Erzurum Güncel- İşte çok konuşulacak o yazı...Emniyet Müdürü mutlaka konuşmalı:Hiçbir şey olmamış gibi davranmak doğru değil!Hiç de haksız olmaz. Öyle ya o gün Erzurum polisi bırakın açıklama yapmayı tüyo bile vermedi. Peki, genç öğretmeni komalık eden zanlının yakalandığını, hatta kişinin Erzurum'a getirildiğini kim söyledi?Cevabı çok basit:İzmir Emniyeti!Haberi de devletin resmi haber ajansı geçti:Yaralı öğretmenin verdiği eşkâle uyan zanlı İzmir'de yakalandı, Erzurum'a götürülüyor!Öyle de oldu nitekim...…Uzun saçlı, açık tenli, sakallı ve de en önemlisi Hasankaleli bir genç; -ki, bu tarif öğretmen hanımın verdiği eşkale çok benziyor- karga tulumba getirildi. Neyse ki Erzurum polisi çok büyük bir basiret ve sorumluluk örneği gösterdi de, o genç hem basından hem de linç etmek isteyen kitlelerden kaçırıldı.Örneğin o çocuk o gece olay yeri incelemesi için Pasinler'e götürülmüş olsaydı, inanınız ki şimdi bambaşka şeyleri yazıyor olacaktık.Bu noktada Erzurum polisini kutluyoruz amaaaaaaa!!!Evet aması var...…O ama da şudur:Bizzat Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız açıklamıştı; "Elimizde zanlıya dair güçlü emareler ve maddi deliller var. Fakat tam emin olmak için İstanbul'a polis laboratuarına gönderdiğimiz materyallerin kriminal sonucunu bekliyoruz."Basın da hemen haber yaptı:"Zanlının yakalanması an meselesi"En başta o alçakça yapılan saldırıdan ölümcül darbeler alan öğretmen hanım ve acılı ailesi olmak üzere, tüm kamuoyu sabırla bekliyordu. Zanlı bugün olmasa, yarın mutlaka yakalanacak.Öyle ya maddi delil de var, eşkâl de...…Sadece hukuki gereksinimler yerine getirilmeli.Yani suçludan delile gitmek yerine tüm medeni dünyanın yaptığı gibi, delilden suçluya ulaşmak.Erzurum polisi de bunu yapıyor diye biliyorduk.Meğerse durum hiç de böyle değilmiş.Üzgünüm ama bu sonuç kamuoyu adına hayal kırıklığı, polis için de fiyaskodur.Hani elinizde saç örneği vardı, kan vardı, tırnak arasına girmiş deri vardı?Ne oldu da, savcılık o çocuğu anında bıraktı?Tamam; mağdur öğretmen, "Bana saldıran bu değildi" dedi. Elbette bu çok önemli bir noktadır. Fakat anlaşılıyor ki, ortada öğretmenin verdiği eşkâlden öte somut bir delil yok. Olsaydı savcılığa sunmuş olmanız gerekirdi.Muhtemel zanlı diye İzmir'den getirilen o genç, beş yıl önce Pasinler'den İzmir'e göçmüş, hayli sorunlu bir ailenin ferdi. Rivayet olunur ki, babası toplumdan dışlanmış biri. Çünkü bazı ciddi yanlışlar yapmış. Sonra hanımından ayrılmış. Yani dağılmış bir aile… Anne başka yerde baba sorunlu, çocuk ortada dolaşan biri...…Oğlanın tipi hazır öğretmenin verdiği eşkâle de benziyor; üstelik de bir rivayet dolaşmış ortalarda, "O çocuk bir ara buralarda dolanıyordu" diye...…Bir de ailenin terk ettiği evde yapılan arama sırasında, bazı emarelere rastlanmış. Sanki kısa bir zaman önce bu evde birileri yaşamış gibi...…Bunun üzerine polis çocuğun izini arıyor ve sonunda İzmir'de bilmem hangi semtte buluyor.Zanlı budur, diyerek kulağından tuttukları gibi Erzurum'a getiriyorlar.Yahu bu kadar ucuz mu ki bu işler, el yordamıyla yapılıyor?Hukuk, maddi delil ister.Çocuğun babası yaramaz herifin teki diye, oğlu niye potansiyel suçlu olsun ki?Hani elinizde maddi deliller vardı; çıkmadı mı daha inceleme sonuçları?Tam emin değilim ama bildirildiğine göre, çocuk olay tarihinde İzmir'de olduğunu da ikna edici biçimde ispatlamış. Buna rağmen yine de zanlı muamelesi görüp Erzurum'a getirildi.Anladık; masum birinin üstüne kimse suç filan yıkmadı veya polis işin kolayına kaçıp, "Saldırgan sapık budur" da demedi. Ama muamele çok amatörceydi ve deneyimli Erzurum polisine hiç yakışmadı.Farkındayız; Erzurum polisi müthiş bir baskı altında; daha doğrusu kendisini bu duygu içinde görüyor ve istiyor ki zaman geçmeden zanlıyı yakalayıp adalete teslim etsin. Biz de bunu istiyoruz...…Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, Erzurum'a gelir gelmez bu üzücü olayla karşılaştı. Yani olayı kucağında buldu. O da gergin ve stres altında. İstiyor ki kimse, "Bak basit bir olayı bile çözemedi" demesin, diyemesin...…Haklı ama haklı olmak tek başına yeterli olmuyor; marifet, haklı görünebilmektir.Bendeniz, er ya da geç o sapık caninin yakalanacağına inanıyorum. Bu noktada bir endişem yok fakat atılan yanlış adımlar toplumun polise olan inancını ciddi biçimde erozyona uğratmaktadır.Adamın kusuru var mıdır yok mudur bilmeyiz lâkin Valilik, en azından halkın infialini önlemek için Pasinler Emniyet Müdürü Ertan Nezihi Turan'ı alıp, yerine başka birini atadı. Bu karar, o müdürün görevini ihmal ettiği anlamına gelmemekle beraber, başarılı bir polis şefi olduğunu da göstermez.Kamuoyunun yetkililerden beklediği şey, pansuman önlemler değildir...…Bilakis beklenti polisin artık sonuca gidip ve bir an önce hakiki saldırganı bulup yargıya teslim etmesidir.En azından o kızcağızın yaşadığı büyük travma az da olsa tedavi edilmiş olur. Ve de bugün sokağa tek başına çıkamayan başka genç bayanlar için bir güven duygusu aşılanır.Şimdi herkes biliyor ki, sapık aramızda veya her an çıkıp gelebilir.Musa cinayetini kısa sürede başarıyla aydınlatan Erzurum polisi bunu da çözebilir. Yeter ki acele ve amatörce iş yapılmasın.Son bir söz: Emniyet Müdürü Yıldız'ın yerinde olsam bugünden tezi yok basının karşısına çıkar şu geçen olayı anlatırım. Böylelikle spekülasyonlara son verilmiş olur.Herkes yanılabilir. Önemli olan yanılgıdan çabucak dönmektir, inat etmemektir.