Erzurum Güncel- Başbakan Binali Yıldırım, halk oylaması sürecindeki ilk mitingini Kahramankazan’da yaptı. Önemli mesajlar veren Yıldırım, şunları söyledi…
DESTAN YAZDINIZ: Kahramankazanlılar 15 Temmuz’da yazdıkları destanın son cümlesini de yazıp tarihe not düşecekler. Kahramankazan 16 Nisan’da sandığa gidecek, 15 Temmuz darbecilerinin zihniyetinin Türkiye’den sonsuza kadar silinmesini sağlayacak.
GÜLEN KRİZ GEÇİRİYOR: FETÖ’nün elebaşısı Pensilvanya’da bu ‘evet’leri duydukça kriz geçiriyor, fenalaşıyor. PKK sizin bu ‘evet’lerinizi işittikçe darlanıyor, kuduruyor. Çünkü ‘Eyvah 48 günden sonra millet sandığa gidecek, (evet) diyecek biletimizi kesecek’ diyorlar.
YENİ ANAYASAYLA TERÖRE SON: Yeni anayasayla FETÖ, PKK, DEAŞ Türkiye’den arınacak, Türkiye artık terörle yaşamaktan kurtulacak. Türkiye, önünü daha net görecek.
HALKI TEHDİT ETMEDİK: Milletin yolu bizim yolumuz oldu. Biz ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gibi ‘Referandum kararı bizi bağlamaz’ demedik, ‘Referandum sonucu bizi bağlamaz.’ demedik, halkı tehdit etmedik, halka efendi değil halka hizmetkar olduk. Biz Meclis kürsülerini işgal etmedik, aksine gün geldi bombalar altında gazi Meclise, milletin emanetine, sizlerin emanetine sahip çıktık.
TEHDİT SİYASETİ YAPMADIK: Biz tehdit siyaseti yapmadık, hendek siyasetini kabul etmedik. Biz sırtımızı ona buna dayamadık ama bölücü parti ne diyor, ‘Biz sırtımızı Kandil’e dayıyoruz, PKK’ya dayıyoruz.’ Kürt kardeşlerim kimliğinizle iftihar edin bu sizin hakkınız. Ancak PKK’nın bilesiniz ki sizin gibi bir sorunu yok, ancak ve ancak sizin böyle bir alçak örgüt sorununuz var. 16 Nisan’da FETO’ya, PKK’ya, DEAŞ’a elveda demeye hazır mısınız?
TERÖRE DARBE VURDUK: Daha düne kadar ‘Türkiye’nin en büyük sıkıntısı terör’ deniyordu. Biz, mesajı aldık. PKK’ya, FETO’ya, DEAŞ’a tarihin en ağır darbesini vurduk. Kandil, PKK’nın başına yıkıldı, Kazan FETO’nun başına yıkıldı, El-Bab DEAŞ’ın başına yıkıldı.
ATATÜRK’ÜN VİZYONU: Biz, köklerimizden beslendik ve geleceğe yöneldik. Abdülhamid’in hayalini hayata geçirdik. Marmaray, Abdülhamid’in hayali. Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu taşımayı kendimize görev bildik. Alevi’si, Sünni’si, Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Arnavut’u, Çerkez’i biz hepimiz ‘aynı dağın yeliyiz’ dedik. Farklılıklarımızı hep zenginlik olarak gördük. 2002’nin karamsar Türkiye’sini 2017’de başı dik, istikrarlı, yükselen bir kutup yıldızı haline getirdik.
TARİH OLDU: Eskiden hatırlayın manşetlerle hükümetlere ayar verirlerdi. AK Parti geldi, artık manşetlerle hükümet kurmak, hükümet yıkmak tarih oldu. ‘Karargah rahatsız’ bu manşetleri hatırlıyorsunuz değil mi. Eskiden, 28 Şubat’ı başlatmadan önce büyük denen gazeteler bu manşetleri ata ata, halkın seçtiği iktidarı al aşağı etmek için her türlü tezgahı kurdular. Şimdi bakıyorum, benzer şeyler yapmaya çalışıyorlar. Manşet atarak hükümete ayar vermeye çalışıyorlar.
BİR EVET, MİLYONLARCA EVET OLACAK
Kahramankazanlılar sizden bir söz almak istiyorum. 16 Nisan’a kadar kapı kapı, ev ev dolaşmaya hazır mısınız? Sıkmadık el, tebessüm etmedik yüz kalmayıncaya kadar çalışacak mısınız? Bir ‘evet’i bin ‘evet’, bin ‘evet’i milyonlarca ‘evet’ yapmak için bütün teşkilat olarak sahalarda olacak mısınız? (Meydandakilerin ‘evet’ yanıtı üzerine) O zaman söz sizde, kalıcı istikrar, güçlü Türkiye için, sözde demokrasi değil, etkin temsil için, üstünlerin değil, milletin kendi anayasası için, ithal değil milli siyaset için kararımız (evet).
50 VEKİLİ DEĞİL ALOELİF’İ SOR
Kılıçdaroğlu’nun “50 milletvekiline fazladan para vereceksiniz” diyor. Bak bak bak, ne kadar dürüst olmuş. Sen onu soracağına, bir milletvekilin 1 trilyon 200 bin lira telefon faturasını bu devletin sırtına sarıyor, onu hesabını sor. Ayıptır. Gerçekleri saptırmayacaksınız.
ÇİFT BAŞLILIK MİLLETE ÇEKTİRDİ
Çift başlı yönetimlerden millet çok çekti. Bu sistem baba ile oğlunun arasını açtı, kim gelirse gelsin mutlaka sorun çıkardı.
İKİ KAPTAN OLMAZ
Bir gemide iki kaptan olmaz. Onun için tek olacak, ama ‘tek’ denilen milletin oylarıyla gelip, milletin oylarıyla gidecek. Silahlarla, uçaklarla, bombalarla gelemeyecek.
KAFASINA BAKMAYIZ
Millete hizmet götürülürken “hangi partidensin” diye soran yok. Bizim siyaset anlayışımızda hizmet ederken kafasına bakmayız, hangi partiye oy verdiğine bakmayız. Çünkü biz inanırız, yaratılanı hoş görürüz Yaradan’dan ötürü. Hangi partiye gönül verirse versin bütün vatandaşlarımızın kararı başımız gözümüz üstündedir.
PARTİLİ BAL GİBİ OLUR…
Cumhurbaşkanının partili olup olmayacağı konusu ezber yapılıyor. Olur, bal gibi olur. Gayet de güzel olur.