Erzurum Güncel- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, bir siyasetçinin, Sedat Peker'den her ay 10 bin dolar aldığına dair iddiası tartışılmaya devam ediyor. İddiaların odağında yer alan ve son olarak Peker'in, "Karakolda dövdürdüm" dediği AKP eski Milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın işaret ettiği AKP MKYK Üyesi Metin Külünk açıklamalarda bulundu.
Külünk’ün, Peker iddialarının ardından gece yarısı açıklamalarda bulunması ise dikkat çekti.
"DEVLETİ VARLIK OLARAK YAŞATAN İKİ UNSUR VAR"
Twitter hesabından açıklama yapan Külünk, “Devleti varlık olarak yaşatan iki unsur vardır: Kaynak ve Birlik. Türk Devleti için kaynak yüzlerce yıl hep toprak genişliği , birlik ise farklılıkları bir arada yaşatma tecrübesi oldu. Fakat çağımızda artık toprak kaynak olarak yetmiyor ve tecrübe de birliğe yetişmiyor” ifadelerini kullandı.
Külünk’ün açıklamaları şöyle:
"Türkiye’nin Enerjisi Kimleri Hareketlendirdi. Devlet 'Canlı' varlık gibidir; bedeni, ruhu,dili ve eylemi vardır. Hafızası ve hayali vardır.
Hatta heyecanları, üzüntüleri vardır. Türkiye Cumhuriyeti bin yılı aşkın büyük Türk devlet canlılığının son yüzyıldaki yaşanmışlığıdır. Dolayısıyla liderler, seçimle iş başına gelenler, görev alanlar bu canlı devletin elçisidir.
Elçi sözcüdür. Elçinin hukukunun korunması çok değerlidir Türkün töresinde Türk Devlet tarihinde binlerce Elçi geldi ve görevlerini yapıp gittiler. Devleti varlık olarak yaşatan iki unsur vardır: Kaynak ve Birlik
Kaynağınız bazen sadece toprağınız olur; bazen insan sayınız ve kaliteniz olur. Bazen de yer altı ve üstü kaynaklarınız olur. Birlik ise bazen inançta, bazen yaşanmışlıklarda, bazen hedefte oluşur. Türk Devleti için kaynak yüzlerce yıl hep toprak genişliği , birlik ise farklılıkları bir arada yaşatma tecrübesi oldu.
Fakat çağımızda artık toprak kaynak olarak yetmiyor ve tecrübe de birliğe yetişmiyor. Çağımızda kaynak artık 'Varlık Bilgi Akletme Veri Yapay Zeka ve Robotik Teknoloji' olmak durumdadır. Birlik için ise 'Devleti Markalaştırma'yı ortak hedef bilmek gerekir. Dolayısıyla, Petrol, Doğal Gaz, Madenler varsa o zaman önemli kaynağımız var demektir. Bilgi, Teknoloji varsa o zaman Devletin Markalaşması vardır.
Dikkat! Türkiye’ye kaynak alanında ısrarla şu dayatılıyor: 'Sende kaynak yok!... Sen dünyadaki Endüstrilere ucuz insan kaynağı ol!...' ve birlik için ise şu kurnazca telkin yapılıyor: 'Devletini Markalaştırmak küresel ölçekte bilgi, teknoloji gücü gerektirir; buna zaman yok! Diyorlar ki siz birliğinizi düğünlerde, derneklerde , partilerde kendini yaşatmakla yetin!...' Bu asla kabul edilemez! Geçit verilemez!" (Cumhuriyet)