
ÇÖP araba! Tıka basa çöp dolu