Örtülü ambargo zaten uygulanıyor

Uzmanlar, uygulanan 'örtülü ambargo'nun aşikâr hâle gelişini "Müeyyideler sayesinde savunmadaki yerlilik oranımız yüzde 20'den 70'e çıktı. Bu defa da aynısı olacak" diye yorumladı.

Erzurum Güncel- ABD’nin CAATSA müeyyideleri çerçevesinde aralarında Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir’in de bulunduğu isimlere yönelik yaptırımlarının aslında bir süredir uygulanan örtülü ambargonun açık hâle getirilmesi olduğu değerlendiriliyor. Türkiye’nin son dönemlerde savunma sanayii alanında yaptığı atılımları hazmedemeyen ABD, bu defa niyetini açıkça gösterirken Batılı ülkelerin Türkiye’ye yönelik savunma ambargoları ters etki yaparak savunma sanayiimizi daha da güçlendirdi. Bu sayede savunmada dışa bağımlılık oranını azaltarak yerlilik oranımızı yüzde 20’lerden yüzde 70’lere çıkardık.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİREBİLİRİZ
ABD'nin S-400 bahanesiyle aldığı kararı "Batı'nın Türkiye'ye yönelik gizli yaptırımlarının gün yüzüne çıkması" diye yorumlayan Savunma Politikaları Araştırmacısı Arda Mevlütoğlu “Yaptırımlar Türk savunma sanayiini olumsuz etkilemesi; ihracat gelirleri ile üretim faaliyetlerine zarar vermesi muhtemeldir ancak serinkanlı ve dikkatli tutumlarla orta vadede bu süreçten sektörün güçlenerek çıkması mümkündür" dedi. Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz ise "Türkiye gelecekte tüm kritik bileşenleri yerli olarak üretecek bir metodoloji geliştirip, bu olumsuzluğu bir fırsata çevirip, karlı çıkabilir." diye konuştu. Prof. Dr. Bilal Sambur da "ABD ilk defa bir NATO üyesine karşı yaptırım kararı aldı. ABD ve NATO, Türkiye için stratejik bir blok olmaktan çıkmış durumda. İlerleyen süreçte krizler ve gerilimler, Türkiye-ABD ilişkilerinin içeriğini oluşturan olgular ya da nitelikler olacak” ifadelerini kullandı.

MİLLÎ İHA VE SİHA ÜRETTİK
Kara, hava ve denizde aktif savunma ve hareket kabiliyeti sağlayan birçok stratejik ürün geliştirdik. Yerli ve millî teknolojimizle ürettiğimiz bazı savunma sanayii cihazları şöyle:
Türkiye, MQ-1 Predator ve MQ-9 Reaper silahlı insansız hava aracı alımı için ABD yönetimine 2008’de talep mektubu gönderdi. Ancak ABD bu SİHA’ların satışına onay vermedi. Bunun yanında, kendilerinden 10 Heron kiralanan İsrail, ilerleyen dönemde, Türkiye tarafından görüntü sistemi yerleştirilecek silahlı Heron projesini iptal etti. Bu gelişmeler üzerine kendi cihazlarını üretmeye yönelen Türkiye, yerli firmaların da içinde bulunduğu projeler kapsamında, millî teknolojileriyle İHA ve SİHA üretmeye başladı.
Taarruz ve taktik keşif helikopteri ihtiyacında da dışa bağımlılığı azaltan Türkiye, ATAK projesiyle gökyüzünde hâkimiyet kurdu.
Bir yanda ABD’nin F-35 tutumu ve Rus yapımı S-400’lere ilişkin tartışmalar devam ederken Türkiye, füzelere ve İHA’lara karşı kullanılan hava savunma füzeleri HİSAR'ı geliştirildi.

ALMANYA İHRACATI YAVAŞLATTI
Türkiye’ye 2017'de 138 defa ve 34,2 milyon avroluk silah ihracatı yapan Almanya, YGP/PYD’ye operasyon başladıktan sonra sadece 16 kez, 916 bin avroluk silahparçası göndermişti. Zırhlı araçlarda kullanılacak çeliklere ilişkin ihracatını dönem dönem yavaşlatan Almanya’nın bu tutumu nedeniyle Türkiye, bu konuda da kendi yolunu çizdi. Yüksek hareket kabiliyeti olan, uzun menzilli ve etkili ateş gücüne sahip, elektronik harekât kabiliyeti yüksek ALTAY tankı başta olmak üzere, birçok proje geliştirildi.

KANADA VERMEDİ BİZ YAPIYORUZ
Kanada, Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ bölgesinde devam eden çatışmalarda kullanıldığı iddiası ile ülkesinin bazı teknolojiler için Türkiye'ye verdiği ihracat iznini geçici olarak durdurduğunu bildirmişti. Bu teknolojiler içinde kamera sistemleri de bulunuyordu. Aselsan son olarak SİHA’larda kullanılan kamera sistemiyle ilgili ambargo kararı üzerine elektro optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemi CATS’in kullanılmasını kararlaştırmıştı.

DENİZ KARAKOL UÇAĞI HİZMETTE
“Mavi Vatan”da keşif, gözetleme ve denizaltı savunma harbi görevlerini havadan yapmak üzere başlatılan Meltem-3 Projesi’nin ilk P-72 deniz karakol uçağı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca teslim alındı. TUSAŞ, HAVELSAN, ASELSAN ve MİLSOFT gibi birçok savunma sanayii kuruluşunun alt yüklenici olarak görev aldığı Meltem-3 Projesi’yle ülkeye bu alanda önemli bilgi birikimi ve katkı sağlandı. P-72 deniz karakol uçaklarıyla öncelikle keşif gözetleme ve deniz altı savunma harbi görevleri icra edilecek. Uçak üzerinde bulunan denizaltıları belirlemekte kullanılan algılayıcılar sayesinde denizaltılar torpidolarla imha edilebilecek.
Öte yandan Türkiye’nin ilk silahlı insansız deniz aracının (SİDA) prototipi tamamlandı. SİDA, 400 kilometre seyir menzili, saatte 65 kilometre sürati, millî kriptolu haberleşme altyapısı, gündüz ve gece görüş kabiliyeti ile öne çıkıyor. Düşman birliklerinin haberleşme muharebe sistemini karıştırma gibi aksiyon alan SİDA, haberleşme ve istihbarat sistemleri ile de donatılabilecek. SİDA’lar kendisi ile eş veya farklı yapıya sahip diğer SİDA’larla operasyon yapma, İHA, SİHA, TİHA’lar ve insanlı hava araçları ile müşterek harekât kabiliyetlerine de sahip olacak. SİDA, bu ayın sonunda denize inecek.

Türkiye

Genel Haberleri

ÇÖP araba! Tıka basa çöp dolu
Mehmet Cengiz Diyanet'ten de çıktı. Milyonlarca lira alacak