Erzurum Güncel- Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da aralarında bulunduğu 13 sanıklı ODA TV davasında sanıkların son sözleri alındı. İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Cumhuriyet yazar yöneticilerine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan sanık Ahmet Şık, ODA TV imtiyaz sahibi Soner Yalçın, Prof. Dr. Yalçın Küçük ve eski emniyet müdürü Hanefi Avcı’nın aralarında bulunduğu 9 tutuksuz sanık katıldı. Ceza evinden getirilen Ahmet Şık’a, duruşmayı izlemeye gelen ailesi, meslektaşları ve yakınları yoğun ilgi gösterdi.
Mahkeme başkanı tarafından yargılamanın sona ereceği hatırlatılarak sanıklara son sözleri soruldu. Sanık Ahmet Şık, "Aklımdan geçenleri söylersem hakkımda bir dava daha açılabilir. Sizi tenzih ediyorum. Bu adliye, Türkiye'de adaletin mezarı durumuna geldi. Bu mezarın kazıcıları ise hakim ve savcılardır. Bu adliyenin içinde iki tane adalet temsilcisi Themis heykeli var. Bu mezarın içinde yargılananlar için adalet tartısı kullanılmıyor. Hep terazinin kötülük kefesi ağır basıyor" dedi.
Sanıklardan Soner Yalçın, "Söyleyecek tüm sözleri, 7 yıllık süreçte söyledim. Beraatimi istiyorum ve FETÖ'den şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. Duruşmada son sözlerini söyleyen diğer sanıklar da beraatlerini istedi. Mahkeme heyeti, kararını açıklamak üzere duruşmaya 1 buçuk saatlik ara verdi.
Savcı tüm sanıkların beraatini istemişti
Davanın 14 Aralık 2016 tarihli duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Ali Kaya esasa ilişkin mütalaasını açıklayarak, sanıkların üyesi oldukları iddia olunan ‘Ergenekon’ isimli terör örgütünün varlığı konusunda somut bir tespit yapılamadığı vurgulanmıştı. Sanıkların suçlama konusu yazı ve yorumlarının mesleki açıdan siyasi duruşa göre eleştiri veya övgü konusu olabileceği ancak somut suç olgusu tespit edilemediği anlatılan mütalaada tüm sanıkların beraatini talep edilmişti.
ODA TV Davası’nın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan 134 sayfalık iddianamede, Ergenekon Silahlı Terör Örgütü yöneticisi olduğu iddia edilen Yalçın Küçük’e yönelik çalışmalar devam ettiği esnada, Küçük’ün ODA TV isimli internet sitesinin imtiyaz sahibi Soner Yalçın ve ODA TV çalışanları ile örgütsel irtibatının bulunduğu öne sürülmüştü. Soner Yalçın’ın da Ergenekon soruşturması kapsamında haklarında işlem yapılan şüphelilerden birçoğu ile irtibatlı olduğu belirtilen iddianamede, “Yalçın Küçük'ün talimatı ile örgütün internet medyasını oluşturan ODA TV’de örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirme amaçlı yayın yapıldığı ve bu doğrultuda kamuoyunun şekillendirilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir" denilmişti.
Yalçın Küçük’e 41,5 yıla kadar hapis talebi
İddianamenin bir numaralı sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün “silahlı örgüt kurmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin, yasaklanan bilgileri temin, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve özel hayatın gizliliğinin ihlal" suçlarından 22 yıldan 41,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu. Soner Yalçın’ın “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, yasaklanan bilgileri temin etmek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme" suçlarından 14 yıldan 34 yıla kadar, Ahmet Şık, Nedim Şener ve Hanefi Avcı’nın “Ergenekon silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
Diğer sanıklara istenen cezalar şöyleydi: Sanık Barış Pehlivan’ın 10 yıldan 23 yıla kadar, Barış Terkoğlu’nun 8,5 yıldan 18 yıla, Doğan Yurdakul’un 9 yıldan 21 yıla, Müyesser Uğur’un 7,5 yıldan 15 yıla, Coşkun Musluk’un 8 yıldan 18 yıla, Muhammet Sait Çakır’ın “9 yıldan 21 yıla, İklim Ayfer Kaleli’nin 8 yıldan 20 yıla ve Ahmet Mümtaz İdil’in 8 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
Kaşif Kozinoğlu ceza evinde vefat etmişti
Davanın tutuklu sanıklarından MİT Dış Operasyonlar Dairesi eski başkanı Kaşif Kozinoğlu hakkında, “Ergenekon silahlı terör örgütüne yardım etmekle örgüt üyesi kapsamında olduğu, niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri temin ettiği, yasaklanan bilgileri temin ettiği" iddiasıyla 11,5 yıldan 26 yıla kadar hapsi isteniyordu. Kozinoğlu, dava süreci devam ederken 13 Kasım 2011'de tutuklu bulunduğu Silivri ceza evinde vefat etmişti. Kozinoğlu'nun hayatını kaybetmesi üzerine, hakkındaki davanın, TCK'nın "Sanığın veya hükümlünün ölümü"nü düzenleyen 64. maddesi uyarınca 2012 yılında düşürülmesine hükmedilmişti.
İddianamede davanın tek şikayetçisi olan ve şu anda “terör örgütü üyeliği” suçundan tutuklu bulunan gazeteci Nazlı Ilıcak, dava sürecinde şikayetinden vazgeçmişti.
Başak Akbulut